FETÖ’nün siyasi ayağı mı dediniz?
CHP eski İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler: “Çok zor ama uygulamalar çok önemli. Her ne kadar parti yönetimimiz inkar etse de 30 Mart seçimlerinde bir ittifak yaptı, cemaatle ittifak yaptı. İllerde ve ilçelerde cemaatin çeşitli unsurlarının Cumhuriyet Halk Partisi’yle yürüdüğünü hepimiz gördük”.
Güler’in istifa ederken partisine sorduğu 12 soru:
1)26-27 Nisan 2012 Bosna Ziyareti’nin Sema Eğitim Kurumları, Fidan Tour, Novo Vremya Gazetesi mihmandarlığı temelinde yapılması nasıl gerçekleşmiştir?
2) Mart 2013 ve Aralık 2013’te iki ayrı ABD ziyaretinde Turkic American Alliance; Rumi Forum; Orta Atlantik Türk Amerikan Federasyonu (MAFTAA), Avrasya Amerikalar Turkuaz Konseyi (TCAE), Türk Amerikan İş Grubu (TABN), TUSCON adlı kuruluşlarla etkinlikler nasıl örgütlenmiştir?
3) Yerel seçim sürecinde İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, aday belirleme yetkisine sahip parti meclisi toplantısından on gün önce, Fethullah Gülen’e Samanyolu TV aracılığıyla ‘Mustafa Sarıgül’ün adaylığı kesin’ mesajını neden ve nasıl gönderebilmiştir?
4) Yerel seçimlerden az önce 7 Mart 2014’te CHP İzmir İl Başkanı’nın, Cemaat’in gazetesi olarak bilinen bir yayın organına verdiği ‘TUSKON ve Hizmet Hareketi’ni kutluyorum’ şeklindeki röportajın ittifak kanısı yaratma etkisi değerlendirilmiş midir?
5) Ankara İl Başkanlığı’nın seçim görevlilerine sonuçları Cihan Haber Ajansı’na iletmeleri ve işbirliği içinde çalışmaları konusundaki SMS gibi veriler değerlendirmeye alınmış mıdır?
6) Yerel seçim çalışmalarında çeşitli il ve ilçe yönetimlerinin bu kesimle görüşme, toplantı, ziyaret vb. uygulamalarına ilişkin olarak değerlendirme yapılmış mıdır?
7) Çeşitli CHP’li belediyelerin bu kesimin kurum ve kuruluşlarıyla gerçekleştirdikleri ortak etkinlikler, PM’ce izlenmiş midir?
8) Torba yasalarla getirilen ve Risale-i Nur basımını devlet tekeline almayı öngören hüküm, CHP tarafından diğer 22 maddeyle birlikte iptali için Anayasa Mahkemesi’ne götürüldüğünde, Cemaat yayın organlarında bu girişim ‘CHP’den Risale-i Nur’u özgürleştirecek adım’ olarak haberleştirilmiştir. Bu tasarrufun siyasal değerlendirmesi hangi organlar tarafından yapılmıştır?
9) Bu kesime ait bir finansal kuruluşla ilgili gelişmeler, 2014 boyunca, CHP liderinin Başbakan Davutoğlu’na mektubu, 4 milletvekilinin 4 ayrı yazılı soru önergesi bütçe görüşmelerinde sözlü soru konusu edilmesiyle sürekli olarak destekleyici yönde takibe alınmıştır. Bu tasarruf için bir siyasal değerlendirme yapılmış mıdır?
10) Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili, kapatılmalarına karşı çıkışın cemaatle ittifak iddialarına yol açacağına siyasal bir değerlendirme yapılmış mıdır?
11) Yargı örgütlenmesi ve HSYK ile ilgili yasa değişikliklerinde, konunun ‘yolsuzluk soruşturmasını doğru yürütecek savcıların görevden alınmasını engellemek’ gibi duyurulması, söz konusu kesimle ‘ittifak’ şeklinde yansıyabileceği sorunu üzerinde durulmuş mudur?
12) Basında CHP-Cemaat ittifakı üzerine çok sayıda haber ve köşe yazısı yer almıştır. Bunlara ilişkin partice tekziple düzeltme ve hiçbir açıklama yapılmamış olması dikkat çekicidir.
CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz:
“Ben genel başkana söyledim. Partideki FETÖ’cü unsurları tasfiye edeceksin dedim. Bakın bu olayı araştırın içinden bu grup çıkacak. Bu gruplar olduğu sürece hiç kimse orada yaşayamaz. Bu grupların amacı ne kadar vatansever, Atatürkçü, milliyetçi varsa onları mimlemek ve tasfiye ettirmek. Siyasette kirli bir yön var. Birisi gelmiş koltuğundan gitmek istemiyor. Ne olursa olsun bırakmak istemiyor. Demokrasilerde parti içinde muhalefet olur. Peki parti içi muhalefeti siz böyle kumpaslarla tasfiye ederseniz bu demokrasi olur mu? CHP içerisinde bir FETÖ yapılanması var. Bunu en yakından yaşadım. Ben bu gruptaki isimleri Kılıçdaroğlu’na tek tek verdim. Bu karanlık güçler kimlerdir?”.
CHP eski milletvekili Yılmaz Ateş:
‘’MHP’yi ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nü tebrik ediyorum. Maalesef benim partim teslim oldu ama MHP ve Fenerbahçe o terör örgütüne (FETÖ) teslim olmadı. Eğer dik durabilseydik 15 Temmuz darbe girişimi de olmayacaktı”.
Soner Yalçın’ın yazısından ilgili bölüm:
“Peki ya bugün?
Gerek Baykal’ın saf dışı bırakılması ve gerekse 17-25 Aralık operasyonu CHP’de teori/program anlamında kırılmaya sebep oldu. Yeni CHP yönetimi “düşmanımın düşmanı dostumdur” kaba mantığıyla FETÖ ile işbirliği yapmaya başladı…”.
Bir hatırlatma da benden olsun!
FETÖ’yü ve elebaşını hedef alarak “Korkaklar kapı arkasında siyaset yapar, ortaya çıkın” açıklamasında bulunduğu için CHP’li yönetici tarafından “Cemaati hedef almayın” uyarısıyla karşı karşıya kalan CHP’nin eski Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan. Tarhan, Oda TV’den Mümtaz İdil’e, Kılıçdaroğlu ve heyetinin FETÖ mensuplarıyla görüştüğü o meşhur ABD ziyaretiyle ilgili bakın neler anlatıyor:
“Bazı görüşmeleri var. Benim de kendisiyle gitmemi istiyor, ama gitmeyeceğim. Ben öyle bir seyahatte bulunmak istemiyorum. Neden Genel Başkan benim üzerimde bu kadar ısrarcı? Birçok milletvekili var Amerika’ya gitmek için can atan. Onlardan biriyle gidebilir. Ben düşünmüyorum. Neden ısrar ettiklerini tahmin ediyorum ama ben bir vitrin süsü değilim. Kimlerle görüşüleceğini bilmiyorum, birçok söylenti var ve ben bu oyunda rol almak istemiyorum. Mümtaz bey, ABD’yi görmek isteseydim, defalarca gidecek fırsatım oldu. Mesele ABD’yi görmek değil, mesele orada kimlerle görüşüleceği”.
Pardon biri FETÖ’nün siyasi ayağı mı dedi?
