Gitsin Atatürk, gelsin Demirtaş
CHP’den uzun süredir devam eden iç tartışmalarla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan net açıklamalar geldi. Kemal Kılıçdaroğlu, bir yandan “Atatürk” ismini kullanmayı doğru bulmadığını açıklayan Canan Kaftancıoğlu’na arka çıkarken, diğer yandan da hapishanedeki HDP’nin eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ı onurlandırarak sahip çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun bu önemli açıklamaları, CHP’nin 2023’e kadarki yol haritasının ipuçlarını verirken, parti içinde de yeni yol ayrımlarının ateşleyicisi olacak.
“Atatürk” tartışması CHP’nin kendi içinde yaşanan bir tartışmaydı. Kaftancıoğlu ve “yeni CHP” anlayışına karşı parti içinde ciddi bir tepki yükselmişti. Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi “yapay” bir tartışma değildi. Aksine CHP’nin geleceğine yön veren bir tartışma ve karmaşa şu an parti içinde yaşananlar.
CHP’de ciddi bir dönüşüm yaşanıyor aslında. “Atatürk” ismi etrafında şekillenen “ulusalcı” CHP yerine, daha gevşek, sınırları sağa sola çekilebilecek, üniter devlet yapısı yerine daha liberal, federatif bir Türkiye tasavvuruna evrilen bir CHP geliyor.
Kemal Bey, aynı cümle içinde Atatürk’ten vazgeçerken Selahattin Demirtaş’ı ise onurlandırarak göklere çıkardı. “Demirtaş, hakkında yazılan iddianameleri şeref madalyası olarak göğsünde taşıyacak” diyen Kemal Bey, aynı zamanda yöneldiği istikameti de belli etmiş oluyor. Bundan sonra CHP üniter devletten hızla uzaklaşarak HDP ve Demirtaş çizgisine yaklaşacak. Kemal Bey’in, Londra merkezli faaliyet yürüten DPI toplantısında “anadilde eğitim”le ilgili yaptığı öneriler de bu tezimizi doğruluyor.
