GERÇEKLERİ YALANCIYA ANLADIĞI DİLDEN ANLATMAK

Okuduğunuz Yazı
GERÇEKLERİ YALANCIYA ANLADIĞI DİLDEN ANLATMAK

İçerik

Önce şunu artık bir idrak etmemiz gerekiyor.Biz ne kadar naif isek onlar (Zillet) o kadar kazulet, biz ne kadar bilgiye ve verilere dayanarak izah etsekde, onlar bir o kadar kara cahil ve zır yobaz, biz nekadar ahlak ve erdemli isek, onlar bir o kadar küfürbaz ve hadsiz.Velhasıl dostlarım hem gerçek hayatta hem sosyal mecra da Zilletin torbacılarının müptezel müşterilerine verdiği sabah akşam yalan,iftira ve nefret ile tıka basa doldurduğu bi takım zihniyete gerçekler anladıkları üslup ve söylem ile anlatılmalı!

Çünki yaşadıkları o zifiri karanlık dünyada yenilgi üstüne yenilgi almaktan ortalama bir boksörün gerçek hayatında aldığının misli darbe alıyorlar.Ve çok iyi biliyorlar ki milletin nezdinde onların hiç bir vakit kurdukları o pembe hayalleri Türkiye’de gerçekleşmeyecek.

Sizinle polemiğe gerçek hayatta girdiklerinde tek bir yalan,onca haklı gerçek karşısında patır patır döküldüğünde bir çirkef tavır ve ne idüğü belirsiz bir ses kalabalığı ile karşı karşıya kalıyorsunuz…Sosyal medyada da bu Pinokyo Pinokyo bacaksızlar fark edildiğinde size küfür ve hakaret ederek karşılık veriyorlar!

Ama bunların hem sosyal medya da, hem gerçek hayatta bire bir yaşadığım tecrübe neticesinde şunu gayet farkında ve bilincinde olarak söylüyorum.Bunlara karşı susmak veya umursamamak çok açık söylüyorum onları hem daha baskın bir özgüven veriyor, hemde daha saldırgan olmalarının önünü açıyor..

Maalesef bu durum karşımıza “Organize Ahlaksızlık” gibi bir sistemi doğurdu.Çünkü onlarda farkındalar Hakikati savunanın küfür ve hakarete ihtiyacı yoktur.Hakikat ortadır,yalansa onun etrafını saran geçici ve suni bir sis.Tabi bunların dinamosu Arsızlık.Durmaksızın yalan söylemek.Yalanın bitince küfür cephaneni kullan.

Sosyal Medyada “Organize ve Sistematik Algı Saldırılarına” bireysel karşı koymakla maalesef yalanın önü alınamıyor.Bizimde bu saldırılara karşı “Organize ve Sistematik Savunma” ve sonrasında tam saha Organize Taruz geliştirmemiz gerekli.

Bu konuda hem çalışmalarını basından ve sosyal medyadan takip ettiğim Sosyolog ve Sosyal Medya Uzm. Sn. Prof. Levent Eraslan’ın bir repörtajına denk geldim.İdlip’te Eset’in terör saldırısında 34 şehit vermiştik.Ve o gün sosyal medya resmen Algı korsanları tarafından rehin alınmıştı.

Sn. Levent Eraslan [Bu gibi algı saldırılarına karşı herkezin uygulayabileceği bir yöntemi anlattı]

“Özellikle görsel,ses kaydı ve resimler ile algı yapmak İçin yapılan şüpheli paylaşımların ve paylaşanları ifşa edip maksatlarını açığa çıkartmak için o paylaşımı alıntılayıp üstüne YALAN HABER-PROVAKASYON yazıp daha sonra yine o alıntı yapılan hesabın altına haberin gerçeğini paylaşarak,hem yapılmak istenen algı ya ve amaçlan provakasyonun önü alınır.Hemde provakatörler ifşa edilip,yalanının gerçeği bizzat onun yalanının altında cevabını bulur”

Düşünsenize böylesi bir durumda karşılarında onlardan daha hazır bir Hakikat Ordusu ile karşılaştıklarında düşecekleri panik ve çaresizliği.Onlar gibi cevap verir, onlar gibi hareket edersek emin olun hep onların arkasında kalırız.

Ama onların hayal dahi edemedikleri, bir şekilde karşılarına sürpriz ve organize bir şekilde sürekli çıkarsak emin olun yalancı bir o kadarda dirayetsiz ve korkaktır.Her halükarda kırılgan bir motivasyonu ve korkak bir yapısı vardır.Düştüğü yerde kalır.Çünkü diğer yalancılar misyonu gereği onu kurtarmayı değil ordan kaçıp uzaklaşmayı tercih eder.

Bu gibi durumlarda bireysel yapılan her hamle zayıf kalır.Bir elin nesi var iki elin sesi var misali.10 ok hikayesi gibi.Davamız bir o vakit tek tek kırılırız, bir bütün olursak biz kırarız.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Ebru AKAR