İsrail’in yanında olmak insanlığın karşısında olmaktır
Lanetlenmiş şeytanın yeryüzündeki temsilcisi Netanyahu’nun emriyle Siyonist İsrail, İran’a saldırı başlatmıştı. Bu süreç boyunca İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ve Hatam el-Anbiya Karargahı Komutanı Gülam Ali Reşid; Devrim Muhafızları Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Emir Ali Hacızade; İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Feridun Abbasi’ye nokta atışı saldırı düzenleyerek öldürdü. Ayrıca, nükleer araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde görevli Abdulhamid Manouchehr, Ahmed Reza Zolfaghari, Emirhüseyin Fekhi ve Motalibizadeh de son saldırılarda hayatlarını kaybetti. Bu isimlerin, nükleer santrallerin işletilmesi ve zenginleştirme süreçlerinde görev aldıkları biliniyor. Yakın zaman önce İsrail, bir program için İran’da bulunan Hamas Lideri İsmail Haniye’yi de şehit etmişti.
Tüm bu suikastlar, İsrail’in İran’da ciddi bir istihbarat gücünün olduğunu gösteriyor. Nitekim yakın bir zaman önce İran’ın eski cumhurbaşkanlarından Ahmedinejad da İsrail’in İran’daki istihbarat gücünden bahsetmişti. Geçtiğimiz yıl İran’da helikopter kazasında hayatını kaybeden Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin de bir suikasta kurban gittiğini düşünüyorum. Bu suikastın arkasında İran’daki bir takım menfaat şebekeleri ile birlikte İsrail mi var? Ya da sadece İsrail mi? Bu sorunun cevabını ileride öğreneceğiz. Yaptıkları bu suikastlar, İsrail’in her şeyden öte bir terör devleti olduğunu göstermektedir. Kuşkusuz, yapılan bu saldırılarda güçlü bir istihbarat desteği olan İsrail, İran’a büyük kayıplar verdirmiştir.
İran’ın yaptığı saldırılar ise İsrailliler daha çok sığınaklarda oldukları için yeteri kadar etkili olmamıştır. Ancak o çok övündükleri Demir Kubbe bir kevgire dönmüş, birçok füze Tel Aviv, Hayfa gibi şehirlere isabet etmiştir. İran, öldürülen üst düzey yetkililerin intikamını ancak Netanyahu’yu öldürerek alabilir. Biliyoruz ki Siyonist İsrail’in hedefi Arz-ı Mev’ud, yani Büyük İsrail Projesi’dir. Bu Büyük İsrail Projesi içerisinde bizim Türkiye’mizin de toprakları vardır. Netanyahu ve İsrailli yetkililerin açıklamalarına ve saldırılarına bakıp da bunu görmeyenler ya onların işbirlikçisidir ya da ahmaklıkta zirve yapmışlardır.
Tüm bunların yanı sıra İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 65 artarak 55 bin 362’ye yükselmiştir. Tüm bu kayıplar ve izlenen stratejiler düşünüldüğünde net bir şekilde görmekteyiz ki İsrail’in varlık sebebi; soykırım yapmak, yakmak, yıkmak ve vahşice katliamlar gerçekleştirmektir. Tüm bu olanları görmeyip hâlâ İsrail’e destek verenler, bu zulümlerin ortaklarıdır. Netice olarak; soykırımcı İsrail’in karşısında olmak, insanlığın yanında olmaktır.