HZ. SÜLEYMAN 5G TEKNOLOJİSİNİ İLK KULLANAN KİŞİ MİYDİ?
Korona virüs ile birlikte dünya hızla beklenmekte olana doğru sürükleniyor. Dünyanın çok büyük bir çoğunluğu, doğal olarak virüsün sağlık etkilerine odaklanmışken, az ama etkin bir kısmı da virüs sonrası Yeni Dünya Düzeni için son hazırlıklarını tamamlama aşamasındalar.
Analistler, stratejistler, düşünce kuruluşları, küreselciler, ulus devletler, derinlerdeki güçler… Hepsinin şu sıralar tek bir çalışması var. Korona sonrası Yeni Dünya Düzeni!
Yeni Dünya Düzeni ile ilgili çok şeyler yazılıyor, çiziliyor. Kişisel tahminler, öngörüler, analizler yapılıyor. Sahadaki oyuncuların her adımından sonra yeni yorumlar geliyor, yeni adımlar tahmin edilmeye çalışılıyor. Oyuncular ise karşı hamlelerle birlikte, planlarını bir bir hayata geçirmeye devam ediyor… Plan sahipleri adeta satranç oynuyor.
Bu yazıda sizlere biraz farklı bir pencere açmak istiyoruz.
Yeni Dünya Düzeni’nin dijital olacağı artık hemen hemen her kesim tarafından kabul edilmiş durumda. Zaten yıllardır dijital hayat toplumlara kabul ettirildi. Akıllı sistemler hayatımıza girdiğinden beri, nimetlerin artmasıyla birlikte külfetlerde artmaya başladı. Her nimetin külfeti de vardır…
Fakat bu güne kadar yaşadıklarımız filmin fragmanıydı. Gelecekte bizleri nelerin beklediğinin bir kısmı analistler tarafından tahmin edilebildiği kadar, tahmin edilemeyen kısmının da ne kadar olduğu henüz bilinmemektedir.
Öyle görünüyor ki küreselcilerin dijital dünya dayatmasının çalışma mekanizması, başlangıçta 5G teknolojisine dayanıyor. Her ne kadar 4.5G den sonra 5G teknolojisi beklense de, sanki bunun 5 değil de 297G olduğunu öne sürenler de yok değil… Yani teknoloji olarak 4.5G’den sonra olması gerekenden çok daha üstün özelliklere sahip bir sistem…
Yapılan yeni araştırmalara göre 5G frekansı vücuttaki virüs, bakteri, mantar, parazit gibi parçacıkları olumsuz yönde harekete geçirerek insan vücuduna geri dönülmesi zor hatta imkansız hasarlar verebiliyor. Bu durum insan hayatının sonlanmasına kadar gidebiliyor. Hemen bu noktada küreselcilerin dünya nüfusunu 500 milyona kadar düşürme planları aklımıza geliyor. Nasıl olur da 7.5 milyar insan nüfusu 500 milyona düşürülebilir? Bu ne kadar zaman içinde gerçekleşir? Nasıl bir savaş bu durumu mümkün kılabilir? Bu soruları çoğaltabiliriz. Fakat 5G ile ilgili varsayımlar hepsine uygun bir cevap olabilir mi?
Yine küreselcilerin iklim hareketleri üzerindeki çalışmaları artık gizli değil. Hava sıcaklığından, rüzgarın kontrolü, yağmur, sel, hortum, deprem, doğa olayları… Acaba tüm bunlarda da 5G frekansları etkin bir şekilde kullanılıyor mu? Frekans aralığı çok yüksek olan bu teknoloji ile doğa olaylarına da müdahale edilebiliyor mu? Haarp projesinde olduğu gibi…! Ya da küresel ısınma sonucu buzulların erimesi teranesinin altında yine 5G frekansları mı yatıyor?
Küreselcilerin doğaya karşı ilgileri bir türlü bitmiyor ne hikmetse! Acaba hayvanlar alemine de el atmış olabilirler mi? Bilim insanlarının “manyetik duyu” yu keşfetmeleriyle birlikte, hayvanlar üzerindeki deneyleri acaba Yeni Dünya Düzeni’nin de bir parçası mı? Hızla koşan bir boğanın manyetik duyu bölgesine gönderilen sinyallerle aniden durdurulabilmesi, aklımıza hayvanlar gelecekte farklı amaçlarla kullanılabilecek mi sorusunu da getirmiyor değil. Ya da 5G frekanslarıyla, antenleriyle hareket eden böceklere müdahale sonucu, mesela milyarlarca çekirgenin aniden harekete geçmesiyle ekin tarlalarının talan edilmesi ve güvenli gıdaların yok edilerek, laboratuvarlarda üretilen gıdaların tüketilmeye zorlanması dönemine doğru mu gidiyoruz?
Bu örnekleri çoğaltabiliriz ya da önümüzdeki çok uzak olmayan dönemlerde yaşayarak öğrenebiliriz…
Şimdi inancımız gereği bu tür görüşlere karşı çıkan, amma da abarttınız diyenler, çok ileri gidiyorsunuz, Allah (cc) var diyenler de oluyor tabi ki.
Amenna, Allah (cc) vardır, birdir, şeriki yoktur. Fakat Allah(cc)’ın Sünnetullahı’da vardır. Yani yaratılmışlar için yarattığı kurallar. Yani en basit ifadesiyle fizik kuralları. Doğada meydana gelmiş, gelen ve gelecek olan hiç bir olay, fizik kurallarına aykırı değildir. Belki başlangıçta anlaşılamamasına rağmen, imanın gereği kabullenilmesine rağmen, bazı çevreler tarafından illüzyon, büyü vs denilmesine rağmen, gerçekleşen hiç bir olay fizik kurallarına, Sünnetullah’a aykırı değildir. Peygamberimiz (SAV)’in miraca çıkması gibi. O zamanlar fizik kuralları ile izah edilemeyen bu olay, günümüzde idrak edilmeye başlamış, teknolojinin kullanılarak Sünnetullah’a, fiziğe uygunluğu olabileceği anlaşılmıştır.
Tam da burada Hz Süleyman’a verilen olağanüstü güçler geliyor aklımıza.
Kur’an-ı Kerim’de ve diğer semavi kaynaklar ile birlikte farklı tarihi kaynaklarda da bu olağanüstü güçler yer almaktadır. Hz. Süleyman’ın hayvanlara, böceklere, rüzgara, cinlere, şeytanlara hükmetmesi tüm bu kaynaklarda ifade edilmektedir. Bu olayların da hiç birisi Sünnetullah’a yani fizik kurallarına aykırı değildi. Evet Hz. Süleyman Peygamberdi. O’na olağanüstü bir güç verilmişti. Fakat bu Sünnetullah kuralını değiştirmezdi.
O’nun rüzgara emretmesi ve ordularını çok hızlı bir şekilde bir memleketten diğer bir memlekete götürmesi…
Arslanlarla, kuşlarla, karıncalarla konuşması onlara emirler vermesi, çalıştırması…
Cinlere, şeytanlara ( iyi ve kötü ruhlara ) hükmetmesi, onlara saraylar, mabetler, binalar yaptırması…
Sebe melikesi Belkıs’ın tahtını, günümüzde ışınlama teknolojisi diye adlandırılan yöntemle, kilometrelerce öteden göz açıp kapayıncaya kadar sarayına getirtmesi…
Tüm bu ve diğer olayların tamamı Sünnetullah’a, fizik kurallarına uygun bir şekilde vuku bulmuştur.
Acaba Hz. Süleyman, bugün küreselcilerin dijital dünya dayatmasının çalışma mekanizması olan başlangıçtaki 5G teknolojisini ilk kullanan kişi miydi?
Eğer öyle ise, geçmişte var olan ve şifreleri bilinen, Süleyman Mabedin’de Ahid Sandığın’da diğer bir çok sır gibi kayıtlı olan 5G kuralları, birileri tarafından ele mi geçirildi?
Başta Siyonistler olmak üzere bir çok grup tarafından aranan Ahid Sandığı bulundu mu?
Bulunduysa, bu olağanüstü sırların ortaya çıkması ve yanlış eller tarafından kullanılacak olmasıyla, Yeni Dünya Düzenin’de bizleri daha başka neler bekliyor?
Ölümsüzlüğü arayan ve sonsuz hayat kavramıyla Yaratıcıya adeta meydan okuyan, “dünyayı Sen yarattın, ben yönetirim” diyen küreselciler, “tanrıyı kıyamete zorlamak” tezinin sahipleri evangelistlere bir gol mü attılar, yoksa kıyamet alametlerinden biri olan Süleyman Mabedinin bulunması hadisesiyle, evangelistler bir adım daha tezlerine yaklaştılar mı?
Gaybı ancak Allah (cc) bilir. Biz Müslümanlara düşen ise aklımızla, feraset ve basiretimizle gelecek planları yapanların planlarını okuyarak kendi planımızı yapmak ve “aleme nizam” vermektir, vesselam…