İRAN İNGİLİZ İŞ BİRLİĞİ İLE “CONİ GO HOME”
Irak parlamentosunun aldığı karar üzerinden ABD’nin Irak topraklarından “çıkarılma kararı”nı iyi tahlil etmekte fayda var.
Bu ne anlama geliyor?
CIA’nın örgütlediği sözde Irak sokak gösterileri ve akabinde ABD büyükelçiliğinin Haşdi Şabi öncülüğünde baskına uğramasıyla devam eden süreç Kasım Süleymani’nin infaz edilmesiyle zirve yapmış gibi görünüyordu.
Gerçekte ise İngiliz istihbaratı ve Kasım Süleymani’ye bağlı istihbarat elemanlarının olduğunu sonradan öğrendik.
Olaylar halen devam ederken Irak parlamentosunun aldığı kararlar tavan yaptı.
Irak’ın işgal edilmeye başlandığı ilk yıllardan bugüne kadar ilk kez işgale(!) karşı dillendirilen bir çıkış olarak karşımıza çıktı.
Irak parlamentosunun neredeyse bir çok kurmayının İngiliz kraliyet lordlar kamarası tarafından atanmış işbirlikçiler olduğunu gözönüne getirirsek, alınan bu kararın gerçek manada İngiliz çıkarlarını farklı bir noktada korumak olduğunu söylemek komplo teorisi olmasa gerek.
Irak bu kararı alırken DAEŞ karşıtı koalisyon güçlerinin Irak silahlı kuvvetlerinin emri, onayı olmadan operasyon yapamayacaklarının da mesajını vermiş oldu.
Peki ne oldu da Irak meclisi böyle bir çıkış yapmak durumunda kaldı?
Irak’ın işgalci güçlere karşı elindeki koz ya da kararlılık gösterecek gücü neydi, neden icap etti?
Süleymani’nin öldürülmesinin en büyük nedeni ABD Irak büyükelçiliğinin baskınına imzası olması değil Kasım Süleymani’nin İngilizlerle yakın temasa geçerek Amerikan çıkarlarını İngilizler lehine bozması olarak yorumlamak lazım.
Zira Süleymani İngiliz istihbarat görevlileri ile başta Suriye olmak üzere Irak’taki paylaşımlara dair önemli anlaşmalar yaparak, durumu Tahran’a bildirdiği ve “onay” aldığı biliniyordu.
Bu amaca dönük olarak Irak’ta başgösteren bütün ayaklanmaların Amerikan karşıtı gösterilere dönüşmesi Irak hükümetinin elini kuvvetlendirirken İran ve İngilizlere yaklaştıracak sürecinde başlangıcı olacaktı.
Bunu sağlayan gücün Süleymani ile birlikte çalışan İngilizlerin olduğu artık çok net.
ABD’yi Irak ve Suriye’deki toprak paylaşımının dışına itecek yeni denklemde olmaması için ustaca hazırlanmış tuzak olarak görmekte fayda var.
Aynı zamanda Irak ve Suriye üzerinden ABD ile aynı safta yer alan Amerikan yanlısı Arap devletçiklerini hizaya getirecek derin bir tezgah olduğunu görüyorum.
Kısa vadede İran’ın elini kuvvetlendirecek bu hamlenin İran’a rahat bir nefes aldıracağı çok açık.
Bunun ilk emaresi olarak Ruhani’nin Başkan Erdoğan’ı arayarak “ikili ilişkilerin emperyalizme dönük” olarak daha kalıcı ve etkin olmasını istemesi İngilizlerle hareket eden İran’ın gerçek yüzünü de göstermiş oldu.
Kasım Süleymani bu plan için ABD’ye yem olarak verilmiştir.
ABD İran ve İngiliz oyunu karşısında nasıl bir tavır sergileyecek kestirmek zor.
Şu gerçek ki mezhep savaşları yoluyla bu işbirliğini bozacak planların peşinde olacaktır.
Binnur Günay
