GEZİ KARDEŞLİĞİ VE ÇAĞLAYAN HATTI İŞBİRLİĞİ
Tarih 31 Mart 2015’i gösteriyordu.
Çağlayan Adliyesinde DHKP-C militanlarının gerçekleştirdiği suikastle İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı M.Selim Kiraz’ın şehit edildiğini öğrenmiştik.
Günlerden Salı idi.
Makamında şehit edilen Savcı’nın katilleri yine bir Salı günü aynı eylemi farklı aktörler üzerinden tekrar etmek istediler. Bunu neden söylüyorum?
Zira Çağlayan Adliyesi’ne baskın planı içinde olan Emrah Yayla ve diğer teröristin cesetleri üzerinde yapılan aramada çok sayıda plastik kelepçe, otomatik silahlar ve patlayıcılar bulunmuş.
Bu teröristler plastik kelepçe ve patlayıcılarla ne yapacaklardı içeride?
Yine günlerden Salı!
Öldürülen kadın terörist Pınar Birkoç’un ablası olduğu iddia edilen Necmiye Birkoç’un da 14.Ağır Ceza Mahkeme’sinde duruşmasının yapılacağı zamana denk gelmesi tesadüf olmasa gerek.
Bu kez birden fazla rehin alma ve infaz işleminin gerçekleştirileceğine dair işaretler içeren bu terör saldırısı sonrası DHKP-C ile özdeşleşen İdil Kültür Merkezi’ne dönük operasyonlar düzenlenmiş ve 40’a yakın tutuklama yapıldığı ifade ediliyor.
Necmiye Birol’un davasına katılan çok sayıda şüpheli şahsın tutuklanması yine tesadüf değil.
Organize ve geniş çaplı bir terör saldırısı işaretinin alındığına dair izlenimler görülmüş.
DHKP-C “bombacısı” olarak ifade edilen şahsın bomba yapımı ve EYP hususunda Adana, Mersin ve Şırnak üçgeninde PKK’lılarla dirsek teması gözlemlenmiş.
PKK’nın şehir yapılanmasına dönük örgütlenmesine, eylemlerin gerçekleştirilmesine dönük eğitimler aldığına dair bilgiler mevcut.
PKK’nın taşeron terör unsurları üzerinden vermek istediği mesajların bir adresi olmalı. Nasıl ki Şehit Savcı Selim Kiraz’ı katleden DHKP-C’li teröristleri “kahraman” olarak bağırlarına basan bir “gezi” tayfası ve siyasal destekçileri vardı; işte oraya dönük bir mesaj olduğu manidar değil mi?
O gün teröristleri sahiplenenlerle bugün sahiplenenlerin “gezi” üzerinden eylem kardeşliğini görmek mümkün.
Gezi, PKK ve FETÖ kardeşliğinin TBMM’ye kadar sızdığı, terörizmi ve teröristi meşrulaştıracak yoğun mesailer içinde olduğu artık çok net.
Savcı M.Selim Kiraz’ı katleden azmettiricileri o gün PKK ve FETÖ üzerinden nasıl organize oldularsa bugünde geri planda daha geniş bir operasyon için öylece mevzilenmişlerdi.
Eğer ki bugün o terör tetikçileri kahraman polislerimiz tarafından engellenmeseydi Gezi, PKK ve FETÖ provokasyonlarının işaret fişeği ateşlenmiş olacaktı!.
