İslamofobi, çağın yeni hastalığı

Okuduğunuz Yazı
İslamofobi, çağın yeni hastalığı

İçerik

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler kürsüsünden dünyaya hitap ettiği tarihî konuşmasında bir kez daha birbirinden önemli mesajlar verdi. Bunlardan biri de İslamofobi ve ırkçılık ile ilgili olanıydı. Erdoğan’a göre, Batılı ülkeler “İslamofobi de dâhil olmak üzere bir ırkçılık salgınıyla karşı karşıya”.

Gerçekten de İslam dinine ve Müslümanlara karşı söylem ve eylemler gün geçtikçe sertleşiyor. Avrupa’da maruz kaldıkları ayrımcılık ve saldırı olayları nedeniyle Müslümanların geleceklerine dair endişeleri artıyor.

İfade özgürlüğü bahane edilerek Hz. Muhammed’e (s.a.v) hakaret niteliğinde çizilen karikatürler, başta İsveç olmak üzere farklı Avrupa ülkelerinde Kuran-ı Kerim’in yakılıp çiğnenmesi, camilere ve İslami derneklere düzenlenen saldırılar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da altını çizdiği gibi Avrupa kıtasının geleceğini karartıyor.

İslamofobinin artış kaydetmesinde popülist siyasetin rağbet görmesi, toplumda göç ve göçmenlerle ilgili artan endişeler, iç güvenlik meseleleri, İslam dinini yeterince tanımama ve anlamama, uluslararası terör olayları ile doğrudan İslam ve Müslümanları ilişkilendirme gibi birçok faktör rol oynuyor.

Birçok hükûmet ve kuruluş, ayrımcılık karşıtı yasalar ve farkındalık oluşturma amaçlı eğitimlerle İslamofobi ile mücadele etmeye çalışıyor. Geçtiğimiz yıl, Türkiye ve Pakistan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) adına sunduğu tasarı, BM Genel Kurulunda kabul edilmiş ve 15 Mart “Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” ilan edilmişti. Ayrıca Türkiye’nin girişimleriyle UNESCO’nun ayrımcılık ve ırkçılıkla ilgili karar tasarısında İslamofobi terimi de yer aldı.

Ancak tüm bu çabalara rağmen, İslamofobi farklı kültürlerin bir arada yaşamasını tehdit eden 21. yüzyılın en büyük tehditlerinden biri olarak artış kaydetmeye devam ediyor. Başta Fransa olmak üzere farklı Avrupa ülkelerinde konuyla alakalı yaşanan gelişmeler dünya genelinde tepkilere yol açıyor.

Konuyu Fransa özelinde ele almak gerekirse, 2015’de Charlie Hebdo mizah dergisinin ofisine yönelik gerçekleştirilen saldırıdan 2020’de Çeçen kökenli bir genç tarafından Samuel Paty adlı öğretmenin öldürülmesine kadar Fransa’da gerçekleştirilen terör saldırıları, ülkedeki Müslüman toplumuna yönelik ön yargıları artırdı.

Tüm bu olaylar Fransız hükûmetinin, şiddet olaylarıyla hiçbir ilgisi olmayan Müslümanların da temel özgürlüklerini kısıtlayan bir dizi önlem almasına yol açtı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Fransa İslam’ını” oluşturma niyetini açıkladı. Ülkenin İçişleri Bakanı Gérard Darmanin, imamların sınır dışı edilmesinden, CCIF (İslamofobi ile Mücadele Derneği) ve BarakaCity gibi kuruluşların kapatılmasına kadar uzanan birçok karara imza attı.

Ancak Fransa, aldığı önlemler konusunda bununla da sınırlı kalmadı. 2021 yılında, Fransa Ulusal Meclisi, “İslamcı ayrılıkçılıkla mücadele yasasını” onayladı. Tabii ki burada “ayrılıkçılık” kavramının sınırlarının belirsiz olması tepkilere yol açıyor. Ülkede uzun süre boyunca plajlarda ve belediye havuzlarında haşema giyilmesi tartışma konusu oldu. Son olarak Danıştay, hükûmetin okullardaki abaya (uzun elbise) yasağı kararını devam ettirmeyi onadı. Benzer şekilde, Fransa, 2024 Paris Olimpiyat Oyunları sırasında Müslüman kadın sporcuların başörtüsü takmasını yasakladı.

Elbette tüm bu gelişmeler uluslararası organizasyonlar tarafından yakından takip ediliyor. Örneğin, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Marta Hurtado, Fransa’da 2024’te düzenlenecek Paris Olimpiyat Oyunları’nda, Fransız sporcuların başörtüsü takmasının yasaklanmasına ilişkin, “İnsan Hakları Ofisi, genel manada kimsenin, bir kadına ne giyip giymemesi gerektiğini dayatmaması gerektiğini belirtiyor.” açıklamasında bulundu.

Şu bir gerçek ki dünyadan gelen tepkiler, artış kaydeden İslamofobi karşısında oldukça cılız kalıyor. İslam dünyası, bu tür hadiseler karşısında, birlik ve dayanışma içinde ve kararlı şekilde tepki vermezse İslam karşıtlığı bulaşıcı bir hastalık gibi tüm Avrupa’ya yayılmaya devam edecek.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%