HYBRİD WARFARE VE LEGAL ASKERLERİ ARAMIZDA
Hibrit Savaş Stratejileri’nin topraklarımızda yoğun olarak tatbik edildiği günlere şahitlik ediyoruz.
Zira yaşanılan gelişmeler ışığında hibrit savaş enstrümanları üzerinden gerçekleştirilen hamleleri görebiliyoruz.
Bu savaş stratejisinin uygulandığı saha ve bu meydan aktörlerinin farkında olduğunu ifade eden Başkan Erdoğan’ın deprem dönemi ve sonrasındaki söylemlerini oldukça önemsiyorum.
Başkan Erdoğan, “Bu dönemler birlik, beraberlik ve dayanışma dönemidir. Olumsuz kampanyalar yürütenleri görüyoruz. Onlar hangi hesapların peşinde koşarlarsa koşsunlar bizim önceliğimiz buralarda yaşanılanlardır” demişti.
Bu beyanlarda Başkan Erdoğan’ın Hibrit Savaş Stratejileri’nin yoğun olarak kullanıldığına dair kati bilgileri olduğunu ve buna dönük devlet mekanizmasının gerekli çalışmaları yaparak önlemler aldığını biliyoruz.
6 Şubat depremleri Hibrit Savaş Stratejileri’nin beklenti içinde olduğu büyük bir kırılma noktasıdır. Hem coğrafi olarak hem beka hakikati olarak CENTCOM merkezli beklentileri ve tuzakları bozacak hamlelerimiz olarak görüyorum.
Hibrit savaşlarda terör ve suç örgütlerinin, düzenli ve düzensiz birliklerin, paramiliter grupların ve paralı askerlerin kullanıldığı, özel operasyonlar, dezenformasyon, siber saldırılar ve terör eylemlerinin koordineli olarak gerçekleştirildiği sabittir.
CENTCOM bünyesinde farklı türev ve işlevsellikte sahaya sürülen istihbarat ve terör örgütlerinin yapmak istedikleri, şuurlu bir şekilde Anadolu merkezli kaotik ortamın tesis edilmesiydi.
Hedef olarak, ülkenin siyasi otoritesini itibarsızlaştırarak iradesini felç etmek ve iç cepheyi çökertmek tezinin sosyolojik zemini oluşturulmak istenmişti.
Deprem CENTCOM için önemli bir işaretti. Bunu azami bir şekilde iyi değerlendirmek gerekiyordu.
Bu günleri fırsat bilen ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı USAID, CENTCOM koordinesinde bölgeye intikal ettiğinde iç cephede konumlanan hibrit savaş enstrümanlarının da mevzi aldıklarını görmüştük.
Zira USAID aynı zamanda CIA’nın finansal kuruluşlarından biridir.
Hibrit Savaş Stratejileri’nin tatbik edilmesinde önemli rol üslenen yapısıdır…
Buna dönük elbetteki devletimiz gerekli tedbirleri almıştı. Fakat iç cephede mevzilenen işbirlikçi hibrit yapılar daha farklı teknikleri kullanarak alan açmak zarureti hissettiler.
Bunun en dikkat çekici yönü ise aktörlerinin hep birlikte sosyolojik ve psikolojik kaos çıkartma hamleleri ile dezenformasyon olmuştu. O aktörler hala aramızda…
Lakin devletimizin de “yanına bırakmayacağı” kesin…
Bugün gelinen noktada Hibrit Savaş Stratejileri ve enstrümanları üzerinden sahada tatbik edilmeye çalışılan tezler var.
Legal düzleme siyasi dokunulmazlık korumasında gizlenen aktörler de biliniyor.
Mezhepsel etkenler, etnik etkenler ve eksenler üzerinden göçmen ve göçmen sosyolojisi temelinde oluşturulmak istenen fay hatlarını sistematik olarak kırma girişimlerini görmemiz zaruridir.
Her kesimden, her eylemin sıradan bir olay olarak görülmemesi gerektiğini ifade etmekte fayda var.
Arka planında Hibrit Savaş Stratejileri’nin tatbik edicileri olduğunu gözden uzak tutmayacağız. Her köşe başında mevzilenmiş etki ajanları, terör örgütü elemanları, sosyal medya kullanıcısı, gazetecisi, siyasetçisi, iş adamı vs..olduğunu unutmayacağız.
Hibrit Savaş Stratejileri’nde “promoter” olarak vasıflanan şahıslarda genellikle terör örgütleri ve STK’ların kullanıldığını bilmekte fayda var.
CENTCOM aynı zamanda Siyonizm’in de sahadaki uygulayıcı ana aparatlarından biridir.
Şu an hibrit savaş enstrümanlarıyla yoğun bir savaş halindeyiz!
PKK’dan tutun da, FETÖ ve DHKP-C’ye kadar hepsinin saldırısı ile devletimiz hem içte, hem dışta boğuşmaktadır.
Mücadelemizin tam bağımsız Anadolu mücadelesi olduğunu asla unutmayalım.
