Erdoğan gençleri, gençler Erdoğan’ı bırakmıyor
CHP, 100 yıl evvelki mevzular üzerinden ülkeyi ve milleti germeye çalışırken ve gerginlik üzerinden sokakları yakıp yıkan sözde gençleri el üstünde tutarken Ak Parti Gençlik Kolları emin adımlarla “gençlik festivalleri” düzenleyerek birlik beraberlik ruhunu pekiştiriyor.
Kabul etmek gerekirse genç kuşaklar eski devirleri unuttu. 28 Şubat sürecini “yaşayanlar bile” unutmaya başladı.
Peki, gençliği ne ayakta tutacak?
Elbette Türkiye sevgisi ve birliktelik!
İşte Ak Parti Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş de kolları sıvamış, büyük bir organizasyona imza atarak ekibiyle birlikte GENÇFEST düzenledi. Öyle ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tüm Avrupa liderlerinin toplandığı Hırvatistan ziyaretinden döner dönmez bu festivale katıldı.
Yusuf İbiş beni de arayarak festivale davet etti.
Bizzat araması çok önemli; zira hem iletişime geçiyor hem de organizasyon hakkında “medyada farkındalık” oluşturuyor.
Gençler bu işi biliyor.
Yusuf İbiş’in şu sözünü çok beğendim: “Onlar varsın, ellerinde içki şişeleriyle aynı anda zıplayınca Türkiye’yi sallayacağına inansınlar. Biz TEKNOFEST kuşağı olarak dünyayı sallamaya devam edeceğiz”
“İKİ PAPA, BİR AYASOFYA”
Papa Türkiye’ye gelirse özellikle Ayasofya’ya uğramalıdır.
2014’te Papa Francis Ayasofya’ya ayakkabılarıyla girmişti. Çünkü müzeydi.
2025’te yeni Papa 14.Leo ayakkabılarını çıkarıp girecek. Çünkü 24 Temmuz 2020’den itibaren, yani 86 yıl aradan sonra yine, yeni, yeniden “Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi” ve artık secde halıları serili.
Haydi Papa, seni bekliyoruz.
“LİNET DUYARI KASANLAR”
Şarkıcı Linet’i protesto eden arkadaşları “demokratik haklarını” bu yönde kullandıkları için tebrik ederim. Yakıp yıkmadan, kimseye bir şey fırlatmadan protesto ettiler.
Şiddet olmadığı halde “varmış” gibi gösteren siyonistleri de kınıyorum.
AYRICA;
İsrail’de askerlik yapmış kişiler Türkiye için tehlikedir. Geleceğimizi riske atmayalım. Bebek katillerinin arasında askerlik yapmış kişilerin Türkiye’nin barışı ve geleceği adına sıkıntılar doğuracağını düşünüyorum.
Her türlü protestoyu desteklediğini söyleyen sözümona ileri demokratlar ve özgürlük havarileri söz konusu İsrail askeri Linet olunca protestocuları kınama yarışına girdiler.
Linet isimli şarkıcı İsrail’de askerlik yapmıştır. İsrail zulmünü kınamadığı gibi kendini savunan Gazzelilere “terörist” demiştir.
İnsanlar da onu “protesto” etti.
Can güvenliğini tehlikeye atacak hiçbir durum olmadığı halde kendisi ajitasyonun dibine vurdu.
Devlet ve hukuk mekanizması dışında hiç kimse (nefsi müdafaa hariç) diğerine zarar veremez, Linet de dahil…
Kızsanız, öfkeli olsanız da şiddet yanlıştır ki burada protestocular şiddete başvurmadı. Böyle bir şey olsaydı itiraz ederdim.
Linet’i protesto etmeyi “hadsizlik” olarak gören özünde “İsrail sevici” güruhun varlığını tekrar görmüş olduk.
Kahrolsun İsrail zulmü diyemeyen Linet’in konserine neden gidilsin? Gidenleri de kınıyorum. Bu da benim düşünce ve ifade hakkımdır.
Gazze’ye dair en ufak paylaşımı olmayan Linet gitsin şarkılarını bizzat üniformasını giydiği İsrail askerleri için söylesin.
Yahudi olması, Musevilik inancına sahip olması mesele değil; ama bizim Gazze’mizde şehit olanlara “terörist” diyemezsiniz.
Kaldı ki İsrail’de vicdan sahibi Yahudiler olduğunu biliyoruz. Vicdan sahibiysen mazlum Gazze’ye ve onu savunanlara hiç kimse terörist demeyecek.
“ŞALOM YAZARI NACİ BOSTANCI”
Eskiden Ak Parti’nin TBMM Grup Başkanı olarak saygın bir yeri vardı.
Şu anda Yahudilerin Şalom Gazetesi’nde köşe yazısı yazıyor ve ne hikmetse Hacı Bayram-ı Veli Üniversitesi’nin Rektörü olarak görevde ki bence büyük tezat!
Naci Bey!
Ak Parti’nin Grup Başkanı olmuş tecrübeli bir siyasetçisiniz.
Protesto “hak” değil mi?
İsrail’de askerlik yapmış “Linet” isimli şarkıcıyı insanlar kırıp dökmeden protesto edemez mi?
Yahudilerin Şalom Gazetesinde köşe yazarı olduğunuz için mi bir İsrail askerine sahip çıkma gereği duydunuz?
Şalom Gazetesinde İsrail aleyhine yazılar yazabiliyor musunuz?
Katledilen Gazzelilerle ilgili Şalom’da yazılarınız var mı ve varsa gönderir misiniz?
Yoksa bunları yazmanız yasak mı?
Yahut yazmak mı istemiyorsunuz?
Bugüne dek hangi protestoya tepki gösterdiniz de söz konusu “İsrail askeri Linet” olunca birden ayağa kalktınız?
Özellikle 7 Ekim 2023’ten bu yana resmi sosyal medya hesabınıza baktım.
Bir yerde Netanyahu’yu eleştirmişsiniz, bir yerde İsrail’in katlettiği rektörü anmışsınız; ama Filistin’e topyekün sahip çıkan mesajınızı görmedim. Katledilen 53 bin insandan bahsetmemişsiniz bile..
Bostancı’nın mesajı tam olarak şöyle: “Ses sanatçısı Linet’i beğenir yada beğenmezseniz, fakat İsrail zulmüne gösterilecek tepkinin adresi Linet’in konseri olamaz. Bu tür kastını aşan eylemlerin Filistinlilere faydası değil zararı var. Kaynağı ancak ve sadece kabilecilik olan konser engellemesi asla kabul edilemez…”
Hülâsa, protesto haktır Naci Bey!
Gençlere “kabileci” diyerek alenen hakaret ediyorsunuz. İsrail askerlerine katil, İsrail’e kabile devleti diyebildiniz mi Şalom Gazetesi yazılarınızda?
“ÖZGÜR ÖZEL VE YASAKÇI TÜRKAN SAYLAN”
Türkan Saylan isimli şahıs,
-Başörtülülere burs vermem
-Örtü sayesinde erken koca buluyorlar
-Örtülü Müslümanlar militan ve casustur
-Namaz kılacağınıza bale yapın, diyen bir toplum ayrıştırıcısı idi.
İnsanlar arasında ayrımın dibine vurmuştu.
(2009, Hürriyet, Ayşe Arman röportajında Saylan’ın nefret dolu bu sözlerini görebilirsiniz)
Özgür Özel, ölüm yıldönümünde Türkan Saylan için; “Ömrünü kız çocuklarının eğitimine, kadın haklarına ve bilime adayan; Cumhuriyet’in izinden hiç ayrılmayan Türkan Saylan’ı, vefatının 16. yılında saygı ve rahmetle anıyorum.” mesajı yayınladı.
Özgür Bey siz şimdi bunları “kadına ve bilime adanma” olarak mı görüyorsunuz? Sizce Türkan Saylan “kadınlar arasında örtülü/örtüsüz ayrımı” yaparak kendini kız çocuklarının eğitimine adamış mı oluyor?
Türkan Saylan ayrımcı ve yasakçı idi, ama siz onu “çağdaş” diye sunuyorsunuz.
“İTİRAFÇILAR İMAMOĞLU’NUN ARKADAŞLARI, AMA SUÇLU HÜKÜMET”
İtirafçıların tamamı sizin arkadaşınız.
İtirafçıların tamamıyla yıllarca yan yana siz çalıştınız!
İtirafçılar sürekli sizinle içli dışlı olup iş yapmış!
Sonra dönüp; “itirafçı üretiyorlar” diyorsunuz!
Size kendi arkadaşlarınız mı iftira atıyor?
İmamoğlu’nun danışmanı, arkadaşı ve CHP Belediye Meclis üyesi Ertan Yıldız‘ı jet hızıyla CHP’den ihraç etmek için dilekçe veren kişi yine CHP’li Kadıköy ilçe başkan yardımcısı oldu. Yakın arkadaşınız Ertan Yıldız neyi itiraf etti de apar topar ihraç ediyorsunuz?
“MANSUR YAVAŞ NEDEN İSRAFIN DİBİNE VURDU?”
“Şeffaf olacağız ve israf etmeyeceğiz” diyen Mansur Yavaş astronomik konser ücretleriyle gündem olmuştu.
Bir konser için 40 Milyon TL harcadıklarını itiraf etmişlerdi.
Tam bir israf düzeni!
Mansur Yavaş şimdi de milyonlarca kağıt bardak almasıyla gündemde!
Sayın Yavaş siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına?
6 milyonluk Ankara’ya bir yıl içinde 140 milyon adet kağıt bardak mı aldınız?
Belediyenin “kağıt bardak almak” diye bir görevi de yok!
Grup Başkanvekiliniz, “Sayıştay denetiminden geçtik” diyor.
Yani “faturanız” varmış.
Tamam da mesele faturalandırma değil ki!
Siz bu kadar bardağı niçin aldınız? Gerçekten ortada bardak var mı yoksa sadece fatura mı var?
Hiçbir sorunun yanıtını kamuoyuna veremediğinizin farkında mısınız Sayın Yavaş?
SON SÖZ: Tarikatlar, “devlete girsin diye değil, toplumu irşat etsin diye” adam yetiştirir. Aksi durumda buna tarikat değil “yapılanma” denir. Tarikat demek “yol” demektir; ancak “yolunu bulma” değildir. Kuran-ı Kerim ve Peygamberimizin(SAV) yolundan giden herkes kardeşimdir. Ancak müminin “uyanık olması” elzemdir.