Kandil kime çalışıyor?
Ankara’nın CHP-İyi Partili belediye başkanı ve müstakbel Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mansur Yavaş’a göre bu seçimlerde Kandil’deki terör elebaşları Cumhur İttifakı’na çalışmış!
Yavaş, Kandil’den gelen “Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz” açıklamalarının aslında seçimi Kılıçdaroğlu’na kaybettirmek için yapıldığını söylüyor! İlginç bir bakış açısı.
Tabii Yavaş’ın bu tezini ispatlaması için Kandil’den o açıklamalar gelirken neden sessiz kaldıklarını, terör elebaşlarına niye “Size ihtiyacımız yok. Olmaz olsun sizden gelecek destek” diye tepki göstermediklerini de anlatması lazım.
Yavaş belki hatırlamıyor ama biz bu filmi 2019 yerel seçimleri öncesinde de gördük. Seçime 10 gün kala HDP’li Sezai Temelli “Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. Bizi yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz” diye buyurmadı mı? Benzer bir uyarı-tehdit-hatırlatmayı Ekrem İmamoğlu için de yapmadı mı? O zaman da tıpkı bugünkü gibi muhalefet bu sözleri duymazdan gelmedi mi?
Bütün bunları bir kenara bırakın. Rakamlara bakalım… HDP’nin güçlü olduğu illerde CHP’nin 2018 seçimlerindeki oy ortalaması yüzde 2.5 seviyelerinde. 2023 seçimlerinde aynı bölgede Kılıçdaroğlu’nun oyları yüzde 65’lere gelmiş!
HDP üst yönetimi Kandil ve PKK ile bağını gizleme gereği bile duymuyor. Ve kitlesine gün aşırı “Kılıçdaroğlu’na destek” çağrısı yapıyor. Rakamlar da bu çağrının işe yaradığını gösteriyor. Sözün özü, Mansur Yavaş’ın anlattığı bu hikâyenin hiçbir inandırıcılığı yok. Vatandaş her şeyin farkında.
Bu arada, Sayın Başkan’a naçizane bir tavsiye… Görevde neredeyse 5’inci yılınızı bitiriyorsunuz. Her yağmur yağdığında koca Ankara göle dönüyor. İlk yıllarda Melih Gökçek ve dinozor edebiyatı ile vaziyeti idare ediyordunuz ama artık bu hikâyenin de sonuna gelindi. Bir de Ankaralıya yolladığınız su faturalarına “Su fiyatlarındaki artış bizden kaynaklanmıyor, ülkenin ekonomik durumuyla direkt ilgili” diye yazıyorsunuz ya hani… Yapmayın bunu. Vatandaş mazeret duymak istemiyor. Algı oyunlarından da bıkmış, usanmış durumda. Benden söylemesi…
Abdülhamid’i hatırlamanın tam zamanı
Anti Recep Tayyip Erdoğan cephesinin ittifak ortaklarını tanıyalım…
Türkiye’nin belli bir bölgesinde özerk yönetimler kurmak isteyen bölücüler…
Bu bölücülere karşı olduğunu iddia eden aşırı sağcılar…
Atatürk’ün mirasçısı olduğunu savunan ama Anayasa’nın ilk 4 maddesini değiştirmeyeceğini ancak ikinci tur öncesinde yazılı olarak ilan edenler…
Anayasa’dan Türklüğü çıkaracağını açıklayanlar…
Devletten tasfiye edilen PKK ve FETÖ’cülere af vaadinde bulunanlar…
Hepsi birleşmiş, Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmeye çalışıyor. Bunu başardıktan sonra ne yapacaklarını kimse bilmiyor. Muhtemelen kendileri de.
Tarih tekerrürden ibarettir diye boşuna dememişler. Yüz küsur yıl önce Abdülhamid’i tahtan indirenlere “Bundan sonra ne yapacaksınız?” diye sorarlar. Gelen cevap enteresandır: Bilmiyoruz, biz sadece Abdülhamid’i yıkmaya odaklanmıştık!
Anti Erdoğan ittifakının da sadece Abdülhamid’i yıkmaya odaklananlardan hiç farkı yok.
Onlar amacına ulaştı ama olan devlete oldu. İşte tam da bu yüzden rehavete düşme Türkiye.
Pazar günü sandığa git, büyük ve tek parça bir Türkiye için oyunu kullan.
Roket sesinden raket sesine
Türkiye’nin açık ara en karanlık dönemiydi 90’lar…
Faili meçhuller, terör, yolsuzluklar, krizler hayatımızdan hiç eksik olmuyordu.
O karanlık dönemin en acı olaylarından biri bundan tam 30 yıl önce yaşandı. 24 Mayıs 1993 günü Elazığ-Bingöl karayolunda birliklerine teslim olmak üzere seyahat eden 33 silahsız askerimiz teröristler tarafından kurşuna dizilerek şehit edildi.
Maalesef çabuk unutan bir milletiz.
Kimse 90’larda o bölgede neler olduğunu, terör örgütünün Türk-Kürt demeden Anadolu insanını nasıl katlettiğini, gencecik fidanların hayatını nasıl kararttığını hatırlamıyor bile! Tersine, bölgeye yeniden 90’ları vadedenler var şimdilerde.
Ama umut da var tabii ki. Dün sosyal medyada dolaşırken Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’nun bir röportajı düştü önüme. Şırnak’ta düzenlenen Cudi Cup Tenis Turnuvası’ndan bahsediyor, kısa bir süre öncesine kadar roket seslerinin yankılandığı Cudi Dağı’nın eteklerinde artık raket seslerinin yankılandığını anlatıyordu.
Türkiye’de iyi şeyler dikkat çekmediği için haber de olmuyor. Şırnak’ta iki yıldır Uluslararası Cudi Cup Tenis Turnuvası düzenleniyor ama hak ettiği ölçüde ilgi görmüyor.
22 Mayıs’ta başlayan turnuvaya 7 ülkeden 66 sporcu katıldı. Bakan Kasapoğlu “Spor iyileştirir, geliştirir. Cudi’de bir daha asla roket sesi duyulmayacak” diyor.
Türkiye’nin nereden nereye geldiğinin somut örneklerinden sadece biri bu Cudi Cup Tenis Turnuvası.
Bu ülkeye örtülü 90’ları vadedenler Şırnak örneğini iyi incelesin. Çıkarılacak çok ders var orada.