İçişleri Bakanlığı HDP’nin olsun!

Okuduğunuz Yazı
İçişleri Bakanlığı HDP’nin olsun!

İçerik

Geçtiğimiz günlerde öyle gelişmeler yaşandı ki, bana ‘hiç de yakışmadı’ dedirtti…

Bunların başında gelen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Netanyahu’ya benzetmesiydi… Bu durum ne siyasete ne de vicdana sığar… Filistin halkına yönelik resmen soykırım uygulayan İsrail’e karşı en dik duruşu sergileyen, Netanyahu ve benzerlerine her defasında ağzının payını veren lidere bu tür bir benzetme hiç mi hiç yakışmadı…

Dünya tarihine geçen ‘one munite’ çıkışını ne çabuk unuttunuz?.. Siyaset yapılırken de biraz düzeyli ve vicdanlı olmak gerekmiyor mu?… İnanın bunlar puan yazmaz, tam tersine puan kırar…

İkinci büyük hayal kırıklığım Dursun Çiçek…

Yakından tanıdığım, birçok açıklamasına hak verdiğim Çiçek kalktı dedi ki; “HDP’ye iki bakanlık verilebilir”… Teröre ve terör örgütlerine karşı duruşunu takdir ettiğim Çiçek’in böyle bir açıklamayı nasıl yaptığını anlayamadım… Dediler ki; “Çiçek eski vekil olduğu için sözleri CHP’yi bağlamaz”… Eeee Gürsel Tekin’i nereye koyacağız peki? O şu anda aktif milletvekili değil mi? O da aynı şeyleri savunmadı mı, HDP’ye bakanlıklar verilebilir demedi mi?..

Peki adama sormazlar mı, bugüne kadar HDP’nin PKK terör örgütünü lanetleyen tek bir cümlesini hatırlıyor musunuz, diye?.. Bunu da geçtim tek bir kere alt tondan bile olsa bu terör örgütüne bir tavır koydu mu?.. HDP’ye bakanlık verirken binlerce şehidimizi nereye koyacaksınız?..

Bunlar sizi kesmiyorsa, benim bir önerim var; oldu olacak İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarını HDP’ye verin!..

Ayıptır günahtır…

Nasıl bir oyun kuruyorsunuz, nasıl bir projenin unsurları oldunuz bilmiyorum ama bu rezaleti millet bozar unutmayın…

Yarıştığı rakiplerine göre kadro genişliği yoktu, buna bir de çok uzun süren sakatlıklar eklenince çok daha zor oldu… Ama yılmadı, içini karartmadı, yılların deneyimli hocalarına taş çıkartacak yeni taktiklerle, elindeki kadroyu en iyi şekilde kullandı…

Zaman zaman küçümsediler oralı bile olmadı… O Beşiktaş’ın çocuğuydu, bu camiaya çok şey borçluydu ve kim ne derse desin kulaklarını tıkayıp bu borcu ödemesi gerekiyordu…

Sonunda gerekeni yaptı ve sezonu çifte kupayla kapadı…

Avuçlarım patlayıncaya kadar alkışlıyorum Sergen Yalçın ve talebelerini…

Sergen’le birlikte nice şampiyonluklara inşallah…

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Murat KELKİTLİOĞLU