Finlandiya’nın NATO’ya girmesi Rusya’yı sarsmış olmalı

Okuduğunuz Yazı
Finlandiya’nın NATO’ya girmesi Rusya’yı sarsmış olmalı

İçerik

New York Times manşet atmış: “Finlandiya, NATO’ya girerken Putin’e darbe vuruyor.”

Evet, silahaltındaki muvazzaf 23 bin, maazallah onlara bir şey olursa yenilerini göreve getireceği 280 bin yedek askeriyle Finlandiya’nın NATO üyeliği Rusya’ya büyük bir darbe (!) sayılır. Sırada İsveç var. Eğer onlar da bir terör örgütüne kucak açmakla hür dünyanın savunması arasındaki farkı görebilir de Türkiye’yi tatmin edecek yasal değişikleri gerçekleştirerek, PKK’yı topraklarından kovarlarsa, bir diğer 23 bin kişilik darbe de onlardan gelecek.

Rakamlar sembolik belki ama NATO’nun, daha doğru ifadesiyle ABD’nin, Rusya’nın batısında ve güneyinde bir çember oluşturma çabası ciddi. Güneyde Gürcistan ve Ermenistan’a göz diken NATO, bu iki ülkeyi de saflarına katabilirse, Rusya’nın Avrupa’ya ve Akdeniz’e bakan sınırı, ABD, İngiliz ve Alman silahlarıyla kuşatılmış olacak.

Olacak da bunun Rusya’ya etkisi ne olacak?

Rusya da biliyor ki 23 bin oradan, 24 bin buradan kara kuvveti ve 500 oradan, 600 buradan tankla Rusya Federasyonu’na zarar vermek mümkün değildir. ABD ise başka topraklara kendi askerinin ayağının değmesini kendi eliyle “kabul edilemez” hale getirmiş bulunuyor. (PKK-PYD teröristlerine “Bizim Suriye‘deki botlarımız!” demelerinin sebebi budur.)

Rusya’nın korkması gereken tek NATO kuvveti Türkiye’dir ancak Türkiye 20 yıldır Rusya’nın bundan korkmasının yersiz olduğunu gösteren bir siyaset izliyor. Rusya’nın şu anda korkması gereken tek gelişme Suriye’de olmaktadır.

Hafta başında Moskova’da Rusya’nın ev sahipliği ve kolaylaştırıcılığında Suriye ile angajman sürecinin (İran’ın da katılmasıyla) dörtlü ilk toplantısı yapıldı. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un, bugün ve yarın Ankara’da, Moskova toplantısının sonuçlarına göre, dörtlü dışişleri bakanları zirvesi için hazırlık çalışmalarını başlatması ümit ediliyor. Savunma bakanları zirvesinin ardından bu dışişleri bakanları zirvesi Suriye’nin içine düştüğü çıkmazdan kurtulması için şart olan liderler zirvesinin önünü açacak.

Finlandiya, İsveç belki Rusya’yı korkutmaz ama Irak ve Suriye’nin bölünmesi ve bu ülkelerde PKK güdümünde bir yeni “İsrail” kurulması, Rusya’nın bütün planlarını bozabilir. Rusya, Suriye ve İran üzerindeki bütün nüfuzunu kullanarak bu ülkenin toprak bütünlüğünü korumak için kararlı ve akılcı davranmalarını sağlamalıdır. Bunun birinci adımı, Esad’ın Türkiye ile arasını düzeltmeye başlamasıdır.

Rusya ve Suriye, ülkedeki barışçıl, ılımlı muhalefeti terörist saymaktan vazgeçmeli, ülkenin geleceğini tehdit eden asıl unsurun, yani ABD eliyle bir devlete dönüştürülmekte olan Rojava terör koridorunun ortadan kaldırılması için Türkiye ile iş birliği yapmaya başlamalıdır. Türkiye’deki seçimin Esad açısından hiç beklemediği sonuçları olabilir. Türkiye elbette Suriye’den tamamen çıkacaktır. Ancak ABD’nin baskısıyla, zamansız bir geri çekilme kararı, Suriye’de üç devletin birden kurulması anlamına gelecektir.

Lavrov elini çabuk tutmak ve Beşar Esad’ı ikna etmek zorunda.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hakkı ÖCAL