FETÖ 15 Temmuz’da 112’yi nasıl kullandı? 16 milyon İstanbullunun dijital verisi ve İMAMOĞLU’NUN GİZLİ HEDEFİ

Okuduğunuz Yazı
FETÖ 15 Temmuz’da 112’yi nasıl kullandı? 16 milyon İstanbullunun dijital verisi ve İMAMOĞLU’NUN GİZLİ HEDEFİ

İçerik

2002 yılında Türkiye ve dünyada ilk olarak Ankara’da bir uydu takip sistemi kuruldu 112 Acil Çağrı sistemi için. Ortada ne Google var ne de Google Haritalar diye bir link.

Birtakım adamlar oturdular, Ankara’daki binlerce kilometrelik şehir içi yolları GPS ile nokta nokta haritalandırdı.

Projenin kime ait olduğu bende saklı. İsteği üzerine ismini yazmıyorum.

Recep Akdağ o sırada Sağlık Bakanı olmuştu. Göreve başladıktan üç ay sonra bu haritalandırma ve navigasyon sisteminin hazırlandığı komuta merkezini ziyarete gitti. Projenin sahibi olan arkadaşımıza “Anlat bakalım, seni dinliyorum” dedi.

Anlattı o da. Bakan Recep Akdağ o kadar etkilendi ki sistemin hangi alanlarda kullanılacağını uzun uzun tartışıp bilgi aldı. Hatta tam o sırada komuta merkezinden Şereflikoçhisar’da arızalanıp kalan 112 ambülansının karbüratör arızasını merkezi olarak görüp şoföre “Ambülansı geri getir, karbüratör arızalı” dediğimizde şoka uğradı Bakan Akdağ ve tüm Sağlık Bakanlığı personeli.

Sonuçta sistem Bakan Recep Akdağ’ın insiyatifiyle 112 ile birlikte çalışmaya başladı.

Malum, 2003 yılında dünyada ortam çok gergindi. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri Irak’a operasyon yapmak üzere tetikteydi. ABD Başkanı George W. Bush, Amerikan askerlerini topraklarımızdan geçirmek, Irak’a askeri müdahale sırasında Türkiye’de üs kurup konuşlanmak için talepte bulunmuştu.

O sırada Başbakan Abdullah Gül’dü ve teklifi 25 Şubat 2003’te Meclis’e sundu.

Tezkere 1 Mart günü oylandı. Muhalefetin ve AK Parti’den 48 milletvekilinin oylarıyla reddedildi.

TEZKERE REDDEDİLİNCE UYDUYA NE OLDU?

Tezkere’nin yukarıda anlattığım uydu sistemiyle haritalandırmanın ve 112 servisinin ne alakası var diyeceksiniz.

Geliyor.

Tezkere’nin reddedilmesinden 18 gün sonra, yani 19 Mart’ta ilginç bir olay yaşandı.

Komuta merkezi personeli, projenin sahibi olan arkadaşımızı aradı. Telefonda “Hocam bizim 112 ambülansları kafayı yedi. Kimi tuz gölünde görünüyor, kimi Konya’da. Etlik’te olması gereken Bolu’da” diye feryat ediyordu.

Derhal sistemler kontrol edildi.

Her şey tamam.

Peki aksayan ne?

Saatler sonra GERÇEK anlaşıldı.

Çünkü tepedeki, yani yörüngedeki GPS uydusu gitmişti.

Daha doğrusu sabit olan uydu yer değiştirmişti.

TÜRKİYE, ABD’NİN ASKERİ OPERASYONUNDAN BÖYLE HABERDAR OLDU

Ondan sonrasını arkadaşımız anlatsın:

“Hemen çok gizli bir yazı yazdım. Vali Yahya Gür’ün de onayını aldım. Gece 01.00 civarı Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’ndeki nöbetçi subaya teslim ettim. Subay şokta tabii. Çünkü yazıda özetle şöyle diyordum:

“Durum budur. ABD’nin bu gece Irak’a saldıracağı mütalaa edilmiştir.”

Uydunun yer değiştirmesi ABD’nin bölgede askeri operasyon yapacağı anlamına geliyordu. Çünkü haberleşmesini sağlayacak uydu bu operasyonla doğrudan ilintiliydi. Türk Silahlı Kuvvetleri saat 02.00 civarında tüm birliklerini teyakkuza geçirdi. ABD operasyonu da sabah 04.00’te başladı.”

ABD bundan fena halde rahatsız oldu. Arkadaşımızı MGK’ya çağırıp bilgilendirip uyardılar “Kendine dikkat et” diye.

112 ACİL ÇAĞRI SİSTEMİNİ FETÖ’NÜN ELE GEÇİRİŞİ VE İBB VERİ TABANI ÜZERİNE KRİPTO HESAPLAR

Bu ilginç olayın daha da ilginç devamı var ama önce GÜNCEL BİR HATIRLATMA YAPALIM daha sonra anlatalım.

Geçen cumartesi günkü yazımda İBB’nin veri tabanının kopyalanması talimatını veren Ekrem İmamoğlu’ndan bahsetmiştik ya, işte onun için. Hatta yazının başlığını da “İBB’de FETÖ’nün karbon ayak izi” diye atmıştım.

Şimdi aklınızda MELİH GEÇEK ismi olsun.

Ekrem İmamoğlu Suç Örgütüne yönelik operasyon kapsamında ikinci dalgada gözaltına alınan isimlerden biri Melih Geçek. Onun ismini ilk kez, 2019 yılında yani Ekrem İmamoğlu’nun şaibeli seçim sonrası İBB Başkanı olduğu dönemde duymuştuk. Ekrem İmamoğlu ilk iş olarak İBB’nin bütün veri tabanının kopyalanması talimatı vermişti. Bu iş için dışarıdan seçtiği “uzman” Melih Geçek olmuştu. Daha sonra Melih Geçek’in Beylikdüzü CHP teşkilatında görevli olduğu ortaya çıktı.

Bu bilgi burada dursun.

Şimdi gelelim HİKÂYENİN DEVAMINI anlatmaya.

Proje öylesine tıkır tıkır işliyordu ki Vali Yahya Gür askerlik zamanı gelmiş olan arkadaşıma bir türlü izin vermiyordu. Sonunda Vali Gür 2005 yılında emekli olunca askere gitti. Giderken de yerini rahmetli Dr. Altuğ Aysun’a bıraktı. Ona görevi teslim ederken söylediği tek şey şuydu:

“Dostum bu cemaatçiler çok istekli 112 komuta kontrol merkezini ele geçirmeye, aman dikkat et”

Ama olmadı. Cemaatçiler, yani bugünün FETÖ’cüleri Dr. Yahya Aysun’a öylesine mobbing uyguladılar ki 6 ayda istifaya zorladılar. Yerine de GATA’dan geçme Dr. Mehmet Akif Güleç (*) ismindeki bir “Cemaatçi” yi getirdiler.

FETÖ’CÜ DARBECİLER BOMBALAMA İÇİN 112 KOORDİNATLARINI KULLANDI

Şu kadarını söyleyeyim. 15 Temmuz öncesi FETÖ’cü subayların buluşma noktalarından biri de bu ismin ortağı olduğu bir tedavi merkeziydi.

Bunları niye anlatıyorsun diyorsanız size şöyle açıklayayım. Çünkü meselenin en can alıcı, NİRENGİ NOKTASI burası.

FETÖ’cü darbeciler 15 Temmuz gecesi bombalanacak yerlerin nokta atışı koordinatlarını bu 112 komuta kontrol merkezi verilerini kullanarak yaptılar

MELİH GEÇEK İSMİNE DİKKAT! İBB’DEKİ DİJİTAL VERİ TABANI NEYE YARAYACAK?

Dolayısıyla İBB veri tabanını bu kadar pervasızca, gözü dönmüş bir şekilde kopyalamak ve güvenlik soruşturmasından geçmemiş birtakım kişileri bu işlerin başına getirmek için bir belediye başkanının aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım.

Neydi Ekrem İmamoğlu’nun gizli hedefi?

Melih Geçek‘ten bahsediyoruz ya, İBB soruşturmasındaki kilit isimler; Murat Ongun ile Serdal Taşkın’ın belediyenin uygulamalarını kullanan milyonlarca insanın kişisel verilerine ulaştıklarını itiraf ettikleri o ses kaydını unutmayalım. Ardından İstanbulluların tüm trafik verisi ABD’li şirket USTDA’ya 5 milyon dolar ‘hibe’ karşılığında açıldı. Bunun adı aymazlık değildi. Bilerek ve isteyerek ülkenin trafik verilerini bir yabancı şirkete devretmek demek ülkemizin kritik bir anında bu şirketin İstanbul’u felç etmesi demekti.

Bunun adı gözü dönmüşlüktü.

Melih Geçek o işin arkasındaki asıl isimlerden biri. Zira hem milyon İstanbulluya erişen İSTANBUL SENİN hem de İBB WİFİ uygulamalarının asıl yöneticisi o. Yani karşımızda 2019 yılında İBB’nin bütün verilerini kopyalayan, aradan geçen sürede de milyonlarca İstanbullunun tüm dijital verilerine sahip olan bir isim var.

Şimdi tutuklu. Umarım gereken bilgiler alınır.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Fuat UĞUR