Ekrem İmamoğlu’nu bir salın gitsin!

Okuduğunuz Yazı
Ekrem İmamoğlu’nu bir salın gitsin!

İçerik

“İstanbul’da suya % 80 zam” yapmak isteyen İBB Başkanı’nın berbat girişimi Ak Partili Belediye Meclis Üyeleri tarafından engellendi. Bir saniye.! İmamoğlu’nun “hata yapması” engellenerek farkında olmadan onun işine yarayacak argümanlar üretilmiyor mu?

Tamam; sizler AK Parti grubu olarak İstanbul’u düşünüyorsunuz ama İstanbul’da yaşayanlar onu seçti. Ben Ekrem Bey’i sevmiyor ve arkasında gizli ajandaları olduğunu düşünüyorum; ama karar alma hakkı onun!

Lakin tam büyük hata yapacak; “pat diye” engel oluyorsunuz! Yanlış yapmasını “engelleseniz” bile sanki “iş yaptırmıyor” pozisyonuna düşüyorsunuz! Mağdur olan sizsiniz ama “havasını atan” o!

İBB Başkanı’nın “hata yapmasına” fırsat verin. Ona alan açın ki yaptığı hataları millet görsün! Ona “bir taşla iki kuş” vurduruyorsunuz. Hem hata yapmasını engelleyip onu ayakta tutuyorsunuz; hem de eline yepyeni “acıklı(!) mazeretler” veriyorsunuz!

Yeniden seçim kararı hata değildi ama süreçte yapılan hatalar 800 bin gibi ciddi fark getirdi. Şimdi “hata zincirini” devam ettirmenin ne anlamı var?

Çarkı tersine çevirin! Arkanıza yaslanın, hata yapıyorsa kendi kararlarıyla yapsın! “İdeolojik dayatma” olmadığı müddetçe bırakın “teknik konuları” bildiği gibi eline yüzüne bulaştırsın! Başarılı olup olmadığına toplum karar verecektir!

“SAPIKLIK VE İSMAİL SAYMAZ”

İnsan yalana meyillidir; fakat eli yüzü kızarır, pişman olur. “Algı yönetimini” hayat felsefesi yapanlar var, Hürriyet’in ezik muhabiri İsmail gibi! ATO; “marka yüzler” diyerek İsmail’i davet etmiş.

Yahu İsmail Saymaz; sen ne avare kasnak bir muhabir eziğisin ki “marka” diye çağrıldığın yerde mahalle kocakarıları gibi “A be komşulaaaar… Akiiiit… Akiiiiit.. Bana ne yaptı biliyonuz muuu?” diye menfur bir öfke tutulması yaşıyorsun!

“Sapıklık” deyince aklıma bu İsmail geliyor, çünkü her işe “sapıklık” penceresinden bakıyor. Yazdığı kitap göstergesi! Toplantıda da işi “sapıklığa” bağlayarak Hüseyin Üzmez üzerinden Akit’e saldırıyor. Muhabir eziği İsmail; Hüseyin Üzmez tutuklanınca Akit; “Aklanana kadar yazılarına son verilmiştir” açıklaması yaptı. Üstelik sıcağı sıcağına! Daha da hiç yazısı yayınlanmadı. Bunu bilmene rağmen tıynetine uygun davranıp bizi hiç şaşırtmıyorsun!

“HÜRRİYET GENEL YAYIN

YÖNETMENİ BEY”

Sandım ki Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni olunca biraz üslubuna falan dikkat eder. Bütün önyargıları bırakıp medya alanında yepyeni ufuklar açar. Lakin bunu tercih etmiyor! Akit’in Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu ağabeyin bir yazısı üzerine “Akit terbiyesizliği” diye hedef şaşırtıyor! Yaptığı yakışık almaz bir iş! Doğru veya yanlış bulabilir; ama bir eleştiri üzerinden kendi düşüncesini yazması gerekirken üstelik Ali İhsan Bey’i karşısına almaya korkuyor olacak ki “Akit” diyerek amacının “kurumu karalamak” olduğunu ortaya koyuyor.

“Müslümana müşfik, kâfire şedid” olan Akit’e yıllardır “yandaş” diyenler bir eleştiriye “terbiyesizlik” diyorsa o insanların adalet anlayışının çoktan silinip gittiğini yaşadıklarımız bize öğretmiştir!

“EMİNE ERDOĞAN HANIMEFENDİ

TOPLUMUN MANEVİ ANNESİDİR”

Emine Erdoğan Hanımefendi bizim şefkatli manevi annemizdir. Kendisini “milleti kucaklayan anne” olarak görüyor ve çok seviyorum. Ancak bazı söylemler “bağlamından koparılma tehlikesi” ile karşı karşıyadır. Ali İhsan Karahasanoğlu ağabeyin dikkat çektiği tehlike budur! Sayın Hanımefendi’nin iyi niyetinden şüphe etse zaten daha farklı yazardı. Ali İhsan Bey’in yazısının özünü geçip tek cümlesiyle yargılamaya kalkarsanız o “ön yargılar” bir gün herkese uğrar. İşte Hürriyet Yönetmeni’nin yaptığı hata sadece millet düşmanlarının işine yaramıştır!

“AHMET DAVUTOĞLU AK PARTİ’DE KALSAYDI”

Sayın Davutoğlu Ak Parti’de kalsaydı; PKK destekçisi HDP’yle iş birliği yapan Canan Kaftancıoğlu ve Kılıçdaroğlu ile ASİAD toplantısına katılmak yerine TANAP açılışına katılırdı. Hangisi Türkiye’ye daha faydalı?

Ahmet Bey’in en büyük hatası yol arkadaşı Recep Tayyip Erdoğan’a “yardımcı” olmak yerine ona “lider” olmak istemesidir! Yani toplum “Erdoğan” diyecek; ama Başkan Erdoğan çıkıp “Ey milletim, siz beni seçtiniz fakat hepimizin lideri Davutoğlu’dur” diyecek! Bunun yazılı olduğu kitap varsa bana da yollayın!

“MUHARREM İNCE

NEDEN KAYBETTİ?”

Muharrem Bey gerçekten mağdur edildi ve kumpas inanılmaz hızla çöktü! Sayın İnce; esen milli rüzgârı arkasına almak yerine, “Saray” diyerek kaybetti. Oysa ezberleri bozarak; “Arkadaşlar Saray hepimizin! Amacımız o Saray’da bizim aday gösterdiğimiz bir Cumhurbaşkanı’nın oturmasıdır” deseydi büyük prestij sağlardı. Ama o bir daha gelmesi pek mümkün olmayan fırsatı kendi elleriyle Kılıçdaroğlu’nun önüne serpiverdi!

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hacı YAKIŞIKLI