HDP’nin pamuklara sardığı adaylar
Başak Demirtaş’ın başarısızlıkla sonuçlanan İstanbul adaylığı macerasından çıkan sonuç: HDP-DEM çizgisi, hem kendisini hem de Ekrem İmamoğlu’nu korumaya aldı.
Selahattin Demirtaş’ın 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı adayı olmasına onay vermeyen Kandil, Başak Demirtaş’ın, İmamoğlu için büyük risk oluşturacak İstanbul adaylığını da engelledi. HDP, şimdi İmamoğlu’nun karşısına “Dostlar alışverişte görsün” kabilinden silik bir aday çıkaracak. Siz bunu “Aman tadımız kaçmasın Ali Rıza Bey” siyaseti olarak da okuyabilirsiniz.
Bu tarz siyasetin en karakteristik özelliği “Mış gibi yapmak” ve seçmenin-tabanın algı ayarlarıyla oynamaktır. HDP bir taraftan İmamoğlu’nu “Terör örgütüyle araya mesafe koyamayan parti ile yol yürüyen aday” gibi görünmekten kurtarıyor… Diğer taraftan kendi tabanına “Kimsenin kuyruğuna takıldığımız yok” mesajı veriyor.
Benzer bir mekanizmayı Ankara için de işletiyorlar. HDP’li Sırrı Süreyya Önder, 2019 yerel seçimlerinde aday çıkarmayarak destek verdikleri Mansur Yavaş’ın “Eski Ülkücü” olduğunu niyeyse 2024’te hatırladı!
Yavaş, meğer 30 yıl önce Deniz Gezmiş ve Sırrı Süreyya’nın yoldaşı Eşber Yağmurdereli’ye çok ağır hakaretler etmiş! Sırrı Süreyya da o hakaretlerin hesabını 2024 yerel seçimlerinde sorma kararı almış!
HDP bu zamanlaması manidar çıkışları sizce neden yapıyor? Cumhur İttifakının Ankara adayı Turgut Altınok, Ülkücü olduğu için olabilir mi? Sanki birileri Ankara’nın milliyetçi – muhafazakar seçmenine Mansur Yavaş’ın “Eski Ülkücü” olduğunu HDP’liler üzerinden hatırlatmaya çalışıyor!
Sözün özü… HDP destekli 6’lı masa ittifakı dağılmış gibi görünse de hala bir ve beraber hareket ediyor. Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp, farklı sonuçlar beklemenin delilik olduğunun galiba farkına vardılar. O yüzden farklı bir strateji ile hareket ediyorlar.
Not: Başak Demirtaş’ın Esenyurt’tan aday gösterileceği ve HDP’nin CHP’de İstanbul Büyükşehir Meclisi’nde grup kuracak sayıda Meclis Üyesi istediği iddia ediliyor.
Toparlanıp geri döndüler
Sadece deprem bölgesini değil hepimizi umutlandıran haber AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu’dan geldi.
6 Şubat felaketinden sonra tam 3,5 milyon kişinin terk ettiği deprem illerinde nüfus neredeyse 1 Ocak 2023 rakamlarına döndü. Bu gelişme bölgenin normalleştiği, sosyal hayat ve ekonominin eski ritmini yakalamak üzere olduğu anlamına geliyor.
1 Ocak 2023’te Adıyaman’ın nüfusu 635 bin 169’du. Kent depremden sonra 230 bin göç verdi. Adıyaman’ın 1 Ocak 2024 nüfusu 604 bin 978.
1 milyon 686 bin kişinin yaşadığı Hatay’dan deprem sonrasında tam 850 bin kişi başka illere gitti. Hatay’ın bugünkü nüfusu 1 milyon 544 bin 640.
Kahramanmaraş’ın 1 milyon 177 bin 436 olan deprem öncesi nüfusu, 6 Şubat’tan sonra 575 bine düştü. Aradan geçen 1 yılda yaralarını hızla saran kentte geri dönüşlerle beraber nüfus 1 milyon 116 bin 618’e geldi.
Malatya’nın 812 bin 580 olan nüfusu 467 bine düşmüştü. 1 Ocak 2024’te ise kentin nüfusu 742 bin 725 olarak tespit edildi.
Türkiye’nin en önemli sanayii kentlerinden Gaziantep de deprem sonrasında tam 430 bin göç verdi. 1 milyon 724 bine düşen kentin nüfusu 1 Ocak 2024 itibariyle 2 milyon 164 bin 134’e yükseldi. Gaziantep deprem sonrasında 6 Şubat öncesine göre nüfusu artan (10 bin kişi) tek il oldu.
Ve Osmaniye… 6 Şubat günü nüfusu 559 bin 405 olan kent depremin ardından 85 bin göç verdi. 1 yıl içinde gidenlerin neredeyse tamamı geri döndü. Kentin bugünkü nüfusu 557 bin 666.
Şimdi soru şu… İddia edildiği gibi deprem bölgesinde hiçbir ilerleme olmasaydı, 3,5 milyon insan yeniden bu illere döner miydi?
