Kalp yapan değil, kalpten konuşan kazandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan girdiği 17. seçimi de fire vermeden kazanarak Cumhuriyet tarihinin “kazanma” rekorunu kırarken, Kemal Kılıçdaroğlu girdiği 12. seçimi de kaybederek Cumhuriyet tarihinin “kaybetme” rekorunu kırmış oldu.
Böylece yarışan her iki isim de 28 Mayıs 2023 gecesi “rekor tazelemiş” oldular.
Kılıçdaroğlu kadar “muhafazakâr” hiç kimse yok!
12 seçim kaybetti, hâlâ koltuğunu “muhafaza” ediyor.
Daha ne yapsın?
Bir arkadaşım dün gece mesaj atarak; “Halk hep onu seçmesine rağmen yıllarca Erdoğan’a ‘diktatör’ dediler. Bir de girdiği her seçimi kaybetmesine rağmen ‘koltuğu bırakmayanlar’ var. Bu durumda diktatör kim oluyor?” yazmıştı.
Kemal Bey’in durumu artık CHP’nin kendi iç meselesidir. Eğer kulis bilgileri gelirse buradan yazarım.
Başkan Erdoğan altı genel seçim, beş yerel seçim, üç Cumhurbaşkanlığı seçimi, üç referandum olmak üzere 17 seçimi kazanarak Türkiye siyasi tarihine geçti.
“KEMAL BEY’İN KAYBETTİĞİ SEÇİMLER”
Kılıçdaroğlu ise siyasi kariyeri boyunca girdiği 12’nci seçimden de yenilgiyle ayrıldı.
2009 yerel seçimleri, 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri, 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri, 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri, 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri, 1 Kasım 2015 Erken Genel Seçimi, 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu, 24 Haziran 2018 Genel Seçimi, 31 Mart 2019 Yerel Seçimi, 14 ve 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri olmak üzere 12 seçimden de mağlup ayrıldı.
“REKOR”
Dediğim gibi 28 Mayıs’ta siyaset tarihinde iki rekor tazelendi.
Ortak yönler şöyle:
1) Her iki lider de istikrarlı gidişatı bozmadı.
2) Her iki lider de geleneği bozmadı. Erdoğan kazanma geleneğini, Kemal Bey kaybetme geleneğini bozmadı.
Her ikisini de tebrik ederim, seçimlerin ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını temenni ederim.
“KAYBEDENLER, KAZANANLAR, KÂRLILAR”
Tüm millet kazandı. Çünkü Erdoğan Türkiye düşmanları dışında kimseye baskı yapmıyor. Üstelik kendisine oy versin yahut vermesin “her şehre ve her vatandaşa” eşit hizmet götürmeye devam ediyor.
Bugün herkes özgürce eleştirmeye, konuşmaya devam ediyor ki doğal olan da budur.
“KAYBEDENLER”
1) Meral Akşener kısmen kaybetti. O masaya oturmasa daha yüksek temsille TBMM’de olurdu. Ama yine de 2018’deki vekil sayısını korudu, bu da kısmen başarı sayılabilir.
2) Selahattin Demirtaş; iliklerine kadar desteklediği Kemal Bey’le birlikte o da kaybetti.
3) PKK elebaşları: “Erdoğan ve Bahçeli devrilmezse biteriz” diyorlardı. Bitecekler! 2028’e terörsüz Türkiye ile gireceğiz.
4) FETÖ: Amerikan yapılanması kirli örgüt tıpkı PKK gibi çökecek.
5) ABD ve Joe Biden’ın dostları da kaybedenler kulübünde yerlerini aldılar.
6) Depremzedelere yaptıkları yardımın hesabını sormaya kalkanların vicdansızlıkları milletin feraseti karşısında kaybetti. Kazanan “vicdan, merhamet ve yardımlaşma” oldu.
“KAZANANLAR”
1) Devlet Bahçeli: MHP’yi, kurulmak istenen tüm kumpaslara rağmen dimdik ayakta tuttu. Devletin bekası diyerek ülkeye ufuk çizdi.
2) Muharrem İnce: “Kaybedince beni suçlamayın” diyerek tam vaktinde çekildi.
3) Sinan Oğan: Plana sadık kaldı, başarılı oldu. Türkiye siyaset tarihinde önemli bir aktör olarak belirdi. Sayın Oğan doğru hamle yaptı, tebrik ederim.
4) HÜDAPAR, Yeniden Refah Partisi, DSP, BBP siyaset sahnesinde önemli köşe taşları haline geldi.
“KÂRLILAR”
Deva, Saadet, DP, Gelecek partileri çok karlı çıktı. CHP’den tam 39 milletvekili alarak TBMM’ye girdiler.
CHP çöktü, onlar yükseldi.
Bir Kayserili olarak ben bile siyaseten bu kadar kârlı çıkacaklarını düşünmezdim.
“ADAM KAZANDI”
Terör örgütleri dışında kaybeden hiç kimse yok!
Tüm Türkiye kazandı, hiç kimse üzülmesin!
Fikir ve ifade özgürlüğü sonuna dek devam edecek!
Olumlu olumsuz her türlü eleştiri yapılmaya devam edecek; yeter ki “terör denklemi” olmasın!
Yaşasın büyük ve güçlü Türkiye!
“İŞTE O BAŞLIKLAR”
28 Mayıs gecesi Tv100’de canlı yayındayken takipçilerime “Yazımın başlığı ne olsun?” diye sormuştum. 1,000 civarı başlık önerisi geldi. Hepsini buraya sığdıramam ama bazılarını aşağıya yazıyorum:
– O seccadeye basmayacaktınız
– Cumhur, Başkanı’na “devam” dedi!
– Mayıslar bizimdir!
– SİHA’ya dokundurtmam
– Aramızda kalsın, “Adam” yine kazandı
– “Geliyorum” dedi, gelemiyor; “Git” diyorlar gitmiyor!
– Tehdit ve nefret dili kaybetti
– Tarih yazanlar ve tarih olanlar
– Batı devletleri şampanya patlatamadı
– 85 milyon kazandı, Türkiye Yüzyılı başladı
– Çıkmışsın yenmiş!
– Kandil’e bahar hiç gelmeyecek
– Çok rahat, çok profesyonel!
SON SÖZ: Neye layıksanız öyle yönetilirsiniz! Türkiye büyümeye, güçlenmeye, terörden arınmaya ve refaha layık olduğunu bir kez daha gösterdi. Babala’ya güvenip ofis çocuklarına kendini emanet edenlerin tabir-i caizse nasıl da Babalar’a geldiğini hep beraber seyrettik.