Gönül bağı’ deyip geçmeyin
Yerli yabancı yüzlerce haber kuruluşu, internet haber sitesi ve binlerce sosyal medya hesabının gece gündüz demeden bütün mesaisi aslında Erdoğan ile millet arasında oluşan gönül bağını koparmaya çalışmaktan ibaret. Ne terler dökülüyor, ne beyin fırtınaları estiriliyor, ne kılı kırk yaran araştırmalar yapılıyor, ne paralar yatırılıyor sırf bu duygu durumunu değiştirebilmek için! Her gün evreni yeniden keşfe çıkıyorlar, dünyayı turluyorlar Erdoğan’ın “ne kadar kötü” olduğunu millete kanıtlamak için! Evet, sabah akşam, kesintisiz biçimde, tek varlık gerekçeleri buymuşçasına Erdoğan ve ailesini hedef alan yayınlar yapıyorlar. Milleti Erdoğan’dan vaz geçirmek için her gün yeniden güne başlıyorlar.
Ve maalesef, uç veren yeni gelişmelere bakıldığında, bugüne kadar şahit olmadığımız kadar büyük bir kara propaganda kampanyasının da yolda olduğunu, çok geçmeden devreye sokulacağını görebiliyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milletle olan gönül bağını koparmadan şüphesiz onu devirmenin mümkün olmadığını biliyorlar. Erdoğan’ı milletin gözünden düşürmeden iktidardan da düşüremezler.
***
Erdoğan karşıtı propagandanın önemli bir ayağını küresel medya oluşturuyor. CHP ve muhalefet medyası da bu küresel kara propaganda ağına eklemlenmiş durumda. Elbette bu durum uzun süredir olan ve bilinen bir gerçek. Asıl yeni olansa “içeri”den üretilecek etkidir ve bu mekanizma da bugünlerde harekete geçirildi . Erdoğan’ın etkilediği sosyolojiye dokunmaları gerekiyor ki, başarılı olabilsinler. Gül-Babacan-Davutoğlu ile bunların kontrol ettiği medya, yazar, “düşünce adamları” ve sivil siyasi kuruluşlar işte Erdoğan’ın gönül bağı kurduğu -dışarıdan yoğun baskı altına alınan- bu sosyolojiye “içeri”den dokunmaya çalışacak. Gül ve Babacan’ın duyurduğu yeni parti hareketiyle, Ahmet Davutoğlu’nun yayınladığı “manifestosu”yla bunun startı verildi.
***
Dikkat edilirse 23 Haziran’ın hemen ardından “içeri”de bir hareketlilik baş gösterdi bile; Erdoğan ve ailesini hedef alan yoğun bir kara propaganda sürdürülüyor. Bazı yazarlar, ajitatörler, sosyal medya aktörleri küçük doğrularla Erdoğan’ın büyük doğrularını vurmaya çalışıyorlar. Etkili bir psikolojik harp yöntemidir bu. Üretmek istedikleri etki küresel medyayla aynı paralelde; Erdoğan’ın milletle olan gönül bağını koparmak!
Ufukta acımasız, ahlaksız, hiç bir değer tanımayan büyük bir kara propaganda kampanyasının belirdiği görülüyor. Geç kalmadan tedbirler almak, hazırlıklar yapmak gerekiyor. Doğrulardan şaşmadan, özeleştiriden çekinmeden, eleştirilere kulak vererek ve tabii ki yüzünü millete dönerek bu badire de atlatılabilir. Denizi geçti Türkiye, derede boğulması çok trajik olur.