İsrail’in kaderi ABD seçimlerine bağlı

Okuduğunuz Yazı
İsrail’in kaderi ABD seçimlerine bağlı

İçerik

İran’ın yüksek perdeden “misillemenin misillemesine misilleme” (!) çağrısına aldırmamak lazım; çünkü İsrail, 200 roketin intikamını “düzinelerle uçak” ile alarak, hedef olarak nükleer tesisleri değil radar tesislerini seçerek, kısasa kısas yapmadı.

Çünkü ABD seçimlerine sadece bir hafta kala, İsrail arkasında binlerce ölü, atacağı bombaların radyasyonuyla Türkiye’den Irak’a, Azerbaycan’dan Ermenistan’a, Pakistan’dan Türkmenistan’a 387 milyon insanı ölüm ve hastalık tehlikesinde bırakacak bir nükleer yöntem tercih etmiş olsaydı, bunun zararını Netanyahu’dan çok ABD başkan adaylarından Cumhuriyetçi Donald Trump görürdü.

Kamuoyu yoklamaları, Trump’ın Demokrat aday Kamala Harris’ten sadece yüzde 2 önde olduğunu gösteriyor. Amerikan seçmeni, Cumhuriyetçilerin geleneksel olarak İsrail yanlısı, Demokratların da hala “iki devletli çözüm” fikrini savunduklarını bilir. Gerçi, Demokrat başkan Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris sayesinde, Trump’ın Neocon’lardan oluşan savunma ve diplomasi ekibi hala eski başkan Bush zamanında yürürlüğe konulan, PKK eliyle Irak ve Suriye’de bir “teröristan” inşa etme projesini uygulamak amacıyla işbaşında bulunuyor. Her ne kadar Biden, 7 Ekim’den sonra “iki devletli çözüm” kelimelerini ağzına almayıp, her vesileyle “İsrail’in terörizme karşı kendisini savunma hakkını kayıtsız-şartsız desteklediğini” söylüyorsa da, Kamala Harris, çekinmeden, “İsrail’in terörizme karşı yöntemlerinin çok sayıda masum Filistinlinin acı çekmesine sebep olduğunu” söyledi, söylüyor.

Harris’in bu tutumu, Filistinlileri çok sevdiği için mi, Siyonizm’den ve Netanyahu’nun ahlak dışı popülizmini hiç onaylamadığı için mi takındığını kesinlikle söyleyemeyiz. Kongre’de 15’i ayakta, 24 kez alkışlandığı ABD gezisi sırasında Netanyahu ile görüşmemek için Kongre’ye gelmeyen Harris’in, İsrail Başbakanı’ndan hiç hoşlanmadığına dair magazin haberleri de yok değil. Ama, herkesin bildiği bir gerçektir ki, ABD’li siyasetçilerin ilkesi yoktur, çıkarı vardır. Amerika’da özellikle gençlerin Filistin yanlısı gösterilerinin aralıksız devam etmekte olması, Trump’ın İsrail’i “canı gibi sevdiği” açıklamaları karşısında Harris’in ondan ayrıştığı bir nokta olarak Filistinlilerin devlet kurma hakkını savunmayı tercih ettiğini gösteriyor olabilir.

Bütün bunlar, Harris’in başkan olması halinde Biden ekibini tümüyle lağvedip yerlerine yeni kişiler getireceği anlamına gelmez. Bir kere Harris, profesyonel siyasetçi değil; kendi ekibi yok. DAEŞ’e karşı özgürlük savaşçıları kılıfı altında Irak ve Suriye’de teröristan oluşturacak (PKK’nın Suriye kolu) Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) silahlı kanadı Halk Savunma Birlikleri’ne (YPG), silah, para, özerklik ve siyasal destek veren Amerikan Merkez Kuvvetleri (CENTCOM) komuta kademesini değiştirmek istese bile, Harris’in elinde bunu yapabileceği kendisine sadık bir subay grubu mevcut değil.

Netanyahu’nun ABD seçimlerinden 8 gün önce İran’ı kana boyaması, Trump’ın çok sıkı İsrail yanlısı tutumuna seçmen nezdinde tepkiyi artırabilirdi. İsrail’in başının böyle bir belaya daha girmesi, Trump’ın ABD’yi de İsrail’in peşinden aynı çıkmaza bulaştırması olarak görülür ve seçmenin korkusunu da artırabilirdi.

O halde, ne kadar İsrail’in arkasında duracağı tam bilinmeyen bir Harris’in şansını artırmaktansa, İran’la misilleme yarışını bir hafta-10 gün erteleyip, Trump’a istemeden zarar vermek Netanyahu’nun işine gelmezdi. Yine de Netanyahu, ülkesi içinde kahramanlığına halel getirmemek için, İran’a ağır zayiat verilmiş olduğu söylemine uygun, önemli hedefleri vurmayı başardı. Nitekim İsrail propaganda makinası bu misilleme ile “uzakta düşman olmayacağını” yani kendileri için 1500 kilometre uzaktaki İran’ın da Gazze kadar yakın olduğu, istedikleri anda İran’da istedikleri yeri vurabileceklerini söylemeye başladılar.

İsrail’in soykırım savaşı da savaşı bölgeye yayma çabası da ABD seçimlerine endekslenmiş durumda.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hakkı ÖCAL