En yeni anket sonucu ve Muharrem İnce’nin CHP’ye koştuğu şart!
Kıran kırana bir seçim yarışı başladı.
Altılı Masa İttifakı da tıpkı Cumhur İttifakı gibi genişleme çabaları içinde. İstanbul burjuvazisinin “Crème de la crème”i TÜSİAD’ın ana aksı, Altılı Masa’dan ayrılan Meral Akşener’e öyle bir ayar çekti ki İYİ Parti’den istifa eden on binlerce üyenin acısı bunun yanında çok hafif kaldı. Meral Hanım, kulağından tutularak, yerden yere vurduğu ve “Millet iradesini artık temsil etmiyor, noter masası” diyerek kalktığı masaya yeniden oturtuldu.
Ama bu durum sadece Meral Akşener’e değil Altılı Masa’ya ve bileşenlerine de epey kan kaybettirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bu çıkışın ardından Sol Parti ve TİP ile görüşmesi ise “Halil İbrahim Sofrası”na iki kursak daha katmaktan başka işe yaramadı.
İşte, tam bu günlerde Muharrem İnce’nin Memleket Partisi gündeme geldi. Malûm, İnce ve Memleket Partisi’nin, Zafer Partisi, Adalet Partisi ve Doğru Parti ile ittifakı söz konusuydu. Muharrem İnce geçen hafta bu ittifaktan ayrıldı. Açıklamasında “Ben kimsenin yedek adayı değilim” diyordu. Kastettiği, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın, Mansur Yavaş’ı aday olarak önermesiydi. Oysa Özdağ daha önce de aynı açıklamayı yapmış ve İnce sesini çıkarmamıştı.
Muharrem İnce’nin bu kararı almasının asıl nedeni ise Memleket Partisi’nin oylarında son bir aydır gözlenen ciddi artışlardı. Meral Akşener sayesinde Altılı Masa dağılınca İnce’nin oylarında adeta bir patlama yaşandı. Bunu çıplak gözle de görmek mümkündü. Sosyal medyada bağımsız isimler tarafından açılan anketlerde İnce’nin oyu yüzde 30-50 arasında çıkınca “Şaka mı bu” dedim önce. Anketlerden birinde yaklaşık 500 bin oy kullanılmıştı ve herkesi bildiği üzere Muharrem İnce’nin bot hesap ordusu da yoktu.
Bu neyin nesiydi? İki hafta önce tv100’de aynı yayına katıldığımız Memleket Partisi Sözcüsü İpek Özkal’a durumu sordum. İpek Özkal, “Size şu kadarını söyleyeyim. Üye kaydetmek için partiye eleman almak zorunda kaldık ve bir haftada 30 bin üye kaydettik” cevabını verdi.
Söylediğim gibi, Meral Akşener vakasından sonra millet sadece İYİ Parti’yi değil artık Millet İttifakı’nı güvenilmez bulmaya başlamış ve Muharrem İnce’ye yönelmişti.
Muharrem İnce dün Memleket Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı olacağını açıkladı.
Sinan Oğan ve Doğu Perinçek de aday malum.
HDP ise aday çıkarmıyor.
Tam beş cumhurbaşkanı adayı var.
Önemli bir kamuoyu araştırma şirketinin yöneticisiyle görüştüm dün. Bana SON ANKET ÇALIŞMASININ ham verilerinden söz etti.
Verdiği bilgi yukarıda Muharrem İnce ilgili gelişmeyi doğrular nitelikteydi.
Dediğine göre MUHARREM İNCE’NİN OYU YÜZDE 5 BANDINDA.
Ama buna karşın İYİ Parti’nin oyu Akşener’in Altılı Masa’yı dağıtmasının ardından dramatik bir azalışla YÜZDE 6-7 BANDINA gerilemiş.
İYİ Parti’nin yüzde 6 civarındaki oyunun büyük bölümü de anlaşılan İnce’ye ve Memleket Partisi’ne yönelmiş. Muhtemelen kalanı da yuvalarına; CHP ve MHP’ye geri dönmüştü.
“PAZARLIK ARTIK YENİ YÜZDEYE GÖRE YAPILIR”
Muharrem İnce de oy oranının bu seviyeye geldiğini biliyor olmalıydı ki CHP’den kendisine el uzatıp arabuluculuk yapan matruş çehreli aksakallılara aynen şöyle demişti:
“Abiler, benim oyum şu anda yüzde 5 ve hızla tırmanıyor. Artık o Masa’ya dönecek olursam pazarlığı da bu yüzde üzerinden yaparız.”
Muharrem İnce’nin CHP özlemini bilen ve onu dışarıda “çatlak ses” bırakmamak adına “üç otuza kapatmak” isteyenlere bu sözler tokat gibi çarpmış oldu.
İlginçtir, geçen hafta sonu deprem bölgesindeydim vatandaşlarla konuşurken özellikle muhalif olanlara kulak kabarttım. Pek çoğu “Oyum Muharrem İnce’ye” dediler. Bazıları Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğini o kadar kesin bir dille ifade ediyordu ki şaşırdım.
Kısaca siyasal hayatımıza yeni bir başrol oyuncusu aktör geliyor. CHP, Muharrem İnce’ye kaybettiği itibarını geri verir ve onu pazarlık koşullarına uyarak yeniden ittifaka entegre eder mi bilemeyiz.
Bildiğim şu, CHP’liler bu durumdan hayli rahatsız ve dillendirilmesinden de pek haz etmiyorlar.
CHP Eğitim Daire Başkanı Aytuğ Atıcı ile birlikte katıldığım tv100’deki programlarda da Muharrem İnce’nin oy artışını anlattım.
Aytuğ Atıcı söylediklerimi sübliminal mesajlar olarak niteledi.
Kendileri bilir tabii. Ben CHP yandaşı gazeteci değilim. Yerim, yurdum, vatanım, toprağım belli. Türkiye’ye aitim. Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyasını sosyal medya aracılığıyla Taksim’deki otelde üs kurup yöneten ABD ekibinden talimatlı olmadığım için sübliminal mesaj ile işim olmaz. Pat diye gerçeği söylerim.
İsteyen deve kuşu siyasetinin konforlu alanında kendini daha mutlu hissedebilir. Çünkü hakikat bazılarını mutsuz eder ve onu yok sayarak yoluna devam etmeyi tercih eder.
SON ANKETTEKİ DİĞER ADAYLARIN OY YÜZDELERİNE girmiyorum, çünkü birkaç güne kadar kendileri açıklayacaklar.
Ama bana o kadar çok parametre anlattı ki onları burada söylersem ortalık karışır.
Konuşacak zaman gelecek tabii.