Her şey Erdoğan’ın iki dudağı arasında!
Cumhurbaşkanı Erdoğan için; “Tek adam, her şey iki dudağının arasında” diyen 6’lı masa yöneticilerine “Adayınız kim?” diye sorunca; “Erdoğan erken seçim tarihini açıklarsa biz adayımızı açıklarız” diyorlar.
Yani kendileri de Başkan Erdoğan’ın “iki dudağından” çıkacak söze bakıyorlar. Kendi adaylarını belirlemek için bile Erdoğan’ın açıklama yapmasını bekliyorlar. Bu durumda Başkan’ın arkasından gelmiş olmuyorlar mı? “Sen yürü, millet yürüsün ardından” diye bir söz vardı. Şimdi o söz; “Sen yürü, yoksa altılı masa aday çıkaramayacak” noktasına gelmiş bulunuyor.
Sizler bile Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Akşener ve sayın diğerleri..! Sizler bile Cumhurbaşkanı adayınızı açıklamak için; “Hele Tayyip Bey seçimi açıklasın” diyerek ondan gelecek işareti bekliyorsunuz. “Adaylığını açıklasın” diyordunuz; açıkladı! Ne yaptınız? Sayın Kılıçdaroğlu; “Karşıma çık Erdoğan” diyordu. Çıktı; ne yaptınız?
HÜLÂSA; 6’lı masa yani Başkan Erdoğan’ın “görünüşte birleşen” tüm rakipleri yine Başkan’ın açıklama yapmasını bekliyor. “Seçimler Haziran 2023’te” yapılacağına göre 6’lı masanın adayını 2022 yılında öğrenemeyeceğiz!
“TEK ADAM”
Başkan Erdoğan hakikaten tek adam! Baksanıza ondan başka aday yok; milletin önüne yiğitçe, mertçe, netçe, hiçbir gizli ajandası olmadan, masasının altında terör örgütü gizlemeden, “Kim var?” diye sorulunca sağına soluna bakmadan “Ben varım” diyen ve şu ana kadar Cumhurbaşkanı adaylığı için ortaya açık ve şeffaf şekilde çıkmış tek adam, tek lider Erdoğan!
“ADAYIMIZ YIPRANIR,
AMAN İNCİTMEYELİM”
6’lı masa; “Adayımızı erken açıklarsak yıpranır” diyordu. 19 yıldır iktidarda olan Başkan Erdoğan yıpranmıyor da onların adayı 3 ay içinde hemen yıpranacak mı? Demek ki yıpranacak bir aday gösterecekler. Şimdi soru şu: Onlar gerçekten ülkelerinin bekâsını ve refahını mı yoksa çıkaracakları adayın bekâsını mı düşünüyorlar?
Millet çeşitli sebeplerden kaynaklı ekonomik zorluklar karşısında; “Erdoğan yapamazsa kimse yapamaz, yaparsa yine Erdoğan yapar” diyor ve bu düşünce giderek genişliyor.
“İŞTE O SÖZ”
Madem konuyu açtık devam edelim. “Her şey Erdoğan’ın iki dudağının arasında” ise bakalım o dudaklardan hangi söz dökülmüş:
“Bu ülkede milli iradenin üstünde beşerî planda bir güç söz konusu değildir… Başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyecekseniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu halka boyunduruk vuramayacaksınız”..
Milletini sevmeyen birisi bu sözleri söyler mi? Siz hiç 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den bu sözleri duyabildiniz mi? Biz neden bunları HDP genel başkanlarından duyamıyoruz? Hadi onlar Türkiye’yi sevmiyor; o vakit neden CHP, İyi Parti ve sayın diğerlerinden bu sözleri hiç duyamıyoruz.
Şimdi birileri; “Ama Başkan Erdoğan’ın aynı konularda farklı söylemleri de var” diyebilir. Bunlar özellikle “dış politika” mevzularında oluyor. İyi de benim güzel kardeşim; dünya yerinde mi sayıyor? Konjonktürler değişiyor, ülkelerin planları ve bakış açıları değişiyor. Türkiye bu değişime öncülük ediyor. Farklı görünen sözlerin sebebi budur; anlamak istemeyene anlatamazsın! Farklı olmayan yegâne şey ise tüm sözlerin sebebinin “Türkiye sevgisi” olmasıdır.
“TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ”
Avrupa’da terör örgütü yok, ama Türkiye’de AB ve ABD’nin beslediği PKK ve FETÖ terör örgütleri var. Siz FETÖ’nün tamamen bittiğini mi sanıyorsunuz? Türkiye’deki en ufak olayda mevzuları nasıl rayından çıkardıklarına dikkat edin!
En son “Türk Tabipleri Birliği” (TTB) isimli örgütün “doktorlara” yaptığı “grev” çağrısı üzerinden acayip kışkırtmalar yaşandı. Sanki TTB ülkemizdeki tüm doktorları temsil ediyormuş havasına girerek, “vatandaş ile doktorlar” arasında şiddetli olaylar kriminal bir vaka haline gelip seri şekilde yaşanıyor gibi gösterdiler. Sanki “doktorlar” topyekûn hükümet aleyhine işler yapıyor gibi gösterdiler.
Lütfen artık TTB tarafından kışkırtma fitilinin ateşlenmesine izin vermeyin!
Doktorlarımız bu örgüte mahkûm edilemez! TTB üyeliği zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır. Bunun yanında doktorlarımızın farklı birlikler kurmasının önündeki yasal engeller kaldırılmalıdır.
“FATİH ALTAYLI”
Fatih Efendi, nasılsın, halin keyfin nasıl iki gözümün çiçeği? Endişe etme, hakkımda yazdıklarını okuyorum. Yine endişe etme, sen çarpıtsan da galip gelecek olan hakikattir! Yazımın sonuna geldim, sonra biraz daha geniş yazarım. Ama şunu söyleyeyim. Yazılarının sonunda, “Ne zaman adam oluruz” diyorsun ya! Artık bu algı yönetimini ve milleti aşağılamayı bırak! Bu millet adam gibi adamdır! Sen o kısmı; “Ne zaman adam olurum” diye düzeltip kendi adına konuş. Haydi, şimdi sütünü iç yat, emi!
