Irak Savaşı 20 yıl sonra neden hâlâ bitmedi?
20’nci yılını dolduran Irak Savaşı’nı bir Amerikan yayın kurumu adına izlemiş olan gazeteci Lourdes Garcia-Navarro, o yıllarda yaşadıklarını anlattığı makalesini şöyle bitiriyor:
“Savaşlar başladıkları gibi bitmiyor. Saldırdığınız ülkenin tecavüz ettiğiniz sınırından geri çekilmek, yaşananları silmiyor. Irak savaşının hayaleti, onu yaşayan herkesin peşinden koşuyor; bıraktığı enkaz yaşamaya devam ediyor.”
Hristiyan olduğu için Müslümanların, Şii olduğu için Sünnilerin, Sünni olduğu için Şiilerin, Kürt olduğu için Arapların, Arap olduğu için Kürtlerin elinde can veren (ve hâlâ kesin sayısı bilinmeyen) Iraklıların hayaleti, hâlâ Ortadoğu’da dolaşıyor. Bu savaşı, elindeki içi su dolu şişeyi sallayarak “İşte Saddam Hüseyin’in elindeki kimyasal silahların kanıtı!” diyen, Genelkurmay Başkanı ve daha sonra Dışişleri Bakanlığı’na getirilen Colin Powell’ın Amerika’sı, “Irak’ın elinde tüm dünyayı havaya uçuracak kitle imha silahları var!” diyen Başbakan Tony Blair’in İngiltere’si çoktan bu hayaletleri kovaladılar; bugünkü dışişleri bakanlarına, başbakanlara sorsanız dosyasına bakmadan savaşın kronolojisini bile veremezler.
Ama Kürt’üyle, Arap’ıyla, Şii’siyle, Sünni’siyle, Iraklısıyla, Suriyelisiyle, Türkiyelisiyle, Ürdünlüsüyle, bütün bir Ortadoğu, 20 yıldır bu savaşın sonuçlarını yaşamaya devam ediyor.
10 yaşında babası ve ailesinin 5 büyüğü gözünün önünde, hem de kendi mezhebini temsil ettiği iddiasındaki bir terör örgütü tarafından öldürülmüş olan Başbakan Muhammed Şia El Sudani, Bağdat’ta Amerikan askerlerinin sağladığı sözde güvenliğin devamını isterken bu savaş devam ediyor.
Kürdistan özerk bölgesinin başındaki Neçirvan Barzani Türkiye yanlısı diye, Talabani aşireti, elindeki helikopterleri PKK/YPG teröristlerine tahsis ederken, bu savaş devam ediyor.
ABD’nin Suriye’de oluşturduğu Doğu ve Kuzey Otonom Bölgesi Rojava’dan Irak’a sınır kapısını açtırmamak için Irak askerlerine ateş açıldığında bu savaş devam ediyor.
Türkiye’deki binlerce, Ürdün’deki on binlerce Iraklı ülkelerine bu yıl da dönemezlerken, bu savaş devam ediyor.
Binlerce Iraklı Arap, DAEŞ militanları olduğu iddiasıyla Suriye Demokratik Güçleri isimli PKK teröristleri tarafından aileleriyle birleşmeleri engellenerek Hasake’de esir tutulurken, bu savaş devam ediyor.
Iraklı her on çocuktan ikisi kötü beslenme ve bakımsızlık nedeniyle hastalanırken, bu savaş devam ediyor.
Canlı doğan her bin bebekten 23’ü bir yıl içinde ölürken, bu savaş devam ediyor.
Çünkü bu savaş ne kitle imha silahları ne kimyasal silahlar ne Saddam Hüseyin’in diktatörlüğüne son vermek için başlatıldı. Bu savaş İngiltere ve Fransa’nın Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra başlattıkları ve İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda pekiştirdikleri hatayı düzeltmek, bildiğimiz Irak ve Suriye’yi yok ederek yerine bölünmüş ülkecikler kurmak için başlatıldı. Bu devletçiklerin orta kesimini oluşturacak olan sözde-Kürdistanlar birleşecek ve ortaya yeni bir İsrail veya başka bir deyişle, İsrail’i İran’dan koruyacak tampon devlet çıkacak.
Bu bir komplo teorisi, bir yakıştırma değildir. Irak’taki işgal ve savaşın 20 yıldır bitmemesi bu planın kanıtlarından biridir.