İRAN İSRAİL’İN İNFAZ EVİ Mİ?
Dün geceki paylaşımımın hemen ardından Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye İran’a yaptığı resmi ziyareti esnasında Tahran’da kaldığı konutunda (Savaş Gazileri Karargâhı) Siyonistler tarafından şehit edildiği haberini aldık.
Haber dünyada şok etkisi oluştursa da beklenen (suikast girişimi tehdidi) ve ihtimal dahilinde hedeftekiler listesindeydi. Haniye Gazze ve Filistin davasının haklı ve meşru gerekçelerini dünya kamuoyuna anlatarak diplomatik çözüm noktasında şehitlik pahasına savunanlardandı.
İsrail’in bölgedeki yayılmacı politikalarının Ortadoğu’nun ötesine geçecek boyuta ulaştığı ve “durdurulması” için Başkan Erdoğan’ın İsrail’e “Libya ve Karabağ” ikazının ardından Haniye’nin şehit edilmesi Siyonist tehdidin hangi aşamaya evrildiğini göstermesi açısından önemli.
Hamas lideri Salih Aruri’de Lübnan’da davet üzerine geldigi Beyrut’ta kaldığı konutunda uğradığı suikast sonucu şehit edilmişti. O gün Salih Aruri’nin kaldığı konutunun koordinatlarını vererek şehit eden Siyonist eller ve işbirlikçiler bugün Tahran’da da devreye girerek hemde sözde sıkı korunduğu ve güvenlik seviyesi en yüksek olan “Savaş Gazileri Karargahı”nda şehit ettiler.
Her iki olayında İran ve vekalet güçleri koruması altında olan alanlarda gerçekleşmesi akıllara Siyonizm’in İran içindeki aksiyon adamları kimler ya da İran Siyonizm’in arka bahçesi mi sorusunu İslam dünyasında bir kez daha sorgulamaya zaruri bıraktı.
İran, ABD ve İsrail ile bölgedeki inisiyatifi paylaşmak adına Siyonizmle iç içe, emperyalizmin paylaşan paydaşları arasında yerini almıştır. İsmail Haniye’nin şehit edilmesini Siyonizm’in Gazze ekseninden öteye geçerek Anadolu’nun stratejik sınırlarına doğru yaklaşma hamlelerini asimetrik olarak hızlandıracak bir işaret fişeği olarak görenlerdenim.
Büyük hesaplaşma için Siyonizm’in Beyrut ayağındaki yürüyüşü devam ederken, Türkiye’nin de Suriye üzerinden karşılıklı yürüyüşleri devam ediyor.
İsmail Haniye Ağustos ayı içinde mütekabiliyet esas alınarak Siyonizm’e ve onların kompartımanına binenlere hür bir sesle haykıracak görüşmeyi TBMM’de yapmak için Ankara’ya gelecekti.
Bu süreç büyük hesaplaşma öncesi önemli bir adım olarak görülüyordu.
Bu hesaplaşma öncesinde Siyonizm’e hizmet eden tüm emperyal odaklar, ülkeler ve liderlerin aynı mevzide saf tuttukları görülürken, Başkan Erdoğan’ın etrafında saf tutan liderler ve ülkelerin de önemli siyasi aktörlerine dönük asimetrik olarak saldırılar daha sık görülecektir.
İç tahkimatımızı bozmak adına içeride her türlü provokasyon ve saldırı tercihlerini işbirlikçiler eliyle gerçekleştirmek adına harekete geçildiğinin altını mutlaka çizmek gerekiyor!
5. Kol faaliyetinde mevzi alan tüm odaklar ve oluşumlara dikkat etmek durumundayız.
Bu meyanda saflarımızı Tam Bağımsız Türkiye misyonunu şekillendiren Başkan Erdoğan’ın yanında tutmak mecburiyetindeyiz.
Zira mesele Tayyip Erdoğan meselesinin çok üzerinde…
Mesele, Anadolu’yu Gazze’ye çevirme planından çok daha büyük!.