İşte sabıka dosyası
Sert tepki gösterdik, “Teröristi Meclis’e nasıl sokar ve güzelleme yaparsın” sorusunu sorduk; ama bu ilk değil ki! CHP’li Veli Ağbaba’nın TSK tarafından Barış Pınarı Operasyonu çerçevesinde etkisiz hale getirilen Özge Aydın’ı TBMM’ye sokup konuşturması son örnek.
CHP’liler bunu hep yapıyor…
Daha önce de DHKP-C üyesi Eylem Yücel ve Mulla Zincir, Meclis’e girip, CHP’li vekil Mahmut Tanal’a görüşmüşlerdi. Daha sonra da üzerinde kesici alet bulunan bir kalemle güvenlik görevlilerine saldırmışlardı.
Terörist cenazelerine katılan, terör örgütü mensupları ile yan yana fotoğraf veren CHP’li milletvekillerini saymıyorum bile. Maalesef CHP’li vekiller bunu hep yapıyor. Dün de böyleydi, bugün de aynı.
Mektup 29 Kasım 1977 tarihli. CHP senatörü Niyazi Ünsal bir mektup yazıyor. İçindeki ifadeler dehşet verici, tüyler ürpertici.
Aynen söyle diyor:
“Hapisten çıkardığımız adamlar yanımıza gelmekten çekiniyorlar. Altı ayı bir gün geçen ceza alan adamlar devlet hizmetinde kalamazken, ben 15 yıl ceza alan adamı, 4,5 yıl ceza alan adamı öğretmen yaptırdım.”
CHP’nin senatörü bu! Hapisten terörist çıkarıyor, sabıkalı isimlerin devlet memuriyetinde görevlendirilmesini sağlıyor. Öğretmen yapıp çocuklarımızı onlara emanet ediyor. Bu yasa dışı eylemle de övünüyor.
Mektubun hikayesi de ilginç: Bugün CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Tunç Soyer’in “işkenceci” unvanlı babası Hakim Albay Nurettin Soyer, Ünsal’ı MHP’li sanıyor. Mektubu 1980 darbesinin ardından suçlamak için MHP ve Ülkücü Kuruluşlar İddianamesine koyuyor. Skandal o şekilde ortaya çıkıyor.
Demem o ki…
Dünden bu güne hiçbir değişiklik yok. CHP’de hamam da aynı, tas da…
Öğrencilik dönemimizde yasa dışı sol örgütlerin bombalı ve silahlı saldırılarına uğrardık biz. Karakola şikâyet için gittiğimizde karşımızda CHP’li milletvekillerini bulurduk hep. O teröristlere destek için karakollara koşarlardı.
***
Ankara Gazeteciler Cemiyeti, 1970’li yıllarda “kavgaya son” adı altında bir kampanya düzenledi. Başkan Beyhan Cenkçi ellerin silah değil, kalem tutması için programlar organize etti.
Bunlardan biri de TRT’de yapıldı. Dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ramiz Ongun ile Dev-Genç Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü bir “açık oturumda” yan yana getirildi. Programı gazeteci Örsan Öymen yönetiyordu. Ramiz Ongun, “Biz kavgadan yana değiliz” dedi. Kürkçü’ye elini uzattı. Ama o el sıkılmadı. Dev Genç Başkanı Kürkçü “devrim” dedi, “sokak” dedi, “kavga” dedi; gerilimi daha da artırdı. Provokatif tavırları ile olayların daha çok alevlenmesini sağladı.
CHP, o dönemde Dev-Genç’i destekliyor, en azından onlara sıcak bakıyordu. Bugün de HDP’de icra-i faaliyet eden Ertuğrul Kürkçü gibi isimlerle kol kola yürüyor; onlarla ittifak yapıyor.
Neymiş?..
CHP hiç değişmemiş değil mi?
Daha onlarca örnek konulabilir CHP’nin sabıka dosyasına. Sadece son dönemde gösterdiği YPG sevdası, sıkıntıyı ortaya koymak için yeter de artar bile!
O yüzen bu ülkede huzur isteniyorsa eğer… Önce CHP’nin ciddi bir özeleştiri yapıp, kendisine çeki-düzen vermesi gerekli! Türkiye çok farklı olur o zaman!