Gidin başka yere
Bir değil, iki değil; üç değil beş değil… Tam 128 ülke “kurtarıcı” olarak gördü Türkiye’yi. Kapımıza geldi, bize müracaat etti. “Aman etme, eyleme” dediler:
-Ocağınıza düştük, bizi geri çevirme…
Küresel salgınla ülkelerindeki mücadeleyi sürdürebilmek için yardım istediler. Hani o bazı çevreler tarafından yatıp kalkıp yerden yere vurulan Türkiye var ya! İşte O’nun, yani bizim kapımıza dayandılar…
Kimi “Param var, ama bulamıyor, üretemiyorum” dedi:
-İhracat izni verin de parası ile sizden alalım.
Kimi de utana sıkıla “imkânımız yok” tavrı içine girdi:
-Yardım edin.
Olması gerekeni ve kendimize yakışanı yaptık tabi. Bunların yarısından fazlasının ihtiyacını karşıladık. Aralarında “Süper Güç” dedikleri ABD’nin de bulunduğu pek çok ülkeye yardım elini uzattık.
Bir de gözünü bize çevirmiş, umudunu bize bağlamış Dağıstan gibi bazı özerk bölgeler var. Rusya’dan hiçbir destek alamıyorlar. Onların izni olmadan bize başvuramıyorlar. Kıvranıp duruyor, Türkiye’nin devreye girmesi için formüller arıyorlar.
Küresel salgında parlayan bir yıldız oldu Türkiye!
Garip, ama içimizde halen “Battık, bittik, yandık, kül olduk” edebiyatı yapanlar var!
***
En gelişmiş ülkeler, çaresizlik içinde vatandaşlarını ölüme terk ediyorlar…
Biz ise dünyanın her yerine “ambulans uçaklar” gönderiyoruz. Pasaportunda “Türkiye Cumhuriyeti” damgası olan herkesi alıp getiriyor, tedavisini yapıyoruz.
Dünyadaki tek ülkeyiz!
Avrupa para ile satacak maske bulamıyor. Biz vatandaşa bedava dağıtıyoruz. Tam bir seferberlik hali mevcut: PTT, eczaneler, belediyeler, Kızılay devrede. Türkiye’nin pek çok noktasında maske dağıtmak için kurulan stantlar var. Pek çok yerde marketler bile veriyor.
Vatandaşına bedava maske dağıtan belki de tek ülkeyiz!
Biliyor ve görüyor bütün dünya bunu. O yüzden kapımızda maske kuyruğuna girdiler.
Ama içimizde “at gözlüklüler” var. Bu tabloyu “Bana niye maske gelmedi” diyerek kirletmeye çalışıyorlar.
Götürüp kapısına bizzat teslim etsen, “Niye yüzüme takmadın?” diye bağıracak tipler bunlar!
***
Sağlık alt yapımız muhteşem!..
Çok şükür ölüm oranlarımız dünya ortalamasından düşük. Yoğun bakımlar tıkır tıkır işliyor ve hasta sayısı her geçen gün azalıyor.
Bütün dünya bir kaos içine girmişken, bizde sağlık hizmeti alamayan bir Allah’ın kulu yok. Üstelik bütün süreç bedava!
En önemlisi de çökmesi beklenen ekonomi ayakta. Öyle iddia edildiği gibi IMF kapısına gidip başvurmuş değiliz. Kelimenin tam anlamı ile övünecek ve şükredecek bir durumdayız.
Böyle bir konforun içinde biz kendi durumuzu iyi tahlil edemesek de herkes görüyor bunu. Aksi halde dünyanın en gelişmişlerinin de aralarında bulunduğu 128 ülke gelip kapımıza dayanmazdı!
Peki, eksikler var mıdır?
İstenirse bulunur ve kulp takılır elbet. Ama istenirse!
İşte bunu yapıyorlar. Sadece eksik aramakla kalmıyor, bir de karalamak için uğraşıyorlar. Bizde öyle bir kitle var ki, tatmin etmek mümkün değil. Yalanın, dolanın, çarpıtmanın ve iftiranın bini bir para!
Bunlara “beğenmiyorsanız yürüyün gidin” demek lazım, ama…
Giderler mi hiç! Gitmezler, bu rahatı başka nerede bulacaklar?
