Düğüm
2.5 trilyon dolarlık Suudi ARAMCO geçmişte Rockefeller ailesine aitti…
80’lerde devletleştirildi. Rockefeller oyun dışı mı kaldı yoksa öyle mi gösterildi bilinmiyor.
Kral Salman’ın 2016’da özelleştirme ilanıyla kılıçlar çekildi. İşlem hangi borsada yapılacaktı? Amerika ve İngiltere birbirine girdi.
İkisi de dünyanın en büyük küresel borsasına sahipti. Petrol fiyatlarının belirlendiği New York Mercantile Exchange ve Intercontinental Exchange’e ev sahipliği yapıyordu.
İngilizler tam iki yıldır ARAMCO’nun Londra’da arzı için bastırıyor. Trump daha Asya turundayken “ARAMCO New York’ta borsaya açılmalı” diye sopa gösteriyordu. Damat Kushner de Prens Salman ile görüşmesinde “Sakın hata yapmayın” diyordu.
Dünya petrolünün yüzde 16’sını üretip, fiyatları belirleyen şirket savaşında derin devletlerle zengin ailelerin inanılmaz mücadelesi sahne alıyordu.
Dünyayı soyan zenginlerden oluşan 13’ler Kraliyet Konseyi vardı karşımızda.
Doları basıyor, satıyor, kurlarla, faizlerle oynayarak ülkeleri perişan ediyorlardı.
Doların üzerinde bulunan 13 kademeli piramit, bu Siyonizm sevdalısı konseyin şemasıydı.
Darvari ailesi, Rothschild ve Rockefeller hanedanı, Goldsmith hanedanı, Meitani ailesi, Mocioni ailesi, Wallenberg sülâlesi, Medici ailesi gibi zenginlerle büyük ilâç kartelleri oluşumun içindeydi.
Ve onlardan biri de Kaşıkçı ailesiydi…
Adnan Kaşıkçı’nın dünyanın en büyük SİLAH TÜCCARLARINDAN BİRİ olması boşuna değildi.
Prenses Diana ile aşk yaşayan El Fayed de Kaşıkçı’nın yeğeniydi. Dayı Küresel Konseyin üyesi olmasa, Dodi el Fayed saraya kadar sızıp geleceğin İngiltere Kraliçesi olacak kişiye kadar uzanabilir miydi?
İngiltere tahtına gelecekte Arap kökenli oturacak korkusu, hamile Leydi Diana’yı öldürtüyordu.
Kaşıkçı ailesi böylesine karmaşık ilişkiler içinde her zaman hedefteydi.
Reina saldırısına DEAŞ katliamı diye baktık. O gün Reina’daki yabancıları hiç konuşmadık…
Adnan Kaşıkçı’nın yeğeni Hasan Kaşıkçı da Reina saldırısında oradaydı.
Kaşıkçı’nın yeğeni, o günlerde satır aralarında kaybolup giden dehşeti bakın nasıl anlatmıştı; “Terörist, masalarıkurşunladıktan sonra üst kata yöneldi. Eşim Meryem’i denize attım. Diğer Suudi arkadaşlar da eşlerini denize attı. 4 kadın, 1 erkek denizdeydi. Sonra onları kurtardık..” Reina katliamında Trump’ın “ABD kurdu” dediği DEAŞ’ın hedefinde Kaşıkçı ailesi vardı.
Allah Allah… Neydi bu Kaşıkçı soyundan olanların başına gelenler?..
Bir yeğen de İzmir’e seyahat ederken esrarengiz trafik kazasında ölüyordu.
Birileri küresel sermayeye çok ilginçtir genelde Türkiye üzerinden mesaj iletiyordu. Ve ARAMCO savaşı öncesinde Trump daha açık mesajı ülkesinden gönderiyordu… “Çin de, Rusya da, Avrupa Birliği de bizim ekonomik düşmanımız” demişti birkaç ay önce…
ABD Başkanı önceki gün de “Bizim EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZ FED” diyordu. Yani ABD Merkez Bankası’nı Çin, Rusya ve Avrupa Birliği’nden daha fazla DÜŞMAN ilan ediyor “EN” tepeye koyuyordu.
FED, yani Amerikan Merkez Bankası da Kaşıkçı ailesinin de içinde bulunduğu o kendini Siyonizm’e adamış ZENGİNLER KONSEYİ üyelerine,Rothschild ve Rockefeller hanedanına aitti.
Cemal Kaşıkçı olayına bu açıdan da bakmak zorundayız. ABD Başkanı artık açıkça aileleri en büyük düşman ilan ederek savaş baltasını sallıyor… Aileler de Cemal Kaşıkçı olayında ellerindeki tüm medya gücüyle Trump’a saldırıp, “S. Arabistan’ı koruyor” diye suçluyor.
Bundan ABD’de bir devrim çıkarmaya çalışıyor.
Kavga büyük… Çin neden Kaşıkçı olayında İngilizleri sessiz kalma ikiyüzlülüğü ile suçladı?..
ABD Başkanı kendi Merkez Bankası’nı açıkça neden “EN BÜYÜK DÜŞMAN” ilan etti?
Niçin Erdoğan gibi faizleri konuşur hale geldi? Neden “FED faizleri yükseltiyor,enflasyonu körüklüyor, ülkeye düşmanlık yapıyor?” diyor. Bu soruların cevabı, Kaşıkçı olayındaki düğümdür…