Devlet vatandaşa “Kendi adaletini kendin sağla” mı diyor?..
“Önce serbest kaldı/lar ama sosyal medyadan tepki gelince geri tutuklandı/lar”, son birkaç yılın adliye haberlerinin yarısı bu tür haberlerle dolu. En son Bursa’da sözlü taciz ettikleri genç kadının erkek arkadaşını, tepkisi üzerine saldırıp tekme tokat darp eden 5 kişi, savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Sonra sosyal medyadan tepkiler gelince “Hata yapmışız” dediler, serbest bıraktıkları serserileri yeniden gözaltına aldılar.
Şiddet, taciz, tecavüze teşebbüs, hayvanlara işkence, haraç kesme, tehdit, dayak gibi onlarca suçtan yüzlerce vakada aynı şeyler yaşanıyor. “Serbest bırak”, baktın ki ses çıkmadı kalsın öyle; “Serbest bırak”, baktın ki sosyal medyada olay oldu yeniden gözaltına al. Böyle iş mi olur, böyle sistem, böyle devlet mi olur, böyle adalet mi olur?..
Bütün bu saçmalıkların tek bir sorumlusu var; hakimler, savcılar değil; onlarla alakası yok bu işin. Bu meselenin sorumlusu TBMM… Bu konuda kanun çıkarmayan TBMM birinci büyük sorumlu; ama ne hikmetse umurlarında değil…
Hiç dertlenmediklerine göre, vatandaşa bir mesajları var demek ki… Belki de milletvekilleri, “Bizi uğraştırmayın” demek istiyorlardır; ama biz her şeyi devletten bekleyen tembel siviller olarak anlamıyoruzdur.
Kendimiz çareler üretmek zorundayız belki!.. Bunu mu istiyor Meclis? “Ruhsatlı, ruhsat alamıyorsan kaçak yoldan silah alın” diye mesaj mı veriyor, kanun yapsınlar diye seçtiğimiz vekiller?.. Ne yapsın vatandaş, mahalle güvenlik timleri mi kursun? Güvenliği sağlamak için serserilerin adreslerine baskın mı yapsın? Her mahallede bir tür nezarethane olarak kullanılacak demir kapılı kömürlükler mi hazırlasın? Meclis bunu mu istiyor?..
“Denetimli serbestlik” denilen mekanizmanın izaha muhtaç boşluklar bırakılmadan yeniden düzenlemesi lazım. Bunu kötüye kullanan savunma avukatları, hakimler ve savcılar için cezalar belirlenmesi lazım. “Önce saldık, tepki olunca geri aldık” saçmalığı adalet duygusunu incitiyor. Bu konuda duyarsız olan 600 milletvekili, bundan doğacak her türlü fenalığın, musibetin sorumlusudur…