Diyarbakır Anneleri, Türkiye Evlatları
06 Eylül 2019… Üç sene evvel… Diyarbakır’a gittim… Hava sıcak, gökyüzünde bulut yok… İlk durağım HDP İl Başkanlığı… Anneler ve babalar oturuyor… HDP önünde oturma nöbeti başlayalı 3 gün olmuş… Hepsi de evlatlarını terör örgütü PKK’dan geri istiyor… Türkiye›de bir ilk… Ailelerden bazıları HDP’ye uzak değil, hatta seçimlerde HDP için çalışanlar bile var… Ama “artık yeter” demişler… “Devlet bize zulüm etmiyor, hiçbir sıkıntımız yok! Evladımızın dağda ne işi var?” diye açık açık soruyorlar.
3 yıl geçti ve nöbet “aralıksız” devam etti, ediyor. Türkiye›deki muhalefet; “Çözüm isteme yeri HDP değil devlet” diyerek işi açıkça gevşetmeye çalışsa da hiçbir anne-baba gevşemedi. HDP’den çözüm falan isteyen yoktu, herkes evladını istiyor ve “Çocuğumuz en son buradaydı, en son HDP il binasındaydı, sonra PKK›ya katıldığını öğrendik. Onları oraya HDP yolladı. Madem yolladı, şimdi evlâdımızı en son gördüğümüz yerde onu bekliyoruz. O sebeple nöbet tutuyoruz” diyorlardı.
“KILIÇDAROĞLU ANNELERE GİDEMEDİ”
Maalesef Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir siyasi partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi yetkilileri bu anne-babaların yanında duracağına PKK’ya bir kez bile terör örgütü diyemeyen HDP’nin yanında duruyor.
“Diyarbakır Anneleri” sözünü çok az kullanan Kemal Kılıçdaroğlu sıra Selahattin Demirtaş’a gelince özgürlük naraları atıyor.
HDP keşke Türkiye Partisi olabilseydi; hayır, olmadı, olamadı, irade gösteremedi. 2023’e giderken de bir “irade” gösterebilecekleri beklenmiyor. Kılıçdaroğlu da nihayet CHP’yi “Türkiye Partisi” olmaktan çıkarmak üzere…! Yabancı Büyükelçilere mektup yazarak “Ülkemize yatırım yapmayın” minvalinde mesaj veren başka ülkelerde bir siyasi parti yokken ülkemizde maalesef var!
CHP Türkiye’nin ilk siyasi partisi falan değil; bu bir algı yönetimi! Bugünkü CHP “ilk kurulan” CHP değil! Çünkü 1920’li yıllarda tüm ülke önderlerinin kurduğu parti C.H.P idi! Tüm Müslümanlar o gün CHP’li idi. “Çok partili” döneme geçince CHP ismi bir parti ismi olmaktan çıkmalı ve millete ait bir kavram olarak bırakılmalıydı.
Bugünkü CHP’nin Genel Başkanı Diyarbakır’a gitti, ama Diyarbakır’da nöbet tutan ailelerin yanına gidemedi. Nitekim HDP incinebilirdi. HDP’yi incitmemek için evladı dağdan dönsün diye 3 yıldır nöbet tutan anneler incinmiş, çok mu?
İyi Parti›nin de ortağı CHP›den bazen söylemde ayrılsa da özü itibariyle pek farkı yok!
“KUMPAS GİBİ”
Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’a gittiğinde bazı CHP’li yetkililer ilk günden beri HDP önünde bekleyen Ayşegül ve Rauf Biçer çiftini arıyor. “Otele gelin” diyorlar. Ayşegül-Rauf Biçer çifti ise; “Olmaz, biz otelde nöbet tutmuyoruz. 3 yıldır HDP önündeyiz. Kemal Bey HDP önüne gelsin ki bizi ziyaret etmiş olsun” diyorlar. CHP’li yetkililer, “Bu durumu otelde görüşelim” deyince Biçer çifti otele gidiyor. O esnada korumalarıyla beraber Kılıçdaroğlu otele giriş yapıyor ve Biçer çiftiyle lobide masada oturuyorlar. Masada aynı sözleri Kemal Bey’e iletip onu ailelerin bulunduğu yer olan HDP önündeki nöbet yerine davet ediyorlar.
İşte tam o esnada CHP›li bir yetkilinin emriyle masada oturup bu durumu konuştukları ânın fotoğrafı çekilip; “Kılıçdaroğlu Diyarbakır Anneleri ile buluştu” diye servis ediliyor.
O gün Rauf Biçer’i arayıp gerçekte ne olduğunu sordum. Yukarıda yazdıklarımı aynen anlattı ve “Biz görüşme falan yapmadık, Kemal Bey’le otelde değil ailelerin bulunduğu yerde görüşmemiz gerektiğini anlattık. Ama sanki bir kumpas yapar gibi fotoğrafımızı çekip servis ettiler” dedi.
CHP’nin düştüğü durum işte bu!
Deniz Baykal’a kaset kumpası kurulduğundan bu yana CHP adeta tüm yerli ve milli değerlerini sümen altı etti.
Diyarbakır’daki nöbet sonucu birçok aile evladına kavuştu.
Bugün Türkiye’de PKK’lı terörist sayısı 100 (Yüz)’ün altına indi. Ama sanki birileri terör sayesinde palazlanma peşine düşmüş gibi! “Türkiye kaybetsin, biz kazanalım” diyenleri bu millet gayet net görüyor!
Hülâsa; neye layıksanız öyle yönetilirsiniz!