Dünya yeni bir döneme giriyor, hazır mıyız?
Dünya yeni bir döneme giriyormuş. Nasıl oluyormuş peki bu; Suudi Arabistan’da eski kafalı yöneticiler düşürülüp yerine yeni nesil yöneticiler geliyormuş. Bu, bütün dünyada böyle olacakmış. Amerika’nın sözünü dinlemeyen, yeni döneme uyum sağlamayan batarmış. Neymiş, Amerika’nın emirleri peki? Ilımlı olacaksın! Bu “ılımlı” denilen zıkkım neymiş tam olarak ne peki? “Taviz ver, bana benze, benim gibi giyin; benim gibi giyinmen yetmez, benim gibi giyinmeyi ‘Asıl İslam’ budur” diye tevil et. “Benim gibi yaşa, yetmez benim gibi yaşamayı ‘Asıl İslam’ budur” diye tevil et…
Bu kafanın ölümcül hata yaptığı trajik yer neresi; biliyor musunuz? Bu zırvaları yeni zannediyorlar. Abe gafiller, bu yeni değil ki… Gâvur başından beri, ta başından beri böyleydi ki zaten. “Bana benze, yoksa seni boğarım” tehdidinin neresi yeniymiş? Neresi “Yeni dönem” bunun? “İslam tarihi okumak lazım, siyer okutmak lazım, Endülüs, Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Osmanlı tarihi okumak lazım” dediğimizde de hopluyorsunuz. Sen İslam tarihini bilsen buna, “Yeni” der misin? Sen, Nizamülmülk okusaydın; buna “Yeni” der miydin? Eşekçi Hasan’ın oğlu Mithat Paşa aynı cümlelerle kestirmedi mi, Sultan Abdülaziz’in bileklerini? “Yeni bir döneme giriyoruz, ılımlı olmalıyız” diyerek katletmediler mi, darbe yaptıkları Sultan Abdülaziz’i?
1400 yıllık kavganın içinde ayrıntı bile olmayacak kadar küçüksün, sen önce bunu anla. Sonra bu kavganın bir kazanma-kaybetme savaşı değil de bir duruş sahibi olup direnerek dünyadaki kulluk görevini ifa etme mücadelesi olduğunu anla. “Benim suyuma gel yoksa seni cezalandırırım” diyen kâfir, bu cümleyi ilk defa mı kuruyor zannediyorsun? Hiç, Kalem Suresi okumamışsın belli. “Gerçek İslam bu değil” diye kâfire sığınmaya çalışmadan önce okumak lazım.
Bahçeleriyle zengin olup, servetlerine güvenen, Allah’ın yerden bahşettiği nimetlere nankörlük edenlere neler olmuş acaba bakmak lazım. Sonra Suud’u bekleyen akıbeti düşünmek lazım. Sen de korkarsan eğer, eskiden bu tehditlerden korkan gafiller nasıl korkakça zelil olup öldülerse, aynı o şekilde rezillerden ve zelillerden yazılıp gideceksin mezara. Ne diyeceksin ahirette? “Kızın nişanı, oğlanın düğünü vardı, arabanın iki taksiti kalmıştı, evin kredi borcu vardı” mı diyeceksin? Yoksa yalanın büyüğünü söyleyip, “ABD, ‘Para cezası keserim’ dedi; dünya yeni bir döneme giriyordu, ben de ülkemi düşündüm” mü diyeceksin? E gidi gaflet, nasıl da konforlu…
İstediğin kadar ılımlı ol. İstediğin kadar “Gerçek İslam bu değil” diyerek münafıklara, kâfirlere yaranmaya çalış. Hangi ayeti, hangi hadisi pazarlık konusunu yaparsan yap, seni sevmeyecekler, seni kabul etmeyecekler, seni rahat bırakmayacaklar. Üstelik onların sevgisine talip olarak zelil ve rezil olarak öleceksin. Sen dünyadaki Hak-Batıl savaşında bir ayrıntı bile değilsin ve senin bütün ömrün Ümmeti Muhammed’in tarihi içinde çöldeki bir kum tanesi bile değil, boşuna abartma kendini. Yeni bir dönem falan yok. Kavga aynı kavga, söylenen laflar aynı laflar, hançerin saplandığı ciğer aynı ciğer. Savrulma…