Kansız Devrim
Rahmetli Erbakan Hoca,
Geçiş dönemi sert mi olacak, yumuşak mı olacak,
kanlı mı olacak, kansız mı olacak? diye sorduğunda yer yerinden oynamış,
Partisi için kıyamet senaryoları çizilmişti, hatırlayalım..
Çok ağır bedeller ödetilerek cezalandırılmıştı..
Yıllar sonra ana muhalefet lideri Kılıçtaroğlu;
“Kan dökmeden Başkanlık Sistemini getiremezsin” dediğinde,
Hiçbir bedel ödemeden, hiçbir yaptırıma maruz kalmadan siyasetini sürdürmektedir.
“Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır” hakikatlerine mutlak inanan,
Ve sık sık tekrarlayan Erdoğan,
“La Galibe İllallah!” diyerek
Milli mutabakatla, milli iradenin gücüyle kansız devrimi gerçekleştirdi..
Tabi bir burun kırılması ve bir bacağın ısırılarak kanatılmasını saymazsak
Devrim Kansız olmuştur.
998 gün sonra yeniden kurucusu olduğu,
Evim, Sevdam dediği partisinin başına dün geçtiğinde;
Tabiri caizse;
Bir Fetret- Ara Dönem’den Hasret deyip Vuslat’a erdi..
Öyle bir coğrafya’da yaşıyoruz ki,
Adım başı kaos, adım başı kıyamet..
İşte Suriye kıyameti, işte Irak kaosu,
İşte Filistin’in Ateş çemberi…
İşte tüm terör örgütleriyle aynı anda mücadele..
Bütün bu olumsuzluklar içinde;
94 yıldır devam eden bir sistemi değiştirmek,
Öyle alelade bir hadise olmayıp, satır arasında zikredilecek kadar basite indirgenmemelidir.
Bu büyük devrime alkış tutup,
Allah’a şükür edeceklerine,
MKYK Listeleri üzerinde ah vah’lar edinenlerle sormak lazım
Listede olup, istihbari araştırması yapılmayan bir tek zat gösterebilir misiniz?
Aile ilişkisinden, bebekliğine kadar her anlamda araştırılmadan o listede bir tek isim olması düşünülebilir mi?
İhanet şebekelerinden yediği darbelerle 15 yılda 40 yıl yaşlanan, yıpranan Reis,
Bu ihanet çetelerinin kokusu bile sinen bir tek ismi o listede tutar mı?
Reisten çok Reisçi olup,
Kendine, davasına Reis’e zarar verenler
Listelerle ortamı gerenlere bakıldığında;
“Benim dediğim olmalıydı” kibrinden öteye geçememişlerdir.
Kaldı ki;
Dümende Reis varken,
Mürettebatın peşine düşmek,
Mürettebatı sorgulamak,
Reisçilik değil, Reis’i Mürettebatsız bırakmaktır…
O kadar ileri gittiler ki,
Bir adım sonrasında, neredeyse
Erdoğan Dava’ya, Reis’e ihanet etti diyecekler..
Beyler!
Sakin..
Parti’nin başında,
Hükümetin başında,
Cumhurun Başında
Reis var…
İyi ki varsın Reis!