DEVLET REFLEKSİNİ “HATAY”A ZORLAMAK
DEVLET REFLEKSİNİ “HATAY”A ZORLAMAK
Hatay özelinden başlatılmak istenen isyan ve provokasyon girişimlerinin ve 5. Kol faaliyetinin işaret fişeğinin ateşlenme çabasının bu kadar aşikar olmasına şaşırmadım.
Zira son kozlarını “afet, deprem, yangın” ve olağandışı eylemsellik üzerine kurgulanmasını doğru teknik olarak algıladıkları ve analiz edildiği net bir şekilde görülüyor.
Depremin ilk anlarından itibaren 5. Kol faaliyetinde aktif görev alan bir çok provokatörün PKK’nın emriyle hareket eden elemanlar olduğu, özellikle Hatay işgal girişiminin ilk başlangıç noktasını teşkil edecek doğru nokta olarak görülmüştür.
Güvenlik güçlerimiz aldıkları istihbari yönlendirmeler ile bilgilendirilerek teyakkuz haline getirilmiştir.
Devletimizin tüm unsurları bir yandan enkaz kaldırma, arama kurtarma görevi diğer yandan işbirlikçi ve maşalarla mücadeleyi sonuna kadar sürdürdüler ve sürdürüyorlar.
Şüphesiz ki bölgedeki depremin meydana gelişi ve olağandışı gerçekleşmesini “tesadüf “olarak göremiyoruz.
İsyan ve işgal girişiminin bu lokasyonda gerçekleştirilebilirliği analiz edilip tüm aktörlerin sıra ve görev beklediği tesadüfüne inanmak saflık olur kanaatindeyim.
Pentagon’un “dünya genelinde” “olağandışı” durumlara yardım edebilirliği ve deklare ediş hassasiyeti oldukça manidardır.
PKK ve sol fraksiyon grupların en yoğun irtibat güzergahı olan Suriye topraklarının yanıbaşında bulunan Hatay bölgesi yakınlarında mevzilenmelerini dikkate alırsak iç cephede de onların sözcülüğünü yapanların eş zamanlı olarak aynı tonda eylem ve söylemler ortaya koymaları yine tesadüf olamaz.
Bir diğer önemli husus gönüllü yardıma gelen yabancı ülke temsilcilerinin rastgele topraklarımıza alınmadığını bilmekte fayda var.
Devletimiz sahaya hakim!
Bölgeye kim gelir ve giderse, kimin ne amaçla geldiği ve gittiğini kayıt altına almıştır, alınır.
Yoğun bir felaketin içinde oluşumuz devlet refleksinin de en üst düzeyde olduğu anlardır!
Felaketin yaraları sarılacak mutlaka…
Asıl önemli olan yeni bir döneme girişimiz sebebiyle 15 Temmuz’da olduğu gibi çok çetin bir hesaplaşma yapılacaktır.
Devletimiz “kayıt altına” aldığını da kayıtdışı kalanları da hesap ediyor ve edecektir!
Her hususta yaşanacak provokasyonlara azami dikkat edeceğiz.
Binnur Günay
