Devlet işleyişini tehdit edenlere seçim kalkanı?
Bahçeli’nin kalk borusu çalmasının, “erken seçim” telaffuzunun yeni bir şey olmadığını yakın tarihe bakarak görmek mümkündür…
Devlet mekanizmasının sinir uçlarına kadar sirayet esen müzmin rahatsızlığı dile getirmesini önemsediğimi önceki yazılarımda belirtmiştim. Eski hantal yapının tasfiyesi algısı ve şekillendirilmesi elbette kolay bir süreç değil. Zira idari mekanizmaya çöreklenmiş, yerleşmiş, yerleştirilmiş, kamufle edilmiş bu kadar haine rağmen neler yapılabileceğine dair kurmay devlet algısını dikkate almak gerekir.
Kamu diplomasisinden elde edilen verilerde ortaya çıkan tablo göstergesinde belli ki arızalar var.
Bu muhalefetin kuvvetlendiği anlamına gelmediği gibi iktidara destek oranınında tavan yaptığının göstergesi olarakta kabul edilemez. Devlet işleyişini tehdit eden dış tehdidin iç aparatlarla bütünleştiğine dair verilere bakıldığı aşikar.
Tehdit algısı ve Bahçeli’nin bu algıya verdiği tepkinin devletin kılcal damarlarına vakıf olma hassasiyeti üzerinden bakılabileceği gibi MHPtabanına dönük provakasyonları da görmüş olmasıyla da düşünülebilir.
Milli mutabakatın baltalanmasına kadar varabilecek projeler sahneye sürülebilir mi?
Mümkündür!
Erken seçim muhalefet algısı olarak gördüğümüz ana yapının silahlarını “boşaltmak” adına da olabilir. Ancak şu kesin, Bahçeli “kurusıkı” kullanmaz. Reis erken seçime evet der, ancak ileriki bir tarihe bırakabilir.
Sürpriz gelişmeler bekliyorum açıkçası.
Binnur Günay