HRANT’IN KÖR ARKADAŞLARI
19 Ocak Hrant Dink’in katledilişinin 12. yıldönümüydü. Kendilerine “Hrant’ın arkadaşlarıyız” diyenler “Buradayız Ahparig” dövizleriyle yine Agos Gazetesi’nin önündeydi.Kurşunun ilk sıkıldığı gün de, bugün de suikastı doğru tahlil etmiş değiller…
Hrant’ın anısını hala basit bir devlet düşmanlığı üzerinden yaşatmaya çalıyorlar! Ki bu işlerine geliyor. Böylece (samimi olanları tenzih ediyorum) hücrelerine kadar işlemiş olan bölücülük virüsünü besleyebilecekleri bir düşünsel atmosfer yaratıyorlar.
Oysa bu toprakların bir değeri olan Hrant’ın şu sözlerine kulak verseler, bugün ABD’nin paralı askeri konumuna gelen PKK/YPG’yle aralarına mesafe koyacaklar, “ABD, Suriye’nin kuzeyinden çekiliyor” diye gözyaşı dökmekten utanacaklar!
Katledilmesinden 8 ay önce Malatya’da konuşan Dink bakın neler diyor;
“Geçmişte İngilizlerin, Fransızların, Almanların şu topraklar üzerindeki oynadıkları rol neyse bugün aynısı tekrarlanıyor. Geçmişte Ermeni halkı onlara güvendi, kendilerini Osmanlı’nın ‘zulmünden’ kurtaracak sandılar… Ama yanıldılar! Çünkü onlar geldiler, kendi işlerini, kendi hesaplarını yaptılar, çekip gittiler. Ve burada kardeşi kardeşle kan içerisinde bıraktılar. Ve bugün Kürtlerin yaşadığı aynı şey… Amerika bu. Gelir o kendi hesabını yapar, işine bakar, iş bittiğinde de çeker gider…”
Hrant, bölgemizde oynanan oyunu tarihsel dayanaklarıyla saptıyor, emperyalizm gerçeğine dikkat çekiyor. Ve maalesef Hrant gibi bir değere sahip çıkmak da emperyalizmin oyuncağı olmak için can atan bu marjinal tayfaya kalıyor!
***
Bidon kafalılar!
En son söyleyeceğimi baştan diyeyim, Allah kimseyi Yılmaz Özdil’in durumuna düşürmesin… Sen kalk yıllarca ‘din tacirleri’ üzerinden toplumun bir kesimini ötekileştirip, bir mahallede köşe kap, ardından da her cümlenle sınırlarını güçlendirdiğin o mahalledekileri potansiyel müşteriye çevir!
Yazana mı, ‘yolunacak kaz’ yerine konulmaya gönüllü olana mı kızalım bilemedim. Ama “Atatürk ve Sofra” kitabında yazdığı şu cümleye takılmadan da edemedim; “Mustafa Kemal Atatürk kuru fasulyeye bayılırdı… Her gün yese bıkmazdı.”
***
Çağdaş siyasetin kaybedeni CHP
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisi hakkında pankart açan ODTÜ’lü öğrencileri Beştepe’de kabul eder CHP rahatsız olur, Fazıl Say konserine gider CHP’nin içi içini yer. Hem kutuplaşmadan yakınırlar hem de ülkeyi ikiye bölmek için her türlü sefilliği yaparlar. Bir yandan ‘normalleşme, normalleşme’ diye feryat ederler diğer yandan sinsice gerginliği artırırlar.
Bunun son örneğini CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in açıklamalarında görüyoruz. Ne diyor Özel? “Yüz akımız Fazıl Say çizgisini korumaktadır. Muhalif sanatçılara karşı kullandığı dil düşünüldüğünde geri adımı atan Erdoğan’dır. Bir mağlubiyetten söz edilecekse Cumhuriyetimizin en önemli kazanımlarından çağdaş sanata karşı Erdoğan’ın mağlubiyetinden söz edilebilir…”.
Lafı hiç eveleyip gevelemeye gerek yok. Bu ülkenin tek kaybedeni, bu tipler olduğu sürece CHP’dir, CHP olacaktır.