GENÇLER, SİYASİ İLETİŞİM VE SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI
Üniversiteli gençler bir politikacının sosyal medya mesajlarında öncelikle ne ararsınız sorusuna “somut ve geleceğe dönük projeler” yanıtı verdiler. Kısa dönemli pansuman uygulamalar yerine istihdama dönük projeleri dikkatle takip ettiklerini belirten katılımcılar aynı zamanda siyasilerin mesajlarında ve uygulamalarında tutarlılık arandığı, hamaset ya da soyut vaatlerin ilgi çekmediği vurguladılar.
Araştırma grubunu oluşturan gençler, Facebook üzerinden siyasal iletişim artık etkili olmadığı bunun yerine Youtube, İnstagram ve Twitter’ın etkin kullanıldığı, hatta Snapchat üzerinden gelebilecek siyasal mesajların da ilgi çekebileceğini vurgulamışlardır.
Siyasetçilerin polemikleri ilginizi çeker mi? sorusuna katılımcıların büyük bir çoğunluğu katıldıklarını, küfür, hakaret, tehdit edici, ayrıştırıcı, cinsiyet temelli mesajların (kız öğrenciler özellikle) rahatsız edici olduğunu, akıl dolu, seviyeli polemiklerin ise ilgilerini çektiklerini belirttiler. Polemik videolarının ayrıca ilgilerini çektiklerini ve böyle videoları tercih ettiklerine işaret ettiler.
Photoshop, montaj, fotoğraf oyunları ve kurguların gençler tarafından hızlıca fark edildiğini ve çok dikkate alınmadığını vurgulayan araştırma grubu, uzun ve karışık sosyal medya mesajları okumadıkları ve uzun süreli videoları izlemediklerini belirttiler.
Katılımcıların sosyal medya hesaplarında kendi gerçek adlarını kullandıkları, buna rağmen troll hesapların onları rahatsız edip etmemesi sorusuna ise “hesabın paylaşılarına göre bunun değiştiği” cevabını vermişlerdir. Otomatik olarak sürekli aynı mesajları paylaşan, standart metinler yayan hesapları ise takip etmediklerini söylemişlerdir.
Sosyal medya da manipülasyonun varlığına tüm grup katılmakta ve devletin böylesi durumlara dönük tedbirler geliştirmesini istemektedir. Katılımcı grup 24 Haziran seçimlerinde özellikle bazı youtuberlara ilgi gösterdiklerini ve onlardan etkilendiklerini açıkça belirtmişlerdir. Neden etkilendiniz ? sorusuna ise kısa, net, dürüst ve açık konuşmalar ile esprili anlatıların onları etkilediklerini söylediler.
Siyasetçilerin kendilerinin sosyal medya paylaşımlarında bulunmalarının samimiyet ve gerçeklik sağladığı, danışman ya da uzmanların paylaşılarının kolaylıkla anlaşıldığını vurgulamışlardır. Araştırma grubu ayrıca kaliteli-düşündürücü mizahın mesajlarda ilgi çektiği, resmi, kitabi dilin ise itici olduğuna dikkat çekmişlerdir. Ayrıca sosyal medyayı etkin kullanan siyasetçilerin onlara daha sempatik geldiğini “kendi dillerinden” konuşmalarının önemini ortaya koydular.
SEÇİM SÜRECİ SOSYAL MEDYADAN SONUÇLARI İSE TELEVİZYON KANALLARINDAN…
Araştırmada ilginç bir sonuç, araştırma grubunun sosyal medyadan siyasi gelişmeleri takip ettikleri ancak seçim sonuçları için televizyon kanallarını tercih etmeleridir. Bunun nedeni sorulduğunda ise kontrolsüz olarak betimledikleri sosyal medya kanallarının sonuçlar üzerinde manipülasyonlara açık olabilmesi cevabını vermişlerdir.
Bir günde çok sayıda mesaj yerine anlamlı ve amaca hizmet eden 2-3 mesajın etkili olduğu ve özellikle ücretsiz Wİ-Fİ olan alanlarda siyasal iletişim amaçlı sosyal medya kullanımının arttığını söylemişlerdir. Bu durumun nedeni sorulduğunda gençlerin kendi internet paketlerini kendi özel işleri için kullandıkları siyasal iletişim amaçlı kullanımda ise ücretsiz internet bağlantısını tercih ettiklerini söylediler.
Sosyal medyadaki veri kaynaklarını nasıl seçiyorsunuz? Sorusuna katılımcı grup arkadaş tavsiyesi, anlatım biçimi, kaynağın dolaşıma soktuğu mesajlar ve siyasi görüşünün etkili olduğu cevabını vermişlerdir.
Dijital örgütlenme ve dijital aktivist kavramlarının katılımcı grup tarafından çok bilinmediği, kampanya, protesto hareketi, etkinlik ve girişim başlatma gibi inisiyatifleri içeren dijital liderlik davranışlarında çok aktif olmadıklarını belirtmişlerdir.
Katılımcı grup seçimlere dönük akıllı telefonlar için oluşturulan uygulamalara (APP) çok sıcak bakmadıkları ve telefonlarına yüklemediklerini belirtmişlerdir.
Katılımcılar 18 yaşında milletvekili adaylarına çok sıcak bakmadıkları, deneyim ve eğitimin önemli olduğuna dönük değerlendirmelerde bulundular.
Gençlik ve Sosyal Medya adlı bir çalışması bulunan Dr.Eraslan “sosyal medyanın toplumsal yaşamda görünürlüğünün artması ile toplumsal yaşamın her alanında kullanıldığını bu yüzden etkin iletişim kanalı olarak sosyal medyanın son dönemde siyasal zeminde etkin bir rol aldığını belirtti. Dijital yerli olan gençlerin sosyal medya dilini anlayan siyasetçilerin etki yaratacağını, sanılanın aksine gençlerin siyaseti ilgi ile izledikleri ve bunu sosyal medya kanalları ile yaptıklarını söyledi. Özellikle hızlı veri sağlamada önemsedikleri sosyal medya alanlarında kendilerini daha özgür hissettikleri ve ailelerinin siyasi diktelerine sıcak bakmadıklarını da vurguladılar.
Araştırma sonuçlarına göre siyasete ilgi cinsiyetler bazında farklılık göstermemektedir. Hem erkek hem de kız öğrenciler gündemi aktif takip ettiklerini belirtmişlerdir. Bu sonuç 2013 yılında tarafımdan yapılan Gençlik ve Sosyal medya araştırması sonuçlarından farklılaşmaktadır. Kızların sosyal medya üzerinden erkeklere oranla daha az siyasi iletişim kurmaları yerini sosyal medyanın çeşitli açılardan politik / toplumsal bir platform olma biçimine bırakmıştır. Ayrıca yine aynı araştırma sonuçları ile paralel olarak gençlerin sosyal medyanın kitleleri harekete geçirme gücüne inançları devam ettirmektedir.