Hayır Sayın Cumhurbaşkanım, bu yasa çocukları sokak köpeklerinden korumuyor…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyareti dönüşünde bir gazetecinin başıboş sokak köpeklerinin yarattığı terörle ilgili sorusunu cevaplarken, belediyelerin bu konuda üzerine düşen görevi yapması ve sokak köpeklerini barınaklarda toplaması gerektiğini belirterek “Başıboş, sahipsiz köpeklerle mücadele konusunda YASAL DÜZENLEME MEVCUT” dedi.
Hayır, Sayın Cumhurbaşkanım, mevcut yasa başıboş sokak köpekleriyle mücadeleyi öngörmüyor, tam tersine sokak köpeklerini ödüllendiriyor. Yasa, “Başıboş sokak köpeklerinin yeri BARINAKLARDIR” demiyor, tam tersine SOKAKLARDIR diyor.
Şöyle ki;
2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na göre, barınaklar sokak hayvanlarının “yuvası” değil. Bu merkezlerin görevi hayvanları kısırlaştırmak, aşılamak ve rehabilite etmekten ibaret. Dolayısıyla sokak hayvanlarının yaşam alanı aslında kanunda da “SOKAKLAR” olarak tarif ediliyor.
YENİ DÜZENLEME DURUMU DAHA DA KÖTÜLEŞTİRDİ
Bu kanun 2021 yılında 7332 sayılı kanunla güncellendi, revize edildi.
Yapılan düzenleme, olanı daha kötü hale getirdi. Bu düzenlemeye göre bir başıboş köpek saldırısı yaşandığında, YARALANMA YA DA ÖLÜM DAHİ OLSA o köpek alınacak, rehabilite edilecek ve 10 gün sonra AYNI YERE BIRAKILACAK.
Bunu hiçbir akıl, mantık kabul etmez. Bu kanun her yıl köpek saldırısında hayatını kaybeden onlarca insanımızla, çocukla ve onların yakınlarıyla adeta alay etmekte.
Düşününüz, çocuğunuz bir köpek saldırısına uğruyor, kafası parçalanıyor ve aylarca hastanede tedavi görüyor ya da çocuğunuzu kaybediyorsunuz. Sonra o köpek MEVCUT YASAYA GÖRE alınıp rehabilite ediliyor, kısırlaştırılıyor ve ALINDIĞI YERE bırakılıyor.
FERYAT SESLERİNİ DUYUN LÜTFEN
Hiçbir gelişmiş ülkede başıboş sokak köpeği yok.
Sayın Cumhurbaşkanım, insanlar feryat ediyorlar, bu sesi duyun lütfen. Her yerden sokak köpeği saldırısına uğrayan çocukların anne ve babaları çığlık atıyorlar size seslerini duyurabilmek için. Siz bu konuşmayı yaptıktan iki gün sonra bakın Karabük’te dört yaşındaki bir yavrumuz parkta oynarken sokak köpeklerinin saldırısına uğradı ve kafası ısırıldığı için tedavi edildi, kuduz aşısı olmak durumunda kaldı.
Köpek vahşi ve saldırgan bir hayvandır. Genlerinde saldırganlık ve avlanma güdüsü olan bir hayvandır. Özellikle de sürüler halinde gezdiklerinde çeteleşirler ve saldırganlıkları daha da artar. Çocukları ise KOLAY HEDEF olarak görürler. Aç olduğundan değil, AVLANMAK için… Çünkü kendilerine ne yazık ki hayvansever diyen köpek severler onlara mama vermekteler. Zaten bu sokak köpekleri meselesinin arkasında MAMA LOBİSİ var çünkü bu işten milyarlarca dolar kazanıyorlar.
Şehirlerde yakında köpekler yüzünden kedi de kalmayacak çünkü sürekli olarak kedileri boğup boğup bırakıyorlar.
Dediğim gibi KÖPEK SALDIRIR… Siz onun ne kadar sevimli olduğunu düşünürken saldırır. Sahipli olsa bile eğer tasması yoksa bunu yapar. Nitekim dün Ali Kal adlı bir oyuncu, yemek yemek için gittiği bir lokantada köpek saldırısına uğradı. Saldıran köpek lokanta sahibinindi ve Çin Aslanı cinsiydi. Ne oldu dersiniz? Köpek Ali Kal’ın kulağını kopardı. Kulak yerine dikildi mi bilmiyorum ama söz konusu kişinin oyuncu olduğunu düşünürsek nasıl etkilendiği de ortaya çıkar.
Ülkemizde sayıları 10 milyonu çoktan geçen başıboş sokak köpekleri aynı zamanda çoğaldıkça doğal hayatımızı daha da fazla tehdit ediyorlar. Onlar yüzünde ormanlarımızda tavşan, sincap, çakal, tilki gibi hayvan kalmadı. Bu konuda avcılarla adeta yarış halindeler. Çünkü çeteleşerek tüm hayvanlara saldırıyorlar ve bazen de tilkilerle ve çakallarla çiftleşerek yaban hayatının da genetiğini bozuyorlar.
SAYIN CUMHURBAŞKANIM, BU KANUN LÜTFEN DEĞİŞTİRİLSİN…
Sokak köpeklerinin yerlerinin BARINAKLAR olduğu, sokaklarda hiçbir başıboş sokak köpeğinin dolaşamayacağı açık seçik yazılsın. Siz, “Beykoz ve Konya belediyeleri yapıyor” diyerek diğer belediyelere de çağrıda bulunuyorsunuz ama BU KANUNDA BELEDİYELERE YÜKLENEN BİR SORUMLULUK YOK. Bu yüzden hiçbir belediye kılını kıpırdatmıyor.
En az 10 milyon köpeğin kısırlaştırılarak tüketileceğinin düşünülmesi ise tam bir hayal. Çünkü 10 milyon köpeğin kısırlaştırılması ancak 50 yılda tamamlanabilir.
Bu arada saldırı tehlike ve tehdidi yanında kuduz ve benzeri hastalık bulaşma riski, kuduz aşısına ulaşılamamasından doğan tehlike de ciddi boyutlarda. Kuduz dışında bu hayvanların dışkısından kaynaklı olarak KİST HİDATİK adlı ölümcül hastalığa (*) yakalanan yüzlerce kişi olduğunu düşünülürse bunun ne kadar büyük bir tehlike arz ettiği çok açık ortaya çıkmaktadır.
Çocuklar okullarına gidemiyor, parklarda oynayamıyor, insanlar geceleri sokaklara çıkamıyor.
Bizler bu tehdidin artık ortadan kaldırılmasını istiyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanım, bu konuda mağdur olan ve bizim gibi düşünen insanların hiçbir parti ayrımı yok. AK Partilisi, MHP’lisi, CHP’lisi; İyi Partilisi herkes mağdur.
Muhalefet siyaseten doğruculuk yaparak ve hayvansever adı altında mama lobilerinin sponsorluğuyla sesi çok çıkan derneklerin koparacağı yaygarayı karşısına almak yerine kızgın patatesi size tutturmak isteyebilir ama emin olun bu sorunu çözdüğünüzde azgın azınlığın değil, mağdur çoğunluğun sesi olacaksınız.