İHANETTE “ARALIK”A TAKILANLAR.

17-25 Aralık sürecinin başladığı günler ve 15 Temmuz’a evrilmesi için zeminin pekiştirilmesi hamlelerine şahit olmuştuk.

Hepimizin gözü önünde cereyan eden bu asimetrik harekât sürecinde ana rolü üslenenlerin jüristokratlardan teşkil edilen aktörler olduğunu 15 Temmuz’da daha iyi anlamıştık.

Aradan geçen süreçte yargı juristokrat blokta yapılan revizyonların halen devam ettiği gerçeğini değiştirmedi.
Şimdi tam da bugünlerde o sürecin hala bitmediği, hesapların kapanmadığı gerçeğinin ilmek ilmek dokunduğunu inkar etmemek gerekir.

Şöyle bir baktığımızda olayın hukuki zemin üzerinden Fetö davaları ve bunlar üzerinden emsal teşkil eden davalardan elde edilen sonuçlar şimdi bir tehlikenin adım adım geldiğini gösteriyor.

Lokal olarak hep bir araya toplanacak numunelerin özenle yargı eliyle hazırlandığı net görünüyor. Fetö davalarından kamuoyuna yansıyan kararların farklılık göstermesi bir yana hala sistematik bir kritere oturtulmaması ve sürecin “Ergenekon” çıkmazına, karartmasına dönüştürülmesi için olağandışı gelişmeleri görmek mümkün.

Hesap o günkü kimlikleri aşikar olan Fetöcüler üzerinden gerçekleştirilirken bugünkü geldiğimiz noktada kristalize edilip kripto varlıklarıyla legal konuma yükseltilen aktörler üzerinden gerçekleştirilmek istenmektedir.

Yani juristokrat temel aynı işlevi daha farklı bir versiyon ile şekillendirmek üzere.
Bütün hazırlıklarını farklı sosyolojik tabanlardan süzerek net bir resim oluşturma gayretlerinin varlığını kimse inkar edemez.

O halde 17-25 Aralık operasyonlarının bu kez farklı bir versiyonu ile karşımıza çıkacakları vaki.
En basit örnek ne derseniz, hızlı tren projesi, havaalanı projesi ve diğer projelerdeki sabotaj ve sızdırma manipülasyonları sözde deşifre edecekleri hamleleri olarak görüyorum.

Herşeyin düşünüldüğünü söylemek komplo teorisi olmayacak. Çünkü gidişat ve bir araya getirilecek resimler birbirinden bağımsız gibi görünse de aslında tek amaca yönelik.

Tarihte 31 Mart vakıası olarak bir süreç yaşandığını çoğumuz biliriz. Mahalli seçimlerin 31 Mart olarak belirlenmesini tesadüf olarak göremiyorum.
Bütün parçaları bir noktada kristalize edip şekillendirdiğimde global ve yerli hainlerin söylemleri ve rahatlıklarından anlamak zor olmasa gerek.
2019 Ocak itibariyle çok daha dikkat edilmesi gereken bir süreç başlıyor.

Bütün oyunları bozacak olan Rabbimiz yerli ve işbirlikçi hainlerin oyunlarını yerle bir edecektir.
Liderin etrafında menfaatiyle değil imanı ve itikadıyla duranlara selam olsun!.

Binnur Günay