Erdoğan’a kimler ihanet etti?
Öyle bir seçim yaşadık ki herkes şaşkın, herkes birbirine bakıyor!.. Bu şaşkınlar arasında en şaşkını da CHP!.. Her parti gibi CHP’de, bir de ana muhalefet partisi, her seçime zafer kazanmak için hazırlanır… Muhakkak buna da öyle hazırlanmıştır ancak dürüst olsunlar böyle bir sonucu hiçbir CHP’li beklemiyordur…
Neden mi?
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin üzerinden daha 9 ay geçmiş, bu süre zarfında CHP iç sorunlarıyla mücadele etmiş, içerideki sorunlar nedeniyle kafasını daha yeni kaldırmış… Mayıs seçimlerinde millet, güvenlik politikalarını, ülkenin bekasını vazgeçilmez görmüş ve Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden seçmiş, ‘ülkenin lideri sensin’ demiş…
31 Mart seçimlerine giderken tablo buydu…
Tablo buydu derken yanlış anlaşılmasın, siyasi partiler açısından tabloyu kastediyorum… Yoksa mayıs ayında ülkeyi tekrar Erdoğan’a teslim eden milletin içindeki ateş bambaşkaydı…
Milletin ‘tencere kaynatma’ sorunu giderek büyüyordu, enflasyon dizginlenemiyordu, hayat pahalılığı almış başını gidiyordu, fırsatçılara yeterli tokat vurulamadığı için milletin içi soğumuyordu, kira sorunu büyüktü, emekli inim inim inliyordu…
Bu örnekler say say bitmez…
Kısacası milletin en büyük derdi geçim sıkıntısıydı…
Ve bu millet 31 Mart’ta öyle bir manevra yaptı ki, işte o yüzden CHP bile şaşırdı… 22 yıldır tartışmasız güvenoyu verdiği AK Parti’ye çok derin bir ders ve çok büyük bir uyarı yaptı…
Kimse kusura bakmasın, bu oylar CHP’nin oyları değil… AK Parti’ye kızanların oyları… Buna rağmen bu durum CHP için büyük bir fırsattır… Ana muhalefet partisi, seçim sonuçlarını iyi analiz eder, iyi okur ve eline geçen bu fırsatı iyi kullanırsa ne ala… Yoksa böyle bir fırsatı yakalaması artık mucize olur…
AK Parti’ye gelecek olursak!..
Ben bir şey söylemeyeyim, buyurun ülkenin ve partinin lideri bu tablo karşısında MYK’da ne demiş okuyalım:
“Buradan başlayarak; il, ilçe, belde teşkilatlarına, belediye başkanlarımıza, milletvekillerimize, hatta bürokrasiye uzanan bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Oysa milletin sinesinden doğmuş bir siyasi partinin en büyük düşmanı vatandaşla arasına duvarlar örmesidir. Hangi konumda olursa olsun bu partide hiç kimsenin ‘layüsel’ olmadığını milletimize göstereceğiz. Kurulduktan yalnızca 15 ay sonra bizi iktidara layık gören, henüz 10 ay önceki seçimlerde partimizi açık ara birinci yapan, şimdiye kadar girdiğimiz tüm seçimlerde daima yanımızda duran, velhasıl son 22 yılda tam 17 kez sandıkları bizim için patlatan milletimizin, 31 Mart’ta bizi CHP’nin arkasına niçin ittiğini çok iyi analiz etmeliyiz. Ortada sadece bir oy kaybı değil, kan ve ruh kaybı da var. Bunun suçunu millete atmak ancak acizlerin ve gafillerin yöntemidir. Hatayı, kusuru, yanlışı millette aramak, bizim geleneğimizde asla yoktur. Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde böyle bir yola başvurmadık, şimdi de başvurmayacağız. Açık söylüyorum, şahsım dâhil bu masanın etrafında oturan hiçbir arkadaşım, 31 Mart seçim sonuçlarının sorumluluğundan kaçamaz. Başkalarını hesaba çekmeden önce kendimizi hesaba çekeceğiz. İğneyi kendinize çuvaldızı başkasına batırmanızı istiyorum. Nerede bir eksik, hata, kasıt veya ihanet varsa, üzerine gitmek boynumuzun borcudur. Diğer türlü, Allah korusun, daha büyük felaketlerin, daha sarsıcı kayıpların yaşanmasına mâni olamayız. Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz. Ya başından sonuna kadar işimizi dört dörtlük yaparız ya da çok daha ağır bedeller ödemekten kurtulamayız. Ya milletimizle olan gönül köprülerimizi yeniden güçlendiririz ya da eleştirdiğimiz partilere benzemekten kendimizi alıkoyamayız. Kim olursa olsun hiç kimsenin 22 yıllık birikimi, 22 senelik zorlu bir mücadeleyi heba ve heder etmesine izin veremeyiz, buna müsaade etmeyeceğiz” …
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başarısızlıkla ilgili açıklamasındaki, ‘eksik, hata’ uyarısı tamam da ‘kasıt ve ihanet’ vurgusu sizce de ilginç değil mi?..