Gerçekten “anti-emperyalist” olan kim?

Okuduğunuz Yazı
Gerçekten “anti-emperyalist” olan kim?

İçerik

Şam yönetiminin Doğu Guta’da gerçekleştirdiği kimyasal katliam görüntülerini sosyal medyada en çok paylaşan ve kamuoyu oluşturmaya çalışan kesimlerin Esed’in bombalanmasına destek verdiği gerekçesiyle Ankara’ya tepki göstermesi şaşırtıcı. Müslümanları kimyasal gazla zehirleyen bir diktatörün ne zaman veya hangi gece bombalanması çok mu önemli? 

Ha burada itiraz konusu Esed’i bombalayanların “Hıristiyan” olmasına yönelikse o ayrı. Elbette ABD’nin başını çektiği Batılı koalisyonun Esed’i bombalamasına karşı çıkılabilir. Zamanı geri alabilsek Suriye ve Esed’e dönük her türlü dış müdahaleye karşı çıkmamız daha doğru olurdu. Hatta Irak’a dönük müdahaleye de karşı çıkmamız gerekirdi. 

Fakat siyasetçilerin verili koşulların üstüne çıkma lüksü yok. ABD ve Batı’nın Suriye’yi bombalamasının hiçbir gerekçesi doğru ve samimi değildir. Ancak Ankara ilk günden beri kendi halkına karşı katliam gerçekleştiren Esed’in gönderilmesini savunuyor. Doğu Guta’daki kimyasal saldırının sonuncusunda da Ankara’nın tavrı değişmedi; hükümet, Esed’in gönderilip yeni bir Suriye kurulmasını istiyor. Hükümetin bu politikasına karşı çıkanların en az AK Parti kadar tutarlı olması gerekir. 

Ne var ki Şam rejiminin bombalanmasına itiraz edenlerin büyük kısmı Esed ve PKK/PYD yanlısı CHP’lilerden oluşuyor. Bu çevreler, bugüne kadar NATO’nun Türkiye’ye doğrudan müdahale etmesini savunan kesimler aynı zamanda. Hatta aralarında Ankara’nın bombalanmasına bile alkış tutacak kadar kendisini kaybedenler de bulunmakta. 

İnkar edilmeyecek gerçek şu ki CHP, Türkiye’ye karşı CIA-FIB ortak yapımı bütün darbe girişimlerinin içinde oldu.  FETÖ darbesinin siyasi uzantısı olanların, Gülen’in kaset darbesiyle CHP’nin genel başkanlık koltuğuna ve parti yönetimine gelenlerin AK Parti’ye karşı anti-emperyalistliklik taslaması son derece komik. Bu anti-emparyalistler nedense Ankara’nın bombalanmasına karşı değiller ama Esed’in bombalanmasına karşılar! 

PKK’nın Güneydoğu’yu Suriye’ye çevirme girişimini, çukur terörünü “Devlet Kürtleri katlediyor, Avrupa müdahale etsin” diye savunanların, bugün kalkıp “anti-emperyalizm”den dem vurması ne kadar gerçekçi? 

ABD’nin, İngiltere ve Fransa’yı da yanına alarak Esed’i bombalaması Türkiye’nin bugüne kadarki tezlerini, haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur. Suriye konusunda samimi ve tutarlı olan tek yönetim Ankara’dır. 

ABD öncülüğündeki Batılı koalisyonun son gövde gösterisinin amacı elbette Esed’i cezalandırmak değil. Ankara’da kimse böyle düşünmüyor zaten. Batı, Türkiye-Rusya-İran ittifakına karşı Suriye’de yeniden güç kazanmak peşinde. ABD Suriye’nin bölünmesini öngören “Cenevre” planını hayata geçirmeye çalışıyor; Türkiyeli üçlü ittifak ise Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunan “Astana”yı. CHP’nin merkezinde olduğu muhalefetin ise derdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek ve ABD’nin Ortadoğu’daki planlarının önünü açmak. 

Açık ki yalandan dökülen gözyaşlarının, son günlerde zirve yapan anti-emperyalist hamasetin samimi hiçbir tarafı yoktur. Bu ülke için gerçekten anti-emperyalist bir duruştan bahsedilecekse, o da Erdoğan yönetimindeki AK Parti iktidarının duruşudur. ABD’nin darbeyle devirmek istediği kişi Erdoğan’dır, yerine getirmek istedikleri ise ABD’nin açık işbirlikçileridir. Bu gerçeği görmek için Gezi kalkışmasına, 17-25 Aralık Polis-Yargı kumpasına, çukur terörüne ve son olarak 250 şehit verdiğimiz ABD yapımı 15 Temmuz darbe girişimine bakmak yeterli. 

 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Kurtuluş TAYİZ