Fuat Oktay’ı kimler, neden hedef alıyor?

Okuduğunuz Yazı
Fuat Oktay’ı kimler, neden hedef alıyor?

İçerik

Nefes diye bir gazete çıktı.

Kimileri bu gazetenin ardında Ekrem İmamoğlu sermayesi olduğunu söylüyor. Kaynağını ve sahibini tanımıyorum. Ancak tüm Türkiye ayağa kalkmışken bu gazetenin Ekrem Bey’in yolsuzluk davasına pek yer verdiğini görmedim.

Ekrem Bey’in yolsuzluk davasını görmüyorlar; ama, “AKP’yle servet yapan siyasetçilerin hayatları göz kamaştırıyor” şeklinde masa başı, “ispatsız, delilsiz, şahitsiz” haberlere imza atıyorlar.

Bu sefer Cumhurbaşkanı Eski Yardımcısı ve şu an Ankara Milletvekili olan Fuat Oktay‘ı konu edinmişler, lakin haberde kaynak falan yok. Fotoshop gibi villa fotoğrafları ve villanın fiyatı..!

Başka?

Hiiiç! Villası var ya işte!

Villası olmak suç değil, onu usulsüz almak suç; mesela 50 Milyon Dolarlık villayı 15 milyon Türk Lirası’na alırsan “Ne oluyor kardeşim?” diye sorarlar.

İçi boş ve iftira niteliğinde haber yapınca da “tekzibi” yani “yalanlamayı” birinci sayfadan yayınlamak zorunda kalmışlar.

Daha kurulalı bir yıl olmayan Nefes Gazetesi kendi haberleri için yine kendi birinci sayfasından “yalanlama” yayınlamış.

Peki, neden Fuat Oktay?

Bir takım medya kesiminin adet haline getirdiği üzere FETÖvâri  bir hareket olan “çamur at, izi kalsın” durumu anladığım kadarıyla Fuat Oktay için de planlanmış, fakat kendi kendilerini yalanlamak zorunda kalmaları sebebiyle ve mahkeme kararıyla  çamur da izi de kalmamış.

Madde madde yazalım:

*Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden biri olarak sürdürdüğü temiz ve dürüst yol arkadaşlığı doğal olarak Fuat Oktay’ı Erdoğan düşmanlarının hedefi haline getiriyor.

*Cumhurbaşkanı ile tam bir uyum içerisinde, Türkiye’nin çıkarlarını gözeten temiz ve itibarlı bir devlet adamı ve siyasetçi olarak ülkesine, milletine hizmet etmiş; etmeye devam ediyor.

*FETÖ ve diğer terör örgütleriyle mücadelede çok etkin bir rol üstlendi. Son Başbakanlık Müsteşarı ve ilk Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütleri ile yoğun mücadelede kritik rol üstlendi.

*FETÖ’nün yurt dışında kaçak ve kırmızı bültenle aranan teröristleri üzerinden  başlatılan ve sonrasında yurt içi ve dışındaki uzantıları tarafından devam ettirilen Oktay’a sistematik “itibar suikastı” saldırılarının nedeni daha rahat anlaşılıyor.

*İsveç’in NATO’ya alınması kararında Meclis’te ülkemiz yararına sıkı bir duruş sergiledi.

*İsveç’in NATO’ya girişi ile ilgili kararın Meclis’te onaylanması aşamasında, “İsveç ve diğer NATO üyelerine ‘FETÖ ve PKK başta olmak üzere’ terörle mücadelede Türkiye ile iş birliği, Türkiye’ye uygulanan ambargoların kaldırılması, F-16 alım sürecinin ABD kongresinde onaylanması” gibi ön şartların getirilmesine yönelik ciddi mücadele verdi.

*Kıbrıs’ta KKTC ve Türkiye lehine çok önemli ve tarihi çalışmalara imza attı. Kapalı Maraş’ın açılması faaliyetlerini yürüttü, açılması için Kıbrıs’ta ve uluslararası arenada çok mücadele verdi. Bundan dolayı yine aynı çevrelerde saldırılara maruz kaldı.

*Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde KKTC Cumhurbaşkanı’nı İngiliz sömürge valisinin konağından çıkarmak için Kıbrıs Türkü’nün adadaki mührü olacak yeni bir Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin inşasını tüm karşı çıkmalara ve yıpratmalara direnerek başlattı.

*KKTC’de İsrail vatandaşlarına dolaylı toprak satışına karşı ciddi mücadele verdi.  Dışarıdan doğrudan para aktarılan, Türkiye aleyhinde faaliyet yürüten dış kaynaklı STK’larla mücadele etti. Yasa dışı yollarla elde edilen kazançlara karşı ‘yapısal’ bir mücadele başlattı.

*Ercan Havalimanının “uluslararası havalimanı” seviyesine çıkarılarak KKTC’ye ambargoların delinmesine ilişkin yoğun çaba sarf etti. Bu ve benzeri faaliyetler Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikası için kritik değerdedir.

*KKTC ve Türkiye lehine son derece kritik hamleler gerçekleştirmek için yoğun çaba sarf etmiş olan Fuat Oktay’ın yine ada kaynaklı asılsız iftiralarla sistematik olarak “itibar suikastı” saldırılarına maruz kalması manidardır.

Bu değerlendirme, İsrail’in son zamanlardaki Ada’ya olan yakın ilgisi dikkate alındığında başka boyut kazanmaktadır.

“KILIÇDAROĞLU VE ÇUVALLA PARALAR”

Kemal Kılıçdaroğlu’nu en çok eleştiren gazetecilerden biriyim.

Ancak kendisini daima fikri ve siyasi söylemlerinden dolayı “saygı sınırlarını aşmadan” eleştirdim.

Kemal Bey’i “helalleşme” derken gördük, “altılı masada” gördük.

Lakin onu hiçbir zaman kamera bantlama, jammer, valizde paralar, villalar, delege pazarlıkları hususunda görmedik.

Bunu yazarken amacım “CHP genel başkanlık koltuğuna etki etmek” falan değil, aradaki dönem farkını ortaya koymaktır.

Özgür Özel de “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile buluşma, diyalog kanallarını geliştirme, dış politikada ortak yol” gibi konularda iyi gidiyordu. Fakat tüm enerjisini Ekrem İmamoğlu meselesi sömürdü.

Özgür Bey gerçekten “özgür” değil!

Bu arada ortada konuşulan birçok iddia ve çok sayıda “itirafçı” var.

Ekrem Bey ve ekibi bunları “iftira atıyorlar” diye suçluyor.

Madem iftira atıyorlar ise kaçını mahkemeye verdiniz? Ben hiç duymadım.

SON SÖZ: Er veya geç “hak ve hakikat” galip gelir. Amacınız sadece gerçekler ise sabredin, direnin, davanızın ardında durun. Kısa vadede kaybetseniz bile uzun vadede kazanırsınız.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hacı YAKIŞIKLI