İmamoğlu ile Özgür Özel’in Alevi planı ve sandık korkusu
Söylenti bol, tepki çok.
Başta Kemal Kılıçdaroğlu için fetva veren dedeler olmak üzere CHP’ye oy veren tüm Aleviler kurultayda çıkan sonuçtan şaşkın. Sebebini çok iyi biliyorlar. Bu yüzden de bir hayli kızgınlar. Çünkü, Kılıçdaroğlu’na oy vermesi beklenen Alevi delegelerin yüzde 30’una yakın kısmı, tamamen “duygusal” bir motivasyonla aniden “fikir” değiştirdi ve Özgür Özel’e oy verdi.
Hiç kazanamayacağı söylenirken Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı seçilmesi büyük bir başarı sayılmalıydı doğal olarak ama bu başarıda Ekrem İmamoğlu ile elinde çantası şehir şehir dolaşan Özgür Karabat’ın çabaları da hakikaten takdire şayandı.
Biliyorsunuz Özgür Karabat serbest stildeki bu çalışmasının ödülünü CHP’nin mali işlerinin başına getirilerek aldı. CHP’nin ünlü kedisi Şerafettin, “Benim ciğerlerime kimse dokunmasın” diye miyavlamaz umarım.
Her neyse, sonuçta olan oldu ve Kemal Bey kaybetti. Geçmiş olsun. Demek ki el elden üstünmüş. Yıllarca sen seçim üstüne seçim kaybetmene rağmen delegeleri kendi lehine tahkim ederek genel başkanlığını sürdürürsen, bir gün biri çıkar, senin hiç bilmediğin bir yöntemle o delegeleri senin elinden böyle pat diye alıverir işte.
Ama bu gerçeklik Alevilerin kızgınlığını gidermiyor. Hele üstüne herkesin bildiği sırlar tek tek ortaya dökülüp Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu tarafından kazanılan seçimin tartışmalı olduğu dikkate alınırsa bu tepkinin zincirleme bir reaksiyon göstereceği aşikâr.
CHP’den soğuyan Alevi seçmen tabanına HEDEP’in yanlaması da ayrı bir vaka.
Sahada bu yüzden yaptığım küçük bir araştırma yukarıda anlattıklarımı doğrular nitelikte.
Ancak bununla yetinmedim, Alevilerle ilgili geniş çaplı araştırmalar ve gözlemler yapan bir Alevi uzman da söylediklerimi doğrumakta.
Hele Ekrem İmamoğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu döneminde seçilmiş Alevi kökenli belediye başkanlarının pek çoğunu aday göstermeme konusunda bir irade ortaya koyması, meseleyi daha da çetrefilli hale getirmiş bulunmakta. Çünkü Ekrem İmamoğlu partiyi Alevi etkisinden çıkarmaya kararlı görünüyor. Sebebi çok açık, Alevi delege yapısı ve belediye başkanları hep onun tepesinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanacak.
Misal İstanbul’da Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ile Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç bunların başında geliyor. Hatırlatırım, bu iki belediye başkanı kentsel rantın tam göbeğindeki iki isim aynı zamanda. Yani İmamoğlu’nun özel ilgi alanına giren ilçeler. Bu bağlamda Kadıköy ve Kartal da hedefinde. Sarıyer ve Şişli belediyesinin Alevi başkanları olan Şükrü Genç ile Muammer Keskin’in hiç kimseyi beklemeden yeniden adaylıklarını açıklamaları son derece anlamlı. Bakırköy Belediye Başkanı’nı söylemeye gerek var mı? O belediyedeki son rötuşlarını yapmakla ve odasını toplamakla meşgul şu sıralarda. Bakırköy’ün de “Belediye gelirlerini artırma” konusundaki başarılarını yakından bildiğimiz İmamoğlu açısından hayli önemli olduğunu belirtmek yanlış olmaz.
Ancak Ekrem İmamoğlu’nu şu anda düşündüren tek bir şey var. Eğer bu belediye başkanlarını da adaylıktan çekerse zaten kırgın olan Alevi seçmen tabanını daha öfkelendirmekten ve bu öfkenin sandığa yansımasından korkuyor. Bu yüzden de Kılıçdaroğlu’na destek veren Battal İlgezdi’yi gözüne kestiren İmamoğlu şimdi arka kapı yolları arıyor. Sebep de eğer aday gösterilmezse Battal İlgezdi’nin bağımsız adaylığını koyabileceği iddiası. Battal İlgezdi’ye birtakım vaatlerde bulunup onu ikna etmeye çalıştığı bilgisi geldi bana. Vadedilenlerin cesametini bilemiyoruz tabii. Beşer şaşar derler ya, Battal İlgezdi de kurultay delegeleri gibi şaşar mı bilmem. Ekrem İmamoğlu’nun gözünü korkutan bir diğer isim de Battal İlgezdi’nin eşi, Kemal Bey’in prenseslerinden, solcu ve örgütçü Gamze İlgezdi. Onu şimdilik karşısına almak istemiyor.
Kısaca vak vakları ürkütmeden, sessiz ve derinden giden bir İmamoğlu var. Seçim işlerini üstlenmiş durumda. İş paylaşımında HEDEP ve İyi Parti ile ilişkiler Özgür Özel’in üzerinde. Pervin Buldan’ın kuyruğuna takılıp konserlerde el etek öpmesinin, dört beş yıl evvel “Dağlardan ve adalardan talimat almak”la suçladığı Selahattin Demirtaş’a güzellemeler yapmasının sebebi bu.
Peki Aleviler bu gelişmeleri izleyebiliyorlar mı?
Tabii çok yakından izliyorlar, zaten ben bunları onlardan öğrenerek yazıyorum.
Piroları Kemal Kılıçdaroğlu’na bir kumpas düzenlendiğine, bunun başını da Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel’in çektiğine inanıyorlar.
Benim kaynaklarım çok sağlam ve Aleviler arasında Nazım Hikmet’in satırlarındaki gibi hava kurşun gibi ağır.
Ama bağır bağır bağıramıyorlar.
Siz bilin ki susuyorlarsa bir sebebi var.
Neden olduğunu açıklayayım.
Alevileri onlarla birlikte yıllarca çalışmış olmamdan dolayı tanıyorum. Tartışmayı ve konuşmayı ne kadar sevdiklerini de biliyorum. Ama siz şimdi gitseniz ve “Ekrem İmamoğlu’na İstanbul’da oy verecek misiniz?” diye sorsanız size asla hakiki düşüncelerini söylemezler. Bu ketumiyet, yüzyıllardır maruz kaldıkları baskılardan dolayı adeta genetik kodlarına sinmiş olan temkinliliklerinden kaynaklıdır.
Siz sonucu sandıkta görürsünüz.
