Hani rakibin Erdoğan’dı Kemal Bey?
Ankara’da gitmediğim kurum, girmediğim parti neredeyse hiç yok; çoğuna gittim, bazen de onlar geldi.
Ama bu güne dek CHP Genel Merkezi’nden bir kere bile içeri giremedim. Üstelik kapısına kadar gitmeme rağmen!
“Kemal Bey senin direkt muhatabın mı?” diye saçma sapan bir soru da sorabilirsiniz. Ben zaten Kılıçdaroğlu ile değil basın sorumlusu ile görüşmeye gittim. Başta, “Tamam görüşelim” dediler ama sonra bir daha telefonlara bile çıkmadılar.
Oysa kendilerine; “Biz fikri olarak sizinle aynı noktada değiliz, yanınıza geliyoruz diye sizi eleştirmekten vazgeçecek de değiliz. Ama gazetemiz haberin en doğrusunu veriyor. Sizinle ilgili haberlerde de gerekirse size soracağımız soruları önceden soralım, cevap hakkınızı kullanın. Veya en azından tanışmış olalım. Böylece biz sizin uygulamalarınızı eleştirirken sizin ne düşündüğünüzü de okurlarımıza iletmiş olalım” dedik.
Kötü mü dedik?
Fakat ne hikmetse en başta “Tamam görüşelim” diyen basın sorumlusu arkadaşlar daha sonra ısrarlı aramalarıma rağmen telefonlara dönmedi.
“AKREDİTASYONCU KEMAL BEY”
Hani Kılıçdaroğlu “Yandaş medya” falan diyor ya! Hani Kılıçdaroğlu “ayrımcılık var” diyor ya! Aslında daniskasını kendisi yapıyor. Bugüne dek hiçbir Ankara temsilciler toplantısına bir kez katılmadım; çünkü ikiyüzlü bir tavırla davet etmediler. “Canım aynısını diğer partiler de yapıyor” diyebilirsiniz. Tamam da Kemal Bey hem “Yandaş medya ayrımcılığı” diyor hem de ayrımcılığı kendisi yapıyor. Bu ne biçim siyaset, bu nasıl etik omurga?
Ak Parti ve MHP’nin basınla ilgili tüm toplantılarına davet ediliyor ve katılıyoruz.
Bunun yanında Sayın Meral Akşener, Muharrem İnce, Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu, Mustafa Sarıgül gibi isimler kurumumuz adına bizi her toplantılarına davet eder; biz de icabet eder ve sorularımızı sorarız.
Ama Kemal Bey bizim sorularımızdan çekiniyor olsa gerek ki bir türlü cesaret edip demokratik bir tavır gösteremedi.
Ayrımcılık yaptı, kayırmacılık yaptı. Kendinden olmayanı yok saydı, öteledi. “Gelelim” diyene ise kapıları kapattı, telefonlara bile bakmadı.
Sadece Akit’e mi? Yeni Şafak, Star, Akşam, Sabah, Kanal 7, Ülke TV, TVNET ve daha birçok kuruma aynısını yaptı, yapıyor.
“RAKİBİM ERDOĞAN
AMA ADAY OLMUYORUM”
Bu mudur yani?
Sayın Kılıçdaroğlu, siz daha çıkıp da çatır çatır “Ben ülkemin Cumhurbaşkanı adayıyım” diyemediniz!
Siz daha çıkıp da “Ülkeyi ben yönetip bakanlar kabinesini kuracağım” diyemediniz!
Bizim Kayseri’de “Kuru kuru gadanı alayım, tıkır tıkır b.klarını dökeyim” diye bir söz vardır. Bu söz hiçbir iş yapmayıp tamamen lafta kalan mevzulardan bahsedenler için söylenir.
Cumhurbaşkanı adayı olduğunuzu söylemeye cesaretiniz yok, ama rakibiniz Erdoğan? Doğrusu insan gerçekten hayret ediyor!
“HDP EŞ GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU”
Hani siz Recep Tayyip Erdoğan’ın rakibiydiniz?
Hani siz onu sandıkta yenecektiniz?
Hani, “Çık karşıma” diyordunuz?
Kemal Bey sizin tavrınız toplumda çok olumsuz noktaya gitmenize sebep oluyor.
Siz adeta HDP Eş Genel Başkanı gibi davranıyorsunuz!
HDP’nin yapmak isteyip de yapamadıklarını siz yapıyor gibisiniz!
Uzun zamandır kulislerde kulağıma gelen mevzu netleşti gibi! HDP yönetimi anahtarı Kılıçdaroğlu’nun eline verdi ve onu adeta sözcü ilan etti. HDP’nin adayı Kılıçdaroğlu! Peki; bu durumda Meral Akşener kime destek vermiş oluyor?
Zaten CHP’nin içindeki (hepsi değil ama) çok önemli “milli damarlar” kesilmişti.
Artık HDP politikalarına “yüksek sesle” itiraz edecek hemen hemen kimse kalmadı. Kalanlar da o konulara girmiyor.
Mustafa Kemal partiden atıldı! Geriye HDP kaldı!
“HÜKÜMETİN RAKİBİ KİM?”
Hükümetin rakibi muhalefet değil; hükümetin rakibi ekonomi! 2022’de ekonomiye ivme geldiği anda Cumhurbaşkanı Erdoğan 2028’e kadar Cumhurbaşkanlığı görevinde kalmaya devam eder! Son dönem Türkiye’nin zafer döneminin başlangıcı olur.
Türkiye Cumhuriyeti’ni yaptığı devrim niteliğindeki her nevi eserlerle sağlam halkçı temellere oturtan Başkan Recep Tayyip Erdoğan şu anda en güvenilen lider pozisyonunda açık ara önde gitmeye devam ediyor.
19 yıldır hiçbir rakibi onu geçemedi, hâlâ geçemiyor. Anlaşılan işte bu sebeple şimdi topyekûn birleşip geliyorlar. 2022’de bakalım neler olacak? Ama önce asgari ücret ve ardından alım gücünün geldiği noktayı hep beraber takip edelim.