FETÖ elebaşı sonrası FETÖ’cüler ne yapacak?
Son dönemin en büyük kötülük organizasyonu FETÖ elebaşı Gülen, malumunuz olduğu üzere ABD’de öldü.
Daha önce de bu konuyu yazmıştım.
Yine biraz değinmek isterim.
Zira FETÖ, algılar üzerinden giden münafık ve casuslar örgütüdür.
FETÖ elebaşı gerçek adı olan Fetullah ismini bile ‘Fethullah’ olarak değiştirmiştir.
Ha Fetullah ha Fethullah diyebilirsiniz.
Ama öyle değil.
Fethullah diye yazılınca “Allah’ın fethi, dinin açılması, yaşamaya başlamak, Allah’ın nusreti’ gibi ‘yücelik atfeden’ manalara geliyor.
Fetullah yazıldığında ise hiçbir anlam ifade etmiyor.
FETÖ elebaşının doğum tarihi de yalan.
Gerçek doğum tarihi 27 Nisan 1941.
Ancak doğum tarihi 1938 olarak değiştiriliyor.
Neden peki?
Çünkü 1938’de ‘Deccal’ olarak gördükleri Mustafa Kemal ölüyor.
Sahte ‘mehdi’ Fetullah Gülen doğuyor.
Başka bir yalanı da anne ismi için kullanıyorlar.
Annesinin gerçek ismi ‘Rabin’ ama ‘Refia’ olarak yazıp söylüyorlar.
Anlayacağınız üzere FETÖ demek, hep yalan, algı, manipülasyon ve dezenformasyon demektir.
FETÖ elebaşı Gülen’in damadı Ahmet Kurucan çektiği videoda, ‘’Yaklaşık bir haftadır merhum hoca efendinin techis, tekvin ve tedbin işleriyle meşgul olduğumuzdan dolayı sizlerle bir ve beraber olmaya fırsat bulamadık.’’ diyor.
Yani ölümü ilan edilmeden çok daha önce FETÖ elebaşı ölmüş. Saklamışlar, ona göre bir algı ve dezenformasyon içinde olmuşlar.
FETÖ bundan sonra nasıl şekillenecek?
Öncelikle ABD, uzun emek verip kurdurduğu böylesi bir casusluk şebekesinin devamı için onlara alan açmaya devam edecek.
Öyle ya finansman maliyeti de yok.
Türk milleti ve devletinden çaldıkları paralarla hem refah içinde yaşıyor hem de efendileri ABD’ye hizmete devam ediyorlar.
FETÖ’cüler bundan sonra da ABD için casusluk faaliyetlerine devam edecek.
Peki, FETÖ’cülerin Türk milletinden çaldıkları parayı kim yönetecek?
Asıl soru bu ve aralarında asıl kavga da buradan çıkacaktır.
Hoş, bunlar her halukârda ihanet ve hırsızlıklarına devam edecekler.
Takip ediyorsunuzdur mutlaka, Türk devleti ve milletinden çalacakları ortam ortadan kalkınca birbirlerinden çalmaya ve dolandırmaya başladılar.
Büyük iblis Gülen’in cenazesinde Cevdet Türkyolu, örgüt içerisinde “hâkimiyet bende” algısı oluşturmak için sürekli cenaze ayinin başında bulunmuş, eski polis ve askerlere “sarı yelek” giydirerek güvenlik ve düzeni sağlatmış.
Maksat, ‘’Her şeye ben hâkimim. Bundan sonra da yetki bende.’’ mesajı vermek.
Bir taraftan da Mustafa Özcan ve Abdullah Aymaz ile aralarının iyi olduğu algısı oluşturmaya çalışıyor. Fakat önümüzdeki dönemde ABD’nin tüm desteğine ragmen FETÖ örgütü içinde ayrışmalar ve savaş kaçınılmaz gibi duruyor. Çünkü ortada paylaşılacak büyük bir rant ve güdülecek bir koyun sürüsü var.
Sırası gelmişken iktidara yakın medyadan etkin pozisyonda bulunan gazeteci arkadaşlardan bazıları, daha düne kadar Mustafa Özcan güzellemesi yapıyorlardı. İnsan tanımakta bu kadar kör olan bu arkadaşlar, nasıl Türkiye ve dünya gündemini okuyup yorumluyorlar ya da onların okumaları ne kadar sağlıklı olur?
Bu da başka bir soru ama nihayetinde FETÖ, bundan sonra ihanetine devam edecek. Devam ederken de elbette eski gücü kalmayacak ve birden fazla parçaya bölünecektir.
