Erdoğan’a sekiz kilometrelik sevgi zinciri
Van’a en son 7 Haziran seçimleri öncesinde gelmiştim. HDP ve PKK şehri tümüyle terörize etmişti. HDP dışındaki partilerin seçim çalışmaları şiddetle, terörle engelleniyordu. Bütün şehri musluklardan kan damlayan HDP afişleriyle süslemişlerdi. Kopacak fırtınanın adeta habercisi gibiydi. Seçimlerin ardından PKK ve HDP başlattıkları çukur terörüyle -onlarca yıl büyük yatırımlarla ayağa kaldırılan- şehri yakıp yıkmaya girişmişti. Devlet çukur terörünün üstesinden gelerek belediye yönetimlerine kayyum atayınca şehir yeniden eski sakinliğine kavuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü Van mitingini takip için buraya geldiğimde nasıl bir değişimle karşı karşıya olduğumu anlamaya çalıştım. Havalimanından mitingin yapılacağı sekiz kilometrelik yol Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı karşılamaya gelen Vanlılarla doluydu. Erdoğan’a karşı görmeye değer bir sevgi gösterisi vardı. Van Beşyol Meydanı ise sabah erken saatlerden itibaren yoğun bir insan akınına uğradı. Gerek yol boyunca toplanan gerekse meydandaki kalabalıkla ilgili konuştuğumuz Vanlılar, bu kez 24 Haziran seçimlerinden daha fazla ilginin ve kalabalığın olduğu konusunda hemfikirdi.
AK Parti Belediye Başkan adayı Necdet Takva’nın Kürtçe yaptığı selamlaşma ve konuşma önemli bir noktaya işaret ediyordu. AK Parti, aslında Kürtlerin partisidir. Meydanı dolduranlar da Kürtlerden başkası değildi. Maalesef bölgedeki PKK/HDP etkisi ile CHP medyasının katkısıyla AK Parti aleyhinde hiç de gerçekliği yansıtmayan bir algı oluşturulmuştu. AK Parti hâlâ bu algıyı değiştirmek için uğraşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sahneye çıkmasıyla beraber miting alanından inanılmaz bir sevgi dalgası yükseldi. Vanlılar Erdoğan’a karşı samimi, içten, coşkulu bir sevgi besliyor. Buna bütün miting meydanlarında şahit olmak mümkün. Cumhurbaşkanı, Vanlılara barıştan, kardeşlikten, bütünleşmekten bahsetti; şehrin kalkınması ve büyümesi yolunda bugüne kadar yapılanları anlattı. Terör örgütü ve onun uzantısı HDP’nin şehri nasıl geri bıraktığından, gelişmesini engellediğinden söz etti. 31 Mart seçimleri, Vanlılar için bir şans olacak; PKK ve HDP terörünün etkilerinden kurtulmaları için bu seçim büyük bir şans.
HDP’nin seçimi kazanması bir şehrin PKK’ya rehin düşmesi anlamına gelecek. Kimse bu gerçeği inkar etmeye kalkmasın; HDP’nin başa geçtiği şehirler PKK terörünün, etkisinin arttığı şehirler olacak ki, devletin de buna seyirci kalması düşünülemez.
Bir iktidar ve lider düşünün; varını yoğunu, bütün enerjisini ülkeyi büyütmeye, kalkındırmaya, daha iyi yapmaya adıyor; tek tek bütün şehirleri uçuracak projelerle seçime giriyor. Ama bir de şehirleri ele geçirip o şehrin imkanlarını terörün hizmetine sunan, şehirleri yaşanmaz hale getiren bir parti var ki karşıda, bu ülkeye, hatta oyunu aldığı vatandaşlara bile zarar, ziyan bir parti. Türkiye’nin bu siyaset maskesi arkasına saklanan terör çarkını kırması, aşması gerekiyor. 31 Mart seçimleri hem Van için hem de umarım diğer Güneydoğu’daki belediyeler için bir milat olur ve terör değil, demokrasi kazanır.