Güney Afrika’dayken neler oldu?

Okuduğunuz Yazı
Güney Afrika’dayken neler oldu?

İçerik

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve heyetiyle BRICS Zirvesi’ne Türkiye’nin özel olarak davet edilmesiyle gerçekleşen üç günlük Güney Afrika ve Zambiya programı cumartesiyi pazara bağlayan gece Türkiye’ye dönüşle tamamlandı.

55 milyon nüfuslu Güney Afrika Cumhuriyeti’nde 3 bin Türk yaşıyor. MÜSİAD, Yunus Emre Enstisüsü ve şimdi bir de Maarif Vakfı var. Büyükelçilik binamız bu seyahatte açıldı. Ülkede % 80 Hristiyan, % 18,5 diğer inanışlar, % 1,5 ise Müslüman var. İngiliz dili ve kültürü hâkim konumda, trafik bile İngiltere’deki gibi soldan akıyor. Tabelaların tamamı İngilizce! Türkiye’ye göre epey düşük ama Afrika ortalamasının çok üzerinde bir gelişmişlik var. Ülkenin % 80’i siyahî, % 20’si beyazlar ve melezlerden oluşuyor.

“FETÖ’NÜN 3. KALESİ”

Güney Afrika FETÖ’nün Amerika ve Almanya’dan sonra 3. kalesi konumunda! Türkiye’nin buraya gösterdiği ilgi ve artan ticari hacimle beraber FETÖ çözülecektir. İşin özü ticaret!

BRICS 2006’da kuruldu ve Brezilya, Rusya, Hindistan (India), Çin, Güney Afrika (South Africa) ülkelerinden oluşuyor. Coğrafi değil ekonomiye dayalı bir sistemleri var.

“TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİ”

Türkiye’nin BRICS’e girerek buranın BRICS(T)’e dönüşmesi orta vadede öngörülebilir. İyi mi olur, Avrupa ne der? Türkiye artık bu kaygıları taşımıyor, en azından kaygılar tolere edilebilir seviyeye geldi.

Avrupa Birliği bize ne için lazımdı? Ülkede bir daha darbe olmaması için! Yanlış duymadınız! Avrupa bizim için eklemleneceğimiz bir vagon değil, bizi ileri götürecek bir lokomotifti ve bizi bu yapısıyla şu an için daha ileri götüremez. “AB Kriterleri” sözünü duymayalı epey oldu değil mi? Niye duymuyoruz? Çünkü AB kabul etse de etmese de kriterlerin çoğu gerçekleşti. Elbette alacağımız daha yol var, ama hiç kimse Avrupa’nın çok gerisinde kaldığımızı da söyleyemez.

Başkan Erdoğan ayrı ayrı hem Müslüman toplumla hem de iş adamlarıyla toplantılar yaptı. Bütün ülkelerin liderleriyle ikili görüşmeler gerçekleştirdi.

“PAPAZ BRUNSON VE

YAPTIRIMLAR”

Trump ve Mike Pence’in Papaz Brunson ve “Türkiye’ye yaptırımlar” çıkışı asla bir krize dönüşmedi. Özellikle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın aynı tondaki cevapları Türkiye’nin kararlılığını gösterdi.

Şahsi kanaatim PKK’ya binlerce TIR silah yardımı yapan ve silahları toplayacağını söylemesine rağmen, karaborsaya düşmesine engel olamayan Amerika’nın bu soğuk savaş taktiği Başkan Erdoğan’ın manevrasıyla geldiği yere döndü.

Eskiden olsa bırakın “yaptırım” kelimesini, ABD’nin ağzından çıkması ihtimal bir “y” kelimesi bile ülkemizde haftalarca konuşulacak bir krize sebep olabilirdi. Papaz Brunson’u elbette konuşacağız, ama yaptırım diye bir şey olmayacak; çünkü Türkiye’nin son 16 yılda sahası genişledi. En önemlisi milletin özgüveni arttı.

Amerika asıl yaptırımı 15 Temmuz’da uygulamadı mı? Ne oldu? Yıkıldık mı? Aksine daha da güçlendik.

“MASUM İNANÇ ADAMI; YERSEN”

Papaz Andrew Brunson masum inanç adamı, Kâinat Papazı Fetullah Gülen masum din adamı, Siyonist Papaz Benjamin masum barış adamı ve bütün bunları söyleyenler de milyonlarca masumun kanında eli olan Amerikan siyasetinin yeni aktörleri! Acaba bizim toplumun bunlara hâlâ inandığını mı zannediyorlar yoksa son bir çırpınışla kimleri korkutup safımıza çekeriz telaşı içindeler mi bilemiyorum!

“ADİL DÜZEN ÇAĞRISI”

Gazetemizin Cumartesi manşeti Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği “Dünyaya Adil Düzen Çağrısı” idi. 10’uncu BRICS Zirvesi’nde konuşan Başkan Erdoğan; “Mevcut küresel sistem, çıkarları garanti altına alınmış mutlu bir azınlık dışında hiç kimseyi tatmin etmiyor” dedi. İşte bu çağrı; asırları delip geçecek ve alnımıza zorla mıhlanmaya çalışılan zorba düzenin değişimine öncülük edecektir.

“MİLYONLAR DÜŞÜNÜYOR,

ERDOĞAN YAPIYOR”

Yaptırım tehditleri, üniformalı teröristlerin yol kesmeleri, 40 yıllık PKK’nın şehre inmiş kravatlı silahşörleri, mürekkep yerine kan kokan kelimelerle millete kin kusan köşe kalemşörlerine rağmen Türkiye Devleti seçilmiş liderine olan inancıyla yeni bir çağ açmaya muktedir olacak!

Biz bu dünyaya zalime boyun eğmeye gelmedik!

Biz bu dünyaya seçtiğimiz liderleri “yalnız” bırakmaya gelmedik!

Büyük Türkiye, dünyanın yıldızı Türkiye ve adil düzen!

Hedef işte orada; Allah’ın izniyle Kızılelma!

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hacı YAKIŞIKLI