Güvenden güvenliğe: İbrahim Kalın faktörü
İkinci Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin çokça merak edilen bir diğer üyesi, MİT’in başına getirilen Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın oldu. MİT’ten Dışişleri’ne gelen Dr. Hakan Fidan’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2003 yılından beri sürekli yakınında ve önemli kamu hizmetlerinde görevlendirdiği bir kişi olması gibi, Prof. Dr. İbrahim Kalın da, bir anlamda Erdoğan’ın iç ve dış siyaset belirleme ekibi diyebileceğimiz, Siyasi, Ekonomik ve Toplumsal Araştırma Vakfı’nın (SETA) 2005 yılında kurulmasından beri, bu kurumun uzun süre kurucu başkanlığını yaptı.
Birçok kitabın yazarı olan, başbakan ve cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın kurucu ve mütevelli heyetlerini atadığı üniversitelerde görev yapan Dr. Kalın, neredeyse 10 yıl süresince Erdoğan ile kamuoyu arasındaki iletişimi sağladı. Demokratik ülkelerde devlet ve hükumet başkanlarının sözcüleri, o kişilerin sadece ne dediğini değil, fakat aynı zamanda ne hissettiğinin de aynasıdır. Sözcülerin bir soruya cevap verirken seçeceği kelimeler, cevap vermekteki acelesi veya tereddüttü dahi, muhataplarında saatler süren tartışmalara, değerlendirmelere ve bazen tutum-tavır değişikliklerine yol açar. Sözcüsü olarak Dr. Kalın, Erdoğan’ın en çok güvendiği kişiler arasındaydı dersek, bu son derece doğru bir teşhis olur. Bu sıfatıyla Dr. Kalın, sadece açıklamalar yapan, soruları cevaplayan bir sözcü olarak kalmadı, Erdoğan’ı, örneğin Rusya devlet başkanı Putin ile veya ABD ulusal güvenlik müsteşarı Sullivan ile görüşmelerde temsil etti. Bu, Erdoğan’ın Dr. Kalın’a ne denli güvendiğinin en belirgin göstergesidir.
Dr. Kalın, edinim ve kazanımları itibariyle dışa dönük bir kişi. Verimli bir yazar olduğu kadar verimli bir duygusal birikime de sahip. Dünyada kaç iyi bir müzik icracısı ve şarkı bestecisi olan devlet sözcüsü tanıyorsunuz?
Aynı yüksek öğretim kurumunda görev yapmanın ayrıcalığıyla, “öğretim üyesi” olarak Prof. Dr. Kalın’ın iyi bir öğretmen ve iyi bir sınav kâğıdı değerlendiricisi, yani adil bir kişi olduğunu söyleyebilirim.
Ama bu nitelikler Dr. Kalın’ın, batı medyasındaki yaygın isimlendirmeyle iyi bir “baş casus” olacağı anlamına gelmez. Bize bunu garanti eden, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini 2009’dan bu yana Dış Politikadan Sorumlu Başbakan Başdanışmanlığı, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü’nün ilk koordinatörü, başbakanlık müsteşar yardımcılığı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcılığı ve nihayet büyükelçi sıfatı vererek Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü tayin etmesidir. Erdoğan, bu görevlerde bu kadar güvendiği kişinin MİT Başkanı olarak da kusursuz hizmet edeceğine inanmaktadır. Dr. Hakan Fidan, MİT’te doldurulması zor bir koltuk bırakıyor. Dr. Kalın’ıın her saniyesi dolu olacaktır.
Ayrıca MİT başkanları dışa dönük olamazlar. Uzunca bir süre, Dr. Kalın’ın hayatın anlamı üzerindeki perdeleri kaldırdığı kitaplarını özleyeceğiz. Ancak besteleri her zaman, Internet’te elimizin altında olmaya devam edecek.