İllüzyonist Kemal Bey
Muhalefet partilerinin görevidir iktidarı eleştirmek. Bunun için vardırlar, tersi bir duruş kendilerini inkâr olur.
Ancak…
Eleştirilerini yaparken ayaklarının yere basması gerekir. Aksi bir tutum, eleştiri değil sadece karalama olur. Siyaseti de kirletir, ülkeyi de! Bunu bir köşeye yazalım ve bizdeki siyasete bakalım…
Geçtiğimiz CHP Kurultayında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinliyordum. Kürsüye çıkar çıkmaz, Erdoğan ve İktidarı eleştirmeye başladı. Hakkıdır, yapar ve yapmalı da.
Ancak, öyle sözler söyledi ki, evlerde şenlik. Önce, “Saray yönetimi egemen güçlerin emrindedir” dedi. Hemen ardından egemen güçlerle aynı safa geçip “Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş neden cezaevinde?” diye sordu.
Şaşkınlıkla dinledim!..
Kılıçdaroğlu’nun “egemen güçler” dediği çevreler de bu soruyu soruyorlar zaten. ABD Dışişleri Bakanlığı önceki gün bir açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu gibi Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istedi.
O yüzden, “İllüzyon yapıyor” diye düşündüm! Ama son derece başarısız bir illüzyonist. Çünkü Sağır Sultan bile duydu ve biliyor egemen güçlerin nasıl bastırdığını ve Türkiye’nin ne şekilde direndiğini. En önemlisi de herkes farkında Kemal Bey’in eleştiriyor göründüğü egemen güçlerle kol kola yürüdüğünün.
Devam edelim…
Kemal Bey, ekonomiden bahsederken de illüzyonlara başvurdu. İktidarın son 17 yılda kendinden önceki dönemlerin üç katı daha fazla harcama yaptığını söyledi. Bunu defalarca da tekrarladı. Büyük bir rezalet gibi sunmaya çalıştı.
Ne var bunda? Övünülecek bir durum bu aslında! Bu rakamlar, Türkiye’nin geliştiğinin göstergesi. Kaynak var ki harcanıyor. Sarf edilen para da götürülüp Yunanistan’a yatırılmıyor. Milletin ihtiyaçları için kullanılıyor.
Mesela yine “samandan” bahsetti. Unlu mamüller ihracatında dünya birincisi olan Türkiye’yi ithal ettiği birkaç kamyon samanla vurmaya çalıştı. Buna karşılık ihraç ettiğimiz milyonlarca ton samandan hiç bahsetmedi.
Ne olduğu, nasıl olduğu ortaya konulmasına rağmen, yine Tank Palet Fabrikası çarpıtmasına sarıldı. Yine gerçekleri ayaklar altına alıp “Fabrika Katar Ordusu’na peşkeş çekildi” diyebildi.
Vesaire, vesaire…
Kemal Bey, bir siyasi parti liderinden çok sahneye çıkan acemi bir illüzyonist gibiydi. Gözbağcılık yapmak için her türlü çabayı gösterdi. Ama olmadı, sırıttı. Beceremedi ve kürsüden indi.
Ne demişti CHP’li Engin Altay? “Bu iktidar dünyanın en iyi işini yapsa bile eleştiririz. Çünkü biz muhalefetiz” sözlerini sarf etmişti.
Kemal Bey de Kurultay Alanında bu sözlerin hakkını ziyadesiyle verdi.
***
Oysa bu değil muhalefet!..
Doğruları çarpıtarak, illüzyonlarla gerçeklerin üzerini örterek, milleti yanlış yönlendirip tahrik ederek, kutuplaşmaları körükleyerek muhalefet yapılmaz.
İşte Ekrem İmamoğlu’nun durumu ortada:
Yaptığı illüzyonların bedelini ödüyor şimdi! Seçim öncesi elinde Kur’an, Yasin okuyan İmamoğlu gitti, yerine Ayasofya konusunda Yunanistan’la aynı tezleri savunan bir başka kişilik geldi.
Durumun farkındayız hepimiz.
Çünkü illüzyonlar uçsa da gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi özellikleri bulunuyor.