Gel bakalım Muharrem!
Evet, Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin cumhurbaşkanı adayını bu sözlerle tanıttı.
Tabii bu “takdim” hem Muharrem İnce’ye, hem de millet iradesine büyük bir saygısızlık.
Ama CHP’lilerin bunu pek umursadığı yok.
Gerçi “Cumhurbaşkanı yeminini edemem, ben şerefime namusuma düşkünüm” dedikten sonra Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki rakibini aday göstermesi şaşırtıcı değil. Kendi içinde tutarlı. Buna da öncelikle yanıt vermesi gereken Muharrem İnce.
Zihniyete bakar mısınız; CHP Genel Başkanı “Gel bakalım Muharrem” diye hitap ettiği kişiyi bu ülkeye cumhurbaşkanı adayı olarak önerebiliyor! Kendisinin saygı göstermediği kişiye bu milletin saygı göstermesini bekliyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Cumhurbaşkanı yeminini edemem, çünkü namusuma düşkünüm” yönündeki skandal sözleri, aynı zamanda millet iradesine karşı düşmanlığın da bir göstergesi.
Kılıçdaroğlu yönetimi millet iradesine, millete ait olan her şeye aslında düşmanca yaklaşıyor. Cumhurbaşkanlığı makamını aşağılamasının sebebi bu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi iyi ya da kötü milletin doğrudan kendini yönetmesi anlamına geliyor. Bu sistemi ister beğenin ister beğenmeyin; “başkan”ı seçen “cumhur”a hakaret edemezsiniz. Milletin seçtiği cumhurbaşkanını dolaylı olarak “şerefsiz”, “namussuz” ilan edemezsiniz! Buna kimsenin hakkı yok.
Maalesef, medya Kılıçdaroğlu’nun ettiği bu ağır sözlerin üzerine gidemedi. Bu küfürlü dil, bu aşağılayıcı üslup tamamen darbeci askerlerin, katil cuntacıların ağzından çıkmış gibi duruyor. Bir siyasinin savuracağı küfür ve hakaretler değil. Türk medyası, öyle bir dizayn edilmiş ki sabah akşam millete küfür eden, milleti aşağılayan bu adamı “muhalefet lideri” olarak takdim edebiliyor.
Evet, ne yazık ki medya, FETÖ’nün kaset darbesiyle CHP’nin başına geçirilen Kılıçdaroğlu’nu korumayı hâlâ sürdürüyor. Oysa milletin oylarıyla cumhurbaşkanı seçilmenin FETÖ’nün kaset darbesiyle genel başkan olmaktan daha şerefli, daha namuslu bir iş olduğu kendisine anlatılmalıydı.
Denilebilir ki millete saygısı olsaydı zaten partisinin cumhurbaşkanı adayını “Gel bakalım Muharrem” diye takdim etmezdi. Bu da doğru.
Kılıçdaroğlu gibilerin Tayyip Erdoğan’a düşmanlıkları şahsi değil. Düşmanlıkları milletedir. Millet iradesini temsil eden her kim olursa olsun tavırları düşmanca olacaktır. CHP’deki Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminin karakteri bilhassa budur!