Dünyanın gözünü çevirdiği zirveden sonuç çıkar mı?
Rusya-Ukrayna savaşı sürerken, Türkiye arabuluculuk için büyük bir adım attı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rus ve Ukraynalı mevkidaşının 10 Mart’ta Antalya’da bir araya geleceğini ifade etti. 3’lü formatta gerçekleşecek toplantı dünya tarafından yakından takip edilecek. Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü’nden Prof.Dr. Kemal İnat, “Batılı ülkelerin birçoğu böyle bir konuma sahip değiller. Onlar bu savaşta ciddi şekilde taraf oldular. Dışişleri düzeyindeki görüşme çok önemli bir gelişme.” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 3’lü platform teklifini kabul etti. Çavuşoğlu, mevkidaşlarının katılımı ile gerçekleşecek müzakerenin Antalya’da 10 Mart tarihinde gerçekleşeceğini bildirdi. Dünya ajanslarının son dakika olarak duyurduğu gelişme sonrası gözler Türkiye’ye çevrildi. Sıcak gelişmeyi sabah.com.tr’ye değerlendiren Prof.Dr. Kemal İnat, “Bu görüşme gerçekleşirse, bu zor sürece Türkiye’nin ciddi bir katkısı olacaktır. Çatışma ve savaş yolu ile bu sorunun halledilmesi hem çok fazla can kaybı hem de ekonomik olarak büyük zararlar demek. Dışişleri düzeyindeki görüşme çok önemli bir gelişme. Barış konusundaki adımların ortaya çıkması çok iyi olur ve Türkiye için de önemli bir kazanım olur.” dedi.
“BATILI ÜLKELER BÖYLE BİR KONUMA SAHİP DEĞİL”
SETA Araştırmacısı Prof.Dr. Kemal İnat, Rusya-Ukrayna görüşmelerine Türkiye’nin arabuluculuk edecek olmasını değerledirdi. İnat, “Bu görüşme gerçekleşirse, bu zor sürece Türkiye’nin ciddi bir katkısı olacaktır. Çatışma ve savaş yolu ile bu sorunun halledilmesi hem çok fazla can kaybı hem de ekonomik olarak büyük zararlar demek. Dışişleri düzeyindeki görüşme çok önemli bir gelişme. Barış konusundaki adımların ortaya çıkması çok iyi olur ve Türkiye için de önemli bir kazanım olur. Türkiye bir yandan kararlı bir şekilde Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savundu, işgalin kabul edilemez olduğunu söyledi. Ama bir yandan da arabuluculuk için kapıyı açık bıraktı. Bu bence çok önemli.” dedi.
“Batılı ülkelerin birçoğu böyle bir konuma sahip değiller.” diyen İnat, “Onlar ciddi şekilde taraf oldular bu çatışmada. Türkiye taraf olmak zorunda değil. Türkiye doğrular ne ise onu söylüyor, diğer yandan da iki taraf ile görüşebilecek aktör olmaya çalışıyor. Şu ana kadar bunu başardık. Bu da onun sonucu olarak karşımızı çıkıyor.” ifadelerini kullandı.
PUTİN İLE ZELENSKİ DE GÖRÜŞÜR MÜ?
Türkiye’nin çabası ile Dışişleri düzeyinde gerçekleşecek kritik görüşmenin Devlet Başkanları düzeyine taşınmasının şu an için zor olduğunu belirten İnat, küçük de olsa bir ihtimal olabileceğini de vurguladı.
İnat, “Putin-Zelenski zirvesi şu an için zor görünüyor. Putin bir takım hedefler belirlemiş, bu hedeflere de güç ile ulaşma noktasında bir yol çizmiş. Karşı taraf taviz vermeden bu çok zor. Kırım’ınilhakının tanınması, Ukrayna’nın silahsızlandırılması, Donetsk ve Luhanks’ın tanınması gibi çok ağır şartları var. Ukrayna’nın buna çok sıcak bakacağını sanmıyorum. Ama Dışişleri Bakanları görüşmesinden olumlu bir sonuç çıkar ise, Devlet Başkanları düzeyindeki bir görüşmenin de kapısını aralayabilir. Ama şu an için zor.” dedi.
“DENGE POLİTİKASINI SÜRDÜRMESİ MÜMKÜN, BAZI ZORLUKLARI DA VAR”
Türkiye’nin, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunarak, Rusya ile de ilişkileri kopartmayarak sürdürdüğü sürecin uzun sürede de devam etmesini beklediğini ifade eden İnat şu ifadeleri kullandı:
Dengeyi korumak uzun sürede korumak da mümkün. Zorlukları da var. Türkiye iki taraf ile de yakın ilişkilere sahip. Ukrayna ile ve Rusya ile askeri ilişkilerimiz de var. Türkiye’nin hava sahasını açık bırakması pratikte çok doğru bir karardı. Sivil uçaklara hava sahasının kapatılması çok mantıklı değil. Rusya 17 milyon kilometre kare toprağa sahip. O da hava sahasını kapattı. Batılı devletler de bundan etkilendi. Maliyetler arttı. Türkiye, doğruya doğru diyerek hareket ediyor. Türkiye bu saldırının uluslararası hukuka aykırı olduğunun altını çiziyor. Kırım’ın ilhakından beri bunu tanımadığını söylüyor. Ama bunu yaparken daha ileri gitmedi. Bu tür görüşmelerde aktör olabilmek için daha ileri gidilmemesi de gayet akıllıca. Türkiye’yi taraf olması konusunda Batılı devletler çok zorlayamayacaktır. Bu denge politikası sürer diye düşünüyorum.
Fransa’nın da Rusya ile arabuluculuk için çabaladığını ancak Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılınması nedeniyle Türkiye’nin bu alanda daha öne çıktığını belirten İnat, ateşkes için sergilenen tavırın takdir edilmesi gerektiğini de sözlerine