jeotermalde ‘Türk mucizesi’ dünya literatürüne girdi

Okuduğunuz Yazı
jeotermalde ‘Türk mucizesi’ dünya literatürüne girdi

İçerik

Jeotermal Enerji Derneği (JED) Başkanı Ali Kındap, Türkiye’de 62 bin megavat seviyesinde keşfedilmiş jeotermal kaynak bulunduğunu belirterek, “Jeotermal enerjiye dayalı devlet desteği kilovatsaat başına ortalama 10,5 cent olarak belirlendi. Yeni teşvik mekanizması, keşfi tamamlanmış kaynakların devreye alınmasında önemli rol oynayacak.” dedi.

Kındap, AA muhabirine, üçüncü dönem Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması’na (YEKDEM) ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Enerji sektöründe sonsuz bir enerji kaynağı olarak da tanımlanan jeotermal enerjinin sadece elektrik üretiminde değil, konut ısıtma, termal turizm gibi bir çok alanda entegre kullanımına odaklanılması gerektiğini ifade eden Kındap, arama ve keşif çalışmalarını tüm Türkiye’de yayacak bir jeotermal enerji seferberliği için uzun destekleme mekanizmalarına ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

Resmi Gazete’de 1 Mayıs 2023’te yayınlanan kararla güncellenen YEKDEM’in, temiz enerji sektörünün ana gündem maddesi olmayı sürdürdüğüne işaret eden Kındap, şöyle konuştu:

“2021’de yapılan değişiklik sonrasında adeta durma noktasına gelen jeotermal yatırımlarının, bu kararla yeniden ivme kazanmasını bekliyoruz. Jeotermal enerji santrallerinin gerek birim megavat başına yatırım maliyeti, gerek yatırımın gerçekleşme süresi, gerekse arama ve sondajda karşılaşılan risklerin finansal karşılığının yetersiz olması en önemli sorunumuzdu. Bu durum jeotermale özel bir düzenleme yapılmasını gerektiriyordu. Türkiye’de 62 bin megavat seviyesinde keşfedilmiş jeotermal kaynak bulunuyor. YEKDEM güncellemesinde, jeotermal enerjiye dayalı devlet desteği kilovatsat başına 9,5 -11,5 cent arasında ortalamada 10,5 cent olarak belirlendi ve destek mekanizması uygulama süresi 10 yıldan 15 yıla çıkarıldı.”

YEKDEM sayesinde jeotermalde “Türk mucizesi” yaşandı

Kındap, 2010-2020 dönemindeki YEKDEM uygulamasının temiz enerji sektörünün tüm disiplinlerinde Türkiye’ye çağ atlattığını anımsattı.

2010-2020 döneminin jeotermalde altın çağ olarak nitelendiğini ifade eden Kındap, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu dönemde yapılan yatırımlarla Türkiye’de jeotermal enerji kurulu gücü yüz kattan fazla artış sağladı. Türkiye’nin bu başarısı dünya jeotermal literatürüne ‘Türk Mucizesi’ olarak geçti. İlk YEKDEM döneminde kurulu gücünü 1500 megavat artıran Türkiye, son iki senede sadece 80 megavat santral devreye alabildi. Çok daha hızlı devreye alınabilecek yüksek jeotermal potansiyelimiz var. Yeni YEKDEM destekleri, keşfi yapılmış kaynakların hayata geçirilmesinde önemli bir rol oynayacak. Yeni keşiflerin yapılması ve kaynakların ortaya çıkarılabilmesi için gereken sürenin uzun olmasından dolayı 2030’a kadar geçerli olan YEKDEM dönemi bu amaç için yeterli olmayacak. Jeotermal kaynak zengini olan ülkelerde olduğu gibi arama ve keşif çalışmalarını tüm ülkemize yayacak bir jeotermal enerji seferberliği için bu sürenin asgari 15 yıl ve üzeri olması gerekmektedir. Ancak bu durumda jeotermal enerjide hem dünya liderliğine yükselmemiz hem de jeotermal enerjinin ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanmasında önemli bir pay alması mümkün olacaktır.”

Kındap, sektör olarak jeotermalin ülke geneline yayılmasının sadece elektrik üretimi odaklı olmaması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

“Entegre kullanımına odaklanılması, yaygınlaştırılması, bunlarla ilgili fiyat mekanizmalarının, regülasyonların, eskalasyonların ve dağıtım altyapısının ne olması gerektiğini kapsamlı şekilde muhataplarımız ile paylaşıyoruz. Bu güncelleme kararının özellikle destek süresi noktasında sektörümüze olumlu etkileri olacağına inanıyoruz. Bu değişikliğin, en azından yatırım ortamında havayı yumuşattığını ve yatırımcılarımıza olumlu bir mesaj verdiğini söylememiz gerekiyor.”

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
ajansturk online