Gelincik Çiçeğidir Kadın

Okuduğunuz Yazı
Gelincik Çiçeğidir Kadın

İçerik

Efendimiz, “Kadın erkeğin gelincik çiçeğidir” buyurmuşlar.
Yani çiçekler içinde en narini en zarifi olan gelincik çiçeğidir kadın,
Yani dalından koparıldığı andan itibaren birkaç dakikada canlılığını, güzelliğini, narinliğini kaybeden bir çiçektir kadın,
Yani en küçük sarsıntıda, hoyratça davranıldığında yara alıp zedelenen bir çiçektir kadın..

Kızların toprağa diri diri gömüldüğü bir dönemde kadını erkeğin “gelincik çiçeği” olarak gören Sevgililer Sevgilisi Peygamberimiz kadına her an verdiği değer ortadayken,
Kapitalist sistemin eşitlik palavrasıyla narin, nazenin olan kadına,
erkeğin bile sırtlamakta zorluk çektiği yükleri yüklemiş ve bu haksızlıklar üzerinde bir gün ile rant elde etmeye çalışmıştır.

Hiç şüphe yok ki,
Kadın varlığını, üstünlüğünü İslam Dini ile müşerref olduğu gün kazanmıştır.
Kadın köle pazarlarında bir mal olarak görüldüğü,
Kızların ise diri diri mezara gömüldüğü bir asırda,
İslam onları yüceltmiş, anaların ayaklarının altına da cennet sermiştir

İnsan soyunun yarısı olan kadın,
Akıl düzeyinde erkekle eşit olarak yaratılmıştır.
Ancak Allah yeryüzünün düzenini tesis ederken erkek cinsten olanını fizik ve kas gücü olarak üstün yaratmıştır..

İslam karşıtı sistemler ise bu üstünlüğü kabul etmeyerek sözüm ona kadına eşit haklar yüklüyoruz diye ortaya atıldıklarında,
Nazik yapıya sahip olan kadını her anlamda bir ırgat olarak çalıştırdılar…
Tarlada, bayırda, kanalizasyon işlerinde, inşaat işlerinde, amelelikte, temizlikte, ziraat ve endüstri alanlarda düşük ücretlerle çalıştırılan kadınlar ezildi..
Zaten 8 Mart dünya kadınlar günü de bu haksızlık üzerine ortaya çıkmıştır

Amerika Birleşik Devletlerinin New York kentinde kurulu Cotton Tekstil fabrikasında çalışan kadınlar haklarını istemeye başlarlar,
Ancak haklarını bir türlü alamazlar.
Sonunda grev kararı alırlar.
Kadınlar içeriye hapsedilir.
Bu sırada fabrikada bir yangın çıkar.
Yangında 129 kadın işçi yanarak can verir.
Bu olaydan sonra diğer sanayi sektöründe çalışan kadınlar da hak talep etmeğe başlarlar.
Bu olay 8 Mart 1908 yılında vuku bulduğu için daha sonra bu gün çeşitli dünya ülkelerinde dünya kadınlar günü olarak kutlanmaya başlar…

Kadın anadır,
Kadın kardeştir,
Kadın evlattır,
Kadın eştir,
Bu kadar değerli olan kadını bir günle hatırlamak, haklarını savunmak yanlıştır.
Kadına İNSAN olarak değil, karşı cins olarak bakıldığı için sorunlar yaşanmaktadır

Son yıllarda yaşanan kadına şiddet vakıalarının temelinde inançsızlık, imansızlık yatmaktadır.
İslam yaşantısı, örf adet ve geleneklerden uzak olan toplumlarda kadına haksızlık ayyuka çıkmıştır…

Türkiye’de kadın ise;
İnanç hürriyeti üzerinde hakarete uğramıştır.
Ülkemizde kadına seçme seçilme hakkı 1934’te verilmesine rağmen,
Başörtülü hiçbir kadın seçilememiştir..
81 yılda hiçbir başörtülü kadın okuyamamış,
Kamuda görev alamamıştır..

Kadın Hakları deyince akla Başörtülü Kadınlar gelmemiştir..
Onlar hep öteki olarak kalacaktı..
Onlar hep okul kapılarında bekletilecek,
Hasbelkader milletvekili olarak seçilen olursa Meclisin içinde

Yüzlerce seçilmiş Milletvekillerin masalara vurarak “dışarı” “dışarı” sesleriyle HAD bildirilecekti..
Bugün “Kadın Hakları” “Kadına Özgürlük” “Dünya Kadınlar Günü” gibi özel günler için karşımıza çıkan onlarca ahlaksız o gün “Kadına bu haksızlığı yapan veya haksızlık yapılırken,
Ellerini ovuşturanlardı….

Hasılı 1934’te Seçme Seçilme Hakkı Elde Ederken,
Başörtülü Kadın 1915’te Seçilme Hakkına Kavuştu!..

Kadın Günü BATI’ya ait bir kavramdır,
Doğu Guta’da binlerce kadın tecavüz edilip hunlarca katledilmesiyle bugünün bir alakası yoktur.
Onlar Müslüman, onların hakkı yok..
Şereflerine tükürdüğümün batı’sı ondan değilse hak yok, gün yok, anma yok, anlam yoktur..
Kendine demokratlar, kendi kadınlarının günü vardır…

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne gün tayin edenler;
Bugünün anlam ve önemini asla belirtemediler
Bugün:
Bir anma mıdır,
Kutlama mıdır,
Hak Arayışı mıdır?
Herkes farklı olarak değerlendirse de;
Biz de kadın 365 gün değerlidir, kırlangıç çiçeğidir!

Doğada kendi kendine yetişmesinin özgürlüğünü,
Kırlarda alabildiğince yayılmasının neşesini,
o narinliğinin, zarifliğinin, inceliğinin verdiği güzelliği ve kırmızı renginin asaletini paylaşabilmeyi istiyorsak, üzerine titrenilmesi gereken bir çiçek kadın..
Peygamberimizin sözünden sonra ne söylenebilir ki..
Bir daha bir gelincik çiçeğini zedelemek hiçbirimize nasip olmasın..
 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Servet BEKİ